Ozan ve Azra...
Ele ele yürüyorlardı ben de Efe ile ATM'den para çekiyorduk... Efe parayı çekerken Azra ile Ozan'a bağırmak için arkamı döndüm ve görmek istemeyeceğim bir manzara gördüm... Azra'nın peşini bırakmayan eski sevgilisi Mirzah hemen Efe'ye bakması için dürttüm... Efe "işte şimdi bitti bu şerefsizin işi" dedi ve yürümeye başladık ama sinirli ve hızlı bir şekilde yürümeye başladı... Efe'ye sakin olmasını söyledim ama dinleyen kim ki. Mirzah, Ozan'a doğru yürümeye başladı elinide beline götürdü Efe hemen koştu ve Mirzah'ın kollarından tuttu ve Mirzah çırpınmaya başladı. Meydan da fazla biri yoktu yaşlılar vardı ve fazla umurlarında olmadı ve bu Efe'nin çok hoşuna gitmişti çünkü onu rahatça dövebilecekti... Azra ve Ozan hala şaşkın şaşkın bakıyorlardı... Efe, Ozan'a bakarak "lan gelsene kendim döversem keyfi çıkmaz" dedi alaycı bir şekilde. Biz korktuğumuz için Azra ile köşeye çekilip polisi aradık ama polis ile ne alakası vardı bilmiyorum. Ama biz yine de aradık çünkü Ozan ile Efe'nin başı belaya gidebilirdi... Polis geldi ve Mirzah'ın üstünü kontrol etti belinde silah varmış... Azra ağlamaya başladı onu omzuma yatırdım ve "takma kafana be kızım artık bizimle uğraşmaz daha doğrusu uğraşamaz bizim kahramanlarımız var" dedim ve gülümsedi ben de karşılık verdim ve sıkıca sarıldık... Hep birlikte bir yemek yedik ve sonrasını hatırlayacak durumda değilim çünkü hastanedeyim... Gene hastanedeyim ve artık gerçekten çok sıkılmıştım... Yanımda annemler yoktu kardeşim zaten büyümüştür artık ihtiyaçlarını kendi giderebiliyordu. Annemler yaşı gereği artık evden çıkmıyorlardı annem 43 babam 46 yaşında artık yaşlanıyorlar ben ise 21 yaşıma gireceğim ve bir sözlüm var... Yanımda Efe vardı gözümü açtığımda bana yaklaşıp "aşkım iyi misin yemek yerken bayıldın çok telaşla dom" dedi "korkma aşkım bedenim seninle olmasa da ruhum hep seninle" dedim. Gülümsedik... Doktorum Atilla bey içeri girmişti bana önce "hayırlı olsun sözlenmişsiniz" dedi teşekkür ettik ve doktor bey bana "Alya kızım sana çok iyi bir haberim var ama sakin ol tamam mı?" dedi. "Tamam" diye yanıt verdim yanımda duran diğer sandalyeye de doktor bey oturdu ve bana "Alya kızım iyileşiyorsun belki de bu son bayılman olabilir" dedi. Sevindik hem de çok ama en çok Efe sevindi bana sıkıca sarıldı doktor beye çok teşekkür ettik ve çıkış işlemleri için hazırlandık. Çıkış işlemlerini yaptık ve arabaya binip bizim eve gittik. Daha zili çalmadan annem kapıya çıktı "aaa kızım hoşgeldiniz" diyip bizi içeriye aldı bizi koltuğa oturttu ve konuşmaya başladı "Alya kızım malum artık biz yaşlanıyoruz şurda kaç yıl ömrümüz kaldı Allah bilir. Kardeşin artık kocaman kız oldu biz bu villa hariç bütün mal varlığımızı sana bırakıyoruz. Güle güle kullanın" dedi niye böyle bişey yaptığını anlamamıştım ama biraz üzüldüm çünkü annem ile babam o kadar uğraş sonucu alın teri ile yapmışlardı. Tahmin ettiğim üzere villayı kardeşime vereceklerdi (niye bana hepsi ona Bi tane demeyin o villa bütün malları satsanız anca yetecek miktarda eder bu yüzden) anneme dönüp "annecim niye" dedim ve bana dönüp "kızım artık evleniyorsun çoluk çocuğa karışacaksın" dedi. Anneme sıkıca sarıldım ve Azra aradı;
-Efendim Azra
-Kanka napıyorsun
-hiç sen?
-Kanka Ozan bana yüzük almış cebinde gördüm
-hadiiiii
-valla
-dur Efe'ye söyliyim kanka
-söyleme söyleme Ozan'a söyler
-peki aramızda kalsın o zaman
-tamam kanka bay bay
-bay bay
Ne kadar söylemek istemesemde Efe'ye söyledim "aşkım Ozan Azra'ya yüzük almış ama bak Ozana söylemek yok bozuşuruz" dedim...
(1 Hafta Sonra)
Efe ile nişan törenimiz vardı... Azra ile çok güzel giyinmiştik... Ozan Azra ya çok fena bakıyordu ama Efe bana öyle bakmıyordu hatta Efe benimle hiç ilgilenmiyorum ve bu benim sinirlerimi çok bozuyordu. Ona bişey sormak istediğimi de bana ters tepki veriyordu. Ağlayarak eve girdim (tören villamızın bahçesinde yapılıyor) Azra yanıma geldi ve ne olduğunu sordu durumu ona anlattım beni gayet iyi anladığını söyledi... Ozan 5 dakika sonra yanımızda belirdi "ne oldu Alya" dedi. "Efe benimle ilgilenmiyor bana ters davranıyor" dedim ve ardından sinirle ağzımdan "böyle yapıcağını bilsem evlenmek istemezdim" dedim. Azra "one demek öyle kuzum yaa" dedi. Hemen ardından Efe yanımızda belirdi "aşkım hadi neden yanımda değilsin" dedi "bana aşkım deme evlenmek istemiyorum seninle" dedim şaşkın şaşkın bakıyordu gözünden bir damla yaş aktı "n-ne anlamadım" dedi "sen beni sevmiyorsun Efe benimle oynuyorsun sen" dedim yanıma geldi dizlerinin üzerine oturup bana ağlayarak baktı. "ben seni çok seviyorum hem de çok" dedi "peki neden bana böyle davranıyorsun" dedim telefonunu çıkartıp bana gösterdi mesajlar bölümünde "OR***** MİRZAH" yazıyordu Efe'ye mesaj atmış "düğününe beni neden davet etmedin Efe sana hiç yakıştı mı?" yazıyordu ağzım açık kalmıştı hemen alt taraftaki mesajı da okudum Efe aynen şöyle yazmış "ağzına ****** benim arkadaşlarımdan ve karım olucak kadından uzak dur şerefsiz herif" yazmış ve bu mesajları polise bildirmiş 1 ay sonra mahkeme var...
Törene başlamak üzereydik Efe elimi sıkı sıkı tutuyordu yüzük yakma kısmına geldiğinde tepsiyi Azra tutuyordu ama tabii ki kurdeleyi babam kesecekti ki o sırada Bi cırlama koptu cırlayan kardeşimdi korktum ne olduğuna baktım meğersem kardeşim evde suyu döktüğü için cırlamış canım kardeşim benim... Kurdeleyi kestikten sonra eve çıktık başım çok ağrıyordu Efe bana "ne oldu aşkım iyi misin?" dedi "iyiyim başıma ağrı girdi sadece" dedim beni sıkıca sardı kollarına ve akşam olmuştu bile...
DEVAMI GELECEK TAKİPTE KALIN... 🙏
