5:| Demonic Kiss (Ep.3)

112 9 32
                                    

Medya:Britney Spears, Circus

|:|

Duygularımı kontrol altında tutmayı becerebilseydim, belki de böyle bir bağlılığa asla yemin etmeyecektim.

Yorgunluktan olduğum yere bedenimi savunmasız bir şekilde sermiş, karşımda düşmanıma karşı büyük bir koz vermiştim.

Duygusal ve fiziksel yorgunluğum nedeniyle gecenin ilerleyen saatlerinde Jeongguk'u bağladığım sandaleyenin önüne uzanıvermişim. Yaklaşık bir saat kadar orada uykuya teslim olduğum için kendime saysız küfürler savurdum uyandığımda.

Gözlerimi açtığımda karşımda bana masumca bakan bir çift göz gördüm. İplerini çözmüş, yerde yatan bedenimi kendi bedenine sıkıca sarmıştı. Sıkıca belime doladığı kolları, tıpkı anne bir kuşun yavrusunu sarması gibiydi. Öyle sıkı sarmıştı ki soğuk zeminin beni üşütmesinden korumak ister gibiydi.

"Bana böyle davranmaya devam edersen senden nasıl kopacağım ki? Üstelik bu ilgiyi hak etmezken," diye geçirdim içimden.

Kolları arasından kurtulmak için omuzlarından ittirerek bedenlerimizi ayırdım. Bana sırıtarak bakıyordu. Bu umursamaz haline sinirlenirken aklıma Jeongguk'a karşı duyduğum tüm şüphelerin gerçek oluşu geldi. Tahminlerimin ötesinde fazlasıyla acı verici şeyler olduğunu hissediyordum. Yanılmak istiyordum.

Ondan uzaklaştığımda, bana sadece bakıyordu. Hiçbir mimiğini oynatmadan, öylece bakıyordu, bir kaç saniye öncesine kadar neşeyle kıvrılan dudakları ve gözlerinin yerine sadece bir boşluk hakimdi. Durgunca bedenlerimizi karşılıklı konumlandırıp öylece oturduk bir müddet.

Sessiz konuşmalarımızın ardından, sadece birbirimize duygularımızla bakıyorduk.

"Sanırım biz de filmlerdeki karakterler gibiyiz." Dedi. Onu büyülenmiş gibi seyre dalıyordum. Güzel bir düş gibiydi iki dudağı arasında sıkışan kaderim.

"Haklısın, onlarda sıradan kişiler."

"Hayır öyle değil!" Diye itiraz etti aniden. Şaşkınlık içinde onu izledim. Devam etti konuşmasına.

"Biz de oradaki insanlar gibi duyguluyuz. Duygularımızı kullanabiliriz. Ellerimiz birbirini tutabilir," titreyen ellerini benimkilerin üzerine, bir örtü misali sardı. İrislerini irislerime odaklamıştı. "Gözlerimiz birbirine bakabilir, tenlerimiz birbirini sevebilir. Birbirimizi sevebilirken neden bunu yapmıyoruz? Sana beyaz bir kurdele ile yemin edebilirim."

Tek seferde, güvenle söyledi bunu. Ben ise ona şaşkın bir ifade ile bakıyordum.

Elleri ellerimi tuttu, incitmekten korkar gibiydi, sıkmadı hiç. İrislerimden ayrılmayan irisleri bile beni gördükleri için müteşekkirdi. Beni sevmeyi sever gibiydi.

"Seni seviyorum. Bir çekim var aramızda, bu aşikar bir durum. İnkar etme."

Benden bir cevap bekliyordu, hissedebiliyordum. Ona baktım uzunca. Gözlerim anlatır diye düşündüm ancak gözlerimin anlatması yetmedi. Dilim ile de haykırmam gerekti.

"Jeongguk," dedim ilk özgüvensizce. Sonrasında gülümsedim. "Seni seviyorum." dedim. "Son bir kaç gündür seni merak ediyorum. Her halinle merak ediyorum. Nasıl duş aldığından başlayıp nasıl uyuduğuna kadar, en sevdiğin yemeğe kadar merak ediyorum." İtiraf ettim bu şekilde. Dökememiştim henüz onun için hissettiklerimi fakat biraz da olsa bilmesini istedim.

"Seni öpmek istiyorum." Dedi Jeongguk sabırsızca. Onu kırmak bu gece belki de isteyeceğim en son şeydi. Bedenini hafif bana yaklaştırdı. Bakışları dudaklarımda takılı kaldı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Vampires Night |:| 'Jikook' 지국Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin