Gizemli Çocuk

95 10 0
                                    

tekrar merhaba yazım hataları için özür dilerim. telefondan yazıyorum ve oldukça zor eğer okuyan varsa yorum atın beğenmediğinizi düşünmeye başladım. iyi okumalar tabi okuyan varsa...:)

başım çatlıyordu.uyandığımda saat 14.00 dı okula gitmemiştim. sabah beni uyandırmaya çalışan yareni de kırmıştım sanırım. Ama napayım arkadaş uyandırılmaktan nefret ederim. kız da beni uyandırmaya çalışınca tersledim. napim alışkın değilim. yemekhaneye indim ve kahvaltımı yaptım. bir kahve alıp yukarı geri çıktım. kitabımı alıp okumaya başladım.Kitap güzel bir aşk hikayesini anlatıyordu. bir süre sonra kitabı kapattım ve çekmecemin içine yerleştirdim. Telefonumu ve kulaklığımı alıp bahçeye çıktım. kar yağıyordu. dün gece aklıma geldi. bayağı aksiyonlu bir akşam olmuştu. bana yardım eden çocuk aklıma gelince gülümsedim. ceketi hala bendeydi.daha önce hiçbir erkekle bu kadar yakın olmamıştım. ceketi hala bendeydi. tekrar yurda gittip bana yardım eden çocuğu bulmalıydım.üzerimi değiştikten sonra müdürün odasına gittim. hasta olduğumu doktara gideceğimi söyleyip izin aldım. tabikide doktora gitmeyecektim. taksiye binip barın önünde indim. her zaman oturduğum masaya geçtim. Bekledim...

Bekledim...

gelmedi...

yoktu.saat çok geç olmadan yurda geri döndüm.Herkes içerideydi. Yarende oturuyordu. üstümü değiştirdikten sonra yanına gittim. bama baktı sonra elindeki kitaba devam etti. "selam sabah ki olay için üzgünüm seni kırdıysam ne yaptığımı hatırlamıyorum. sadece kötü bir gece geçirdim."dedim. bana trip atıyordu.

"bana küfûr ettin"dedi. kahretsin kimbilir ne demiştim.ama hatırlam8yorum ki

"ben tam  olarak ne söyledim bilmiyorum" dedim

"siktir git dedin"diye fısıldadı. Bu muydu? siktir git dediğim için miydi bunca tavır. bende acaba ne söyledim diye korkmuştum. "uzatmasak " diye fısıldadığımda "dün gece neredeydin baba anlat çabuk" dedi. asıl derdini şimdi anlamıştım.dün gece neler olduğunu bugün bara gidip onu beklediğimi ama gelmediğini anlattım. sanki bir film izliyormuş gibi beni dinledi."ceketi sende mi?"diye sordu. bende ceketi gösterdim. sonrada uyudum.

CUMARTESİ GÜNÜ

Tatil olduğu için 11e kadar uyumuştum.ardından güzel bir kahvaltıyla güne başladım. bugün antremanım var.antreman sonrada eve gitmeyi planladım. kabul bir aile olamamıştık ama belki yeniden başlayabilirdik zor olucak belki ama annemin o sözlerinden sonra ümitlendim..deri ceketimi giyip çantamı alıp  ćıktım. voleybol oynamayı gerçekten seviyordum. yorucu bir antremandan sonra bir pastaneye uğrayıp annemin sevdiği çikolatalı pastayı alıp evin yolunu tutmuştum. eve geldim. derin bir nedes aıp kapıyı çaldım. annem açtı gözleri kıpkırmızıydî galiba ağlamıştı. gene babamla kavga etmiş olmalılar."ne işin var senin  burada daha kaç defa seni istemediğimi söylemem gerek anlamıyor musun seni istemiyoruz. senden nefret ediyorum.senin yüzünden  sinanın bana olan aşkı bitti senin yüzünden şu an ağlıyorum senin yüzünden" dedi. buraya gelmek hataydı. "o seni hiç sevmedi anne hiç ve sen bunun farkındasın sadece suçu başkalarına atmak kolayına geliyor ve bu kişi hep ben oluyorum. o seni sevmedi " dedim "kes kes artık çık git artık git lanet olasıca git "

arkama bakmadan koşarak oradan uzaklaştım. ağlıyordum. önüme gelen ilk taksiyi durdurup bindim. okulun adresini verdikten sonra kafamı cama dayadım. salak salak  babamın onu hiç sevmediğini kabullenmiyordu. suçu hala bana atıyordu. sanki ben çok mutluyum. kendi kendime söz verdim. güçlü olucam be asla birine güvenmeyecektim bunu hayat bana en acı şekilde her zaman hatırlatıyordu. annemin söylediği boktan şeylere inanmıştım sonuç elde var sıfır. aslında aptal olan bendim sadece ben...

okula geldiğimde kimse yoktu. anlaşılan yanlızdım. bahćeye çıktım. bir banka oturdum. içimde tutamadım ve hıćkıra hıçkıra ağladım. hıçkırıklarıma engel olamıyordum. "ağlamak için fazla güzel değil misin " 

sesin geldiği yöne döndüğümde onu gördüm. bana ceketini veren çocuk... " ben ben sadece yaşamak için fazla şansızım " dedim. yüzüme baktı. "bir dakika sen o gece -" "evet ben o gece kurtardığın kız üzerimdekide senin ceketin ben senin bu okulda okuduğunu bilmiyordum" dedim

"ben de şimdi anlat bakalım neden ağlıyorsun " dedi

"ailem aslında olmayan ailem aslında olan ama fiilen olmayan ailem." "burada ki herkes senin gibi "dedi. kafamı ona çevirdim. istemsizce ağlıyordum ah son günlerde fazla sulu göz oldum. "ama yoruldum sürekli aynı lafları duymaktan yoruldum. " dedim.

"anlaşıldı anlatmaya ihtiyacın var baştan  anlatsana " dedi

"dinler misin "diye sordum.

" yapacak daha iyi bişey olmadığına göre" dedi.

Burnumu çektim. yüzümün kıpkırmızı olduğununa eminim. o kadar ağlamıştım ki

"annem ve babam lisede çıkmaya başlamışlar. sonra birlikte olmuşlar annem hamile kalmış. babam beni hiç istememiş annemde aldırmak istemişler fakat aldırırlarsa annemin ölme  ihtimali varmış. aldıramamışlar.sonra evlenmişler. babam arkadaşlarının kız tavladığı yıllarda ev geçindiriyormuş. benim yüzümden gençliğini yaşayamamış bu yüzden benden nefret ediyor.annem ise babamın anneme olan aşkını benim bitirdiğimi düşûnüyor o da benden nefret ediyor. işte böyle boktan bir hayatım var. sürekli kavga eder annemler... annem o kadar güçsüz ki her seferinde ağlar. her kavgadan  sonra ki bu her akşam demek  annem bana senin yüzünden senden nefret ediyorum diye  çemkirir " dedim. ilk defa birine bu kadar şey anlatıyordum. hemde bir erkeğe... ilk defa bir arkadaş edinmiştim bu okulda. ben yalnızdım çok yalnızdım. bir arkadaşım yoktu önceden bir ailemde hala yok gerçi. ileride evlenirsem ki imkansız bir şey çocuğumun kız olmasını isterdim. annemin bana yapmadıklarını ona yapardım. onunla vakit geçirirdim. "ya sen? senin hikayen "dedim. bana baktı. gözlerimin içine. koyu gözleri benim yeşil gözlerimle buluştu." sana anlatacağımı mı sandın?"dedi ve cebindeki sigara paketini çıkardı. içinden bir tane aldı. benimde canım çekmişti."banada verebilir misin ben sigaramı içeride unutmuşum" dedim.

Ne ayak dercesine baktı  sonra bana uzattı bende aldım.  çakmağı uzattı bende yaktım. bugün hiç sigara içmemiştim. sohbeti açmak istercesine  konuşmaya başladı.

" o gün çok hızlı  koşuyordun. Hemde o topuklularla " dedi.

Güldüm neşem yerine gelmişti.

" evet hızlı koşuyorum " dedim

"ha yani korkmadın " sesi bana meydan okurcasına geliyordu

" ya tamam g*t korkusu yoktu diyemem ama yani seni görünce sakinleştim. ama bana bir sey yapacaklar diye çokta korktum. " dedim yine saçmalamıştım.

"neyse ben gidiyorum "dedi ve kalktı. "hey nereye daha adını bile söylemedin. benim adım Derin " diye seslendim. tabi ben bunları söylerken o çoktan kalkmış erkekler yurduna doğru yürümeye başlamıştı.  bana döndü.

" çok mu merak ettin?  adımı söylemeyeceğim Derin. ama öğrenmek istiyorsan hafta içi her gün okulun kapalı yüzme havuzunun ordayımdır " dedi be giiti.

İYİ DE BEN SUDAN DENİZDEN HAVUZDAN KORKARIM Kİ ...

Yalnızlık PaylaşılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin