Kız karakterimizi de bulduk :) Fedaimiz alttaki. Bunların ikisinin bir dizisi var. Tayland dizisi. Ama partner değiller.
İnstagram:selma.kahraman.7
Nasıl gidiyor kitabımız bir ses verin bakim :) Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin yani ;)
Sanki, yeryüzü bizim için kurulmuş bir alandı. Sanki değil öyleydi. Ne yaşayacağını nerede olacağını önceden bilemiyordun. Durup dururken, nereden çıkmıştı bu Prens. Rüyamda görsem inanmam.
Otelde yatağıma uzanıp bunları düşünürken telefonuma mesaj geldi. Eğilip komodinin üstünden telefonumu aldım. Ekranı kaydırıp, açtığımda Nisan'ın mesaj attığını gördüm. "Ne yaptın alçak arkadaş" yazmıştı.
"Kız, şom ağızlı" dedim sinirle. "Senin yüzünden kraliyet ailesi ile tanıştım. Yanlışlıkla prensi kurtardım" diye yazdığımda bir beş k durdu. İnanması çok güzç evet. Aradığında beni yatağımda doğruldum.
"Ne diyorsun Gökçe" dedi gülerek. "Kafayı mı yedin. Deli olduğunu biliyordum ama bu kadar değil" dediğinde kaşımın birini kaldırdım.
"İnanması zor ben hala inanmıyorum mesela. Ama doğru söylüyorum" dedim gülerek. Onunla sohbet ettikten sonra telefonu kapattım. Yatağıma geri uzandım.
Gözlerimi açtığımda, üzerimde bir prenses kıyafeti vardı. Bir yerde yatıyordum. Doğrulduğumda karşımda, Derek vardı. "Hayırdır" dedim şaşkınca. "Ne oluyor" gülmeye başladı. Güldüğünde yanağında gamzesi çıktı.
"Gökçe" dedi gülerek. Ona şaşkınca baktım. "Artık benim prensesimsin"
"Ben mi?" dedim etrafıma bakınıp. Bir tur döndüm şöyle etrafımda. Benden başka kimse yoktu. Elini bana doğru uzattı. Elini tutup tutmama konusunda kararsızdım. Ona bakıp gülümsedim. Elimi uzattım, parmakları parmaklarıma değince gülümsemesi yüzünde yayıldı.
Derin bir nefes alıp da uyandığımda, gördüğüm rüyanın etkisindeydim. Tabi iki gündür, Prenslerle kraliyet ailesi ile uğraşınca böyle oluyor. Ama bu sefer, kesinlikle gezeceğim. Acaba otelde mi otursam ki. Ya da pılımı pırtımı toplayıp Türkiye'ye mi dönsem ki.
En iyisi buydu. Bavulumu toplamaya başladım. Eşyalarımı tek tek yerleştirirken bir yandan da saate bakıyordum. İnşallah Türkiye'ye sefer vardır. Hiç uğraşamam kraliyet ailesi ile felan. Ben kaçmışım korumalıktan zaten. İnsan bir araştırır hem hırlı mıyım hırsız mıyım? Dakikasında koruması ol denir mi?
Valizimle aşağıya inip çıkış işlemini yaptım. Sonrada sokakta yavaş yavaş yürüyerek, ilerlemeye başladım. Köşeyi dönüp otobüse bindim. Kulaklığımı takıp, otobüs camından bakmaya başladım. Hava alnına geldiğimde valizimle aşağıya indim. İçeriye girecekken arkamdan tanıdım bir ses duydum "Gokça hanım" Hay Allah belanızı vermesin.
"Evet" dedim.
"Prensimiz sizinle son kez görüşmek istiyor"
"Oğlum şu adamı saraydan çıkartmayın" dediğimde bana baktı. "Tamam hadi nerede. Konuşalım da gideceğim" dedim sinirle. Beni siyah camlı arabaya doğru yönlendirdi. Arabaya girdiğimde karşımda duruyordu. Gözlüğünü çıkarttı
"Demek gidiyorsun" dedi
"Evet, zaten fazla bile durdum."
"Benim korumam olmak istemiyorsun yani" başımı salladım. "Anlıyorum, sana veda etmek istiyorum. İki kez hayatımı kurtardın, yolcu edeyim seni"
"Bence gerek yok, siz aracınızda durun. Geldiğiniz için sağ olun" dedim. Arabadan indim. İlerlemeye başladım. Arkamdan seslendi.
"Gökçe" diye yanıma doğru geliyordu. Hayır yani gerek yok kısmının neresini anlamadın. Yanıma geldiğinde, bana gülümsedi. "Yolcu etmek istiyorum" dedi.
"Prens Derek, zaten herkesin gözü üstünüzde lütfen, teşekkür ederim tekrardan"
"Tamam o zaman, dikkat et kendine bir daha görüşemeyeceğiz" diye arabasına doğru ilerledi. Binip gitmeye başladı. Bende arkamı döndüm. İlerlemeye başladım. Bir silah sesi duyunca eğildim. Giden arabaya baktığımda ona sıkıyorlardı.
"Derek" dedim şaşkınca. Benim yüzümden buraya kadar geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens'in Fedaisi
Teen FictionGökçe, iyi bir korumadır. Ama mesleğinden istifa edip hayali olan Dünya'yı gezmek ister. Tesadüf eseri, Prens Derek 'i kurtarır. Prens ondan koruması olmasını ister ve olaylar böyle gelişir. Gökçe ve Derek 'in komik anlarına şahitlik edelim. :)