Gökçe, iyi bir korumadır. Ama mesleğinden istifa edip hayali olan Dünya'yı gezmek ister. Tesadüf eseri, Prens Derek 'i kurtarır. Prens ondan koruması olmasını ister ve olaylar böyle gelişir.
Gökçe ve Derek 'in komik anlarına şahitlik edelim. :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nefesimi sesli bir şekilde verip, yatağımda uyandım. Yani Türkiye'ye gitmedim. Hepsi bir rüyaydı. Prens Derek'in beni öpmesi de rüyaydı. Pencereden dışarıya baktığımda sabah olmak üzereydi. Kalkıp soğuk bir duş aldıktan sonra üzerimi giyindim. Saat civarı Prens'in odasına doğru ilerledim. Kapıda iki kişi duruyordu yine. Baş selamı verdiler bana. Bende onlar gibi selam verip, kapıyı çaldım. "Gel" dediğinde içeriye girdim.
"Prens 2im uygun musunuz?" dediğimde üzerini giyinmişti.
"Gel, Gökçe. Bir şey mi oldu"
"Ha yok sadece bugünkü planınız nedir öğrenmek istiyordum."
"Bugün, eğitimden sonra bir planım yok. Tabi Lucky, gelip de bir şey bulmazsa" dedi ban bakarak. Başımı salladım sadece. Kahvaltısı gelince Derek 'in odasından izin alıp ayrıldım. Kendimi, çok kötü hissediyordum. Niye böyle bir rüya gördüm ki ben. Yoksa Prens'e aşık mı oluyorum. Saçmalığa baksana sen. Adam Prens ve ben onun korumasıyım. Nasıl onunla birlikte olabilirim. Hem tüm kraliyet ailesi buna izin vermez onu da geçtim. Prens beni sevmiyor ki.
Bahçede öyle dolaşırken, karşıma bir anda Lucky çıktı. "Gokça" dedi.
"Prenses" dedim ona bakarak.
"Nasılsın"
"Sağolun Prensesim, iyiyim siz nasılsınız"
"İyiyim ama senden bir şey isteyeceğim" dediğinde ona baktım. "Derek ile voleybol oynamak istiyorum ama bugün ki programını bilmiyorum. Bir işine engel olmak istemiyorum"
"Bildiğim kadarıyla bir eğitimi var ondan sonra da boş sanırım. Kendisi ile konuşun. Zaten bir şey diyeceğini zannetmiyorum"
"Tamam sağol Gokça" diye koşa koşa gitti. Bahçede onun arkasından baktıktan sonra, gidip, köşeye oturdum. Niye böyle durgunlaştığımı bende bilmiyordum.
Derek ile Lucky, bahçeye geldi. Sanırım voleybol oynayacaklardı. "Gökçe" diye seslendi Prens Derek. Ayağa kalkıp yanlarına doğru ilerledim. "Buyurun" dediğimde bana baktı şaşkınca. En iyisi araya mesafe koymaktı.
"bizimle birlikte voleybol oynasana"
"Üzgünüm Prens Derek" kaşlarını çattı.
"Neden" dedi Lucky. "Korktun mu?"
"Korkmuş gibi bir halim mi var."
"O zaman ben, Derek, Will bir olacağız sende Jack, Thomas 'ı al yanına. Hangimiz kazanacağız görelim" dediğinde Jack'i son anda arkamda gördüm.
"Ben oynamayacağımı söyledim" dedim tekrardan.
"Korkma korkma topu yüzüne atmam" dedi
Allahım Yarabbi ya. "Lütfen, Gökçe" dediğinde Prens Derek Thomas ve Jack'e döndüm.
