0.7

7.1K 629 222
                                    

Jungkook ceketini düzeltti ve karşıda gülüşen Taehyung ve Seokjin'in yanına ilerledi. "Aşırı gerginim." Seokjin onun bu haline gülümsedi ve omzunu sıktı. "Sakin ol. İlk zamanlar bizde böyleydik." Jungkook derin bir nefes aldı. Herkes ilgiyle kendini süzüyor ve gülümsüyordu. Taehyung Seokjin'in yanına sokuldu. Seokjin kolunu, beline sardı ve alnına ufak bir öpücük bıraktı.

Jungkook onların bu haline gülümsedi. Birbirlerine çok fazla yakışıyorlardı. Birden giriş kapısına gözü takıldı. Tek fark eden o değildi. Park Jimin mini pembe eteği ile herkesin ilgisini çekmişti. Üzerindeki kürk, zincirli çantası ve bilek üstü topuklu ayakkabıları ile nefes kesici gözüküyordu. Şeftali tonu, doğal makyajı ile Jungkook'un nefesini kesmişti.

Jungkook derince yutkundu. Sadece Chimmy'nin izin verdiği kadar görüyordu vücudunu. Şimdi yüzünü görünce, sıcaklamıştı. Bir erkeğe göre fazla güzel ve sevimliydi. Seokjin Jungkook'un yutkunamayan haline kıkırdadı. "Park Jimin. Instagram fenomeni ve aynı zamanda model. 25 yaşında ülkenin tanınan feminen bloger'ı." Taehyung Jungkook'un kızaran yüzüne keyifle baktı ve Jimin'e koşup sarıldı.

Jungkook Jimin ile göz göze geldiğinde ne yapacağını bilemedi. Aslında onunla konuşmak istemişti. Ama böylesine olacağını hayal etmemişti. Seokjin yaklaştı ve kulağına fısıldadı. "Nefes al Jeon. Jimin kolay lokma olan erkeklerden hoşlanmaz." Jungkook gözlerine bakan Jimin'e hafif gülümsedi ve önüne döndü.

Jimin ve Taehyung masaya geldiklerinde, Jungkook içkisini tek seferde yudumladı. Jungkook Jimin'in kokusunu soluduğunda derin bir nefes aldı. Cidden tatlı ve hafif şeftali gibi kokuyordu. "Merhaba Jeon." Onun naif sesine gülümsedi ve rahat olmayı tercih etti. Zarif parmaklarını tuttu ve minik bir öpücük bıraktı. "Merhaba chim."

Jimin tatlı bir şekilde gülümsedi ve masaya çantasını bıraktı. "Taehyung yine harikalar yaratmışsın dostum. Her seferinde daha iyi olmana bayılıyorum." Seokjin eşi ile gurur duyarcasına dudaklarına ufak bir öpücük bıraktı. "Taehyung her zaman harika zaten." Jimin onların sürekli temas halindeki ilişkilerine göz devirdi.

"Bu hallerine alışsan iyi edersin Jeon, hep böyleler." Taehyung kızaran yanakları ile homurdandı. "Ben seni vakti gelince göreceğim." Jimin eşsiz ve sesli kahkahasını patlattı. Parlak ojeli parmaklarına içki bardağını aldı ve kürkünü omzuna attı. "Ah bebeğim beni taşıyabilecek bir erkek var mı bilemiyorum."

Seokjin muzipce Jungkook'a baktı. Ardından konunun kapanması üzerine sohbet etmeye başladılar. Zaman geçmiş, lansman için konuşmalar yapılmıştı. Artık beraber çalıştıklarını duyurmuşlardı. Şimdi Jungkook ve Jimin koyu bir sohbete dalmış yavaş yavaş, otelin büyük balkonuna çıkmışlardı.

"Zeki ve espirili bir adamsın. Seninle tanıştığıma sevindim. İyi arkadaşlar olacağımıza inanıyorum." Jungkook gülümsedi ve Jimin'e doğru döndü. Şimdi ikisi de içkisini içiyor ve birbirini izliyordu. "İlk defa mı feminen bir erkek görüyorsun?" Jimin bakışından rahatsız olmuşcasına kıpırdandı.

Jungkook onun yanlış anladığını farketti. Biraz daha yaklaştı ve omzundan düşen kürkünü tekrar omzuna çıkarttı. "Sadece sunacağım teklife ne tür bir cevap verirsin onu düşünüyordum. Rahatsız ettiysem özür dilerim. Kimseyi tarzı veya yaşam biçimi için yargılamam. İnsanları olduğu gibi kabul ediyorum."

Jimin derin bir nefes aldı ve gülümsedi. "Peki ne teklifi?" Jeon içkisini tek seferde yudumladı. "Benim ayakkabı modelim ol." Jimin aniden gelen teklif ile afallasada bozuntuya vermedi. "Pardon anlamadım?" Jungkook biraz daha yaklaştı. "Diyorum ki benim modelim ol." Jimin hafif bir gülüş sergiledi ve karşısındaki deniz manzarasını izledi.

"Dünya'nın en iyi giyim markası olan Gucci'nin sahipleri, en yakın arkadaşlarım. Benden modelleri olmamı istediler ama ben kabul etmedim. Senin teklifini neden edeyim?" Jungkook Jimin'in çıplak koluna parmak uçları ile dokundu. "Çünkü sen bir kalıba girmek istemiyorsun. 'Kim' çifti benim de arkadaşlarım. Kabul etmeden önce onlarla çalışabilme fikri beni gururlandırdı."

Ardından Jimin'in titreyen göz bebeklerine baktı. "Jin kadın kıyafetleri çiziyor. Taehyung ise onları düzenliyor. Dikiş, renk uyumu, modelin üstünde duruşu hepsine bakıyor. Ama sen bir erkeksin. Evet feminensin, ama bir havan var. O kıyafetlerin kalıbı göğüse ve kadınsal bölgeye uygun." Jimin kendisini bu kadar iyi analiz etmesine şaşırdı ve dinlemeye devam etti.

"Ben ise sana uygun yapacağım." Jimin anlamazca baktı yüzüne. "Anlamadım?" Jungkook nefes kadar yakın olduğu çocuktan uzaklaştı. Hafif bir gülüş sergiledi ve yere diz çöktü. İşaret parmağını çocuğun, ince bileğinde gezdirdi. Ardından ağzından çıkan kelime Jimin'i şoka uğratmıştı. Dünyaca ünlü ayakkabı markası olan Passions'in sahibi Jeon Jungkook, ona cidden bunu söylemiş miydi?

"Ben, bu zarif ayaklarına sanat tasarlamak istiyorum."

-
🥂
-

Passionis ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin