bol bol yorum istiyorumm
—12.04
Uyandığımda sırtımda sert zeminin acısını hissetmeyi beklemiştim fakat beni karşılayan, tanıdık kokusu ve yüzeyiyle Jimin'in iki kişilik geniş kanepesi olmuştu.
Ağrıyan başımı umursamayarak doğrulduğumda gözlerimi bir kaç kez ovuşturdum ve yeni uyanmanın verdiği bulanıklıkla net görünmeyen etrafı olabildiğince süzmeye başladım. Buraya nasıl gelmiştim, hiçbir fikrim yoktu. Dün partide yaşananlardan geriye hatırladığım tek şey kendimi sinirden kaybetmiş olduğumdu.
"Hey," dedim uyandıktan sonra ilk kez konuştuğum için çıkan hırıltılı sesimle. "Jimin, ne oluyor?"
Seslenişimin üzerinden yaklaşık bir dakika sonra Jimin, elindeki havluyla kafasını kurularken içeri girmişti.. "Sonunda uyandın, uykucunun önde gidenisin." Sırıtarak yanıma yaklaştı ve masada duran, yeni hazırlandığı tüten dumanından belli olan kahve dolu kupayı bana uzattıktan sonra çaprazımdaki tekli koltuğa oturdu. Ben de dikkatlice ayaklarımı koltuktan aşağı uzatarak oturur pozisyona geldim.
"Buraya nasıl geldim ben?"
"Dün tabiri caizse yarrağı yiyordun, eve bu şekilde gitme diye seni buraya getirdim."
Son derece ciddi söylemesi kaşlarımı çatarken, ayağa kalkıp bardağı tezgaha bırakmış, hemen yanında duran paketten bir sigara çıkarmıştım. "Hmm," diye mırıldanırken, sigarayı ağzımda tutup yakmakla meşguldüm. Sonunda yakmayı başarıp bir nefes çekip geri verirken devam ettirdim. "Sanki ailemle yaşıyorum, eve de bırakabilirdin."
"Dün şaraplarla yetinmeyip votkalara biralara saldırıp bir güzel kafayı buldun, emin ol o sarhoş ve durmadan şişe diye tutturduğun halinle seni eve bırakamazdım." Ardından bir süre durup devam etti.
Şişe?
Tek bir kelime, beynimde çakan şimşeklere sebep olurken kurumuş dudaklarımı yaladım. "Siktir, o şişeyi bulamadım mı ben?"
Jimin sırıtıp, kaşlarını hayır anlamında iki kere yukarı kaldırmıştı.
Parmaklarımın arasındaki izmaritten son bir nefes çekip küllüğe bastırırken sesim kırık çıkmıştı. "Hayatımın şarabıydı, yazık oldu."
O şişedeki lezzet, kesinlikle hayatım boyunca içtiğim şarapların en kalitelisiydi. Şaraplardan anlayan biriydim fakat son zamanlarda her zamanki aldığım mekan, tatlarını bozmaya başlamışken dün gece bulduklarım benim için elmas değerindeydi.
Ancak son anda siktiğimin şişesi birden kaybolmuştu ve ben etiketine bile bakamamıştım.
"Sen gerçekten de şu fermantelerin bağımlısı olmuşsun. Cidden gözlerini açar açmaz tek düşündüğün bu mu?"
"Bağımlısı olduğumu biliyorsun."
Bağımlıydım. Ancak bundan şikayetçi değildim, aksine halime şükrediyordum. Lanet bir molly ya da oksikodon gibi ağır ağrı kesici bağımlısı olmaktansa şarapları tercih ederdim.
"Bu kadarını bilmiyordum." Gülmüş, ardından elini arka cebine atıp telefonunu çıkarmıştı. "Çok beğendiysen Yoongi'den etiketini yollamasını isterim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shiraz | taekook
Fanfiction"Belki hemen şimdi mahzene ineriz ve hangi şarap tenime daha iyi gider bana gösterirsin." @ahtaepot