Daddy Teacher // l.s

20❧

Gözlerimi haftasonu sabahına açtığımda beklediğim son şey yatağımın ucunda dalgınca oturan bir Harry görmekti. Üzerini değiştirmeye bile uğraşmamış, dağınık saçlarıyla gelip yatağımın ucunda yerini almıştı. Her ne kadar neden bu halde olduğunu sormak istesem de dünün ardından onunla iletişim kurmaya korkuyordum.

Sonunda uyandığımı farkettiğinde gözlerini yavaşça gözlerimle buluşturdu.

"Günaydın, Loueh." Tanrım! Neden bu kadar durgundu?

"Günaydın." iki cümlelik iletişimimizin ardından yere bakmaya devam etmişti. Bir süre öyle o şekilde kaldığında ona neden burada olmak istediğini soracaktım ki bana döndü ve yanıma doğru kaydı.

"Dün yaptıklarım, hatalıydım, yani yapmamalıydım." Pişman bir şekilde konuştuğunda gözlerimi gözlerine sabitledim.

"Ama yaptın." Elini elime koymaya çalıştığında elimi geri çektim.

"Louis, benden nefret etmiyorsun değil mi?" Ona karşı tüm öfkem gözlerindeki pişmanlıkla yok olmuştu.

"Bilmiyorum." Hayır, etmiyorum Harry. Bir damla yaş yanağına doğru süzülmeye başladığında dayanamayıp az önce elimi kaçırdığım elini tutmuştum.

"Louis, b-ben özür dilerim. Sadece korktum lütfen anla beni." Yatakta iyice kayıp ona yatması için yer açmıştım. Yavaşça uzandı ve bana arkasını döndü.

"Bana sarılır mısın?" Kollarım bedenine sarılacakken kendimi son anda durdurmuştum.

"Hayır." Cevabımla bana dönmüştü. Neden bu kadar hüzünlüydü?

"Bana düzgünce bir açıklama yapana kadar, hayır." Sözlerimin ardından ikilemde kalmışa benziyordu. Fakat yine de konuşmuştu.

"Ben on yaşımdayken annem babamdan boşandıktan sonra başka bir adamla evlendi." Gözlerini tavana dikmişti.

"Tabii annem her zaman yoğundu. Sürekli çalışıyordu. Maaşı da oldukça yüksekti. Bu yüzden o adam çalışmıyordu. Tüm gün evdeydi." Dolan gözlerini öpmek istiyordum. Acı çekiyordu ve ben ona bu konuları açtırdığım için pişmanlık duyuyordum.

"S-sonra annem bir süreliğine iş seyahatine gitti. Evde sadece o ve ben kalmıştık. Annem gittikten sonra her gece karanlığın içinde bir şey beni seyrediyormuş gibi hissediyordum. Bu haftalarca sürdü. Geceleri uyuyamıyordum korkudan. Sürekli ama sürekli odanın köşesindeki bir şey beni seyrediyordu. Bunu o adama söylediğimde sadece gülmüştü." Ağzından bir hıçkırık kaçtığında ellerini ellerimin içine alıp ona güven vermeye çalışmıştım.

" Bir gece b-ben yine o şeye bakıyordum. Her zamanki gibi olacak sanmıştım fakat gözler sanki bana yaklaşıyordu. Durduğunda dibimdeydi ve vücudumda gezinen onun elleriydi." Durdu ve elleriyle yüzünü kapattı.

"Ben ne olduğunu anlamıyordum ama   sürekli ağladığımı hatırlıyorum. Ondan sonraki gece her şey daha da kötüleşti. O şey beni yani ellerimi yatağa bağladığında ç-çok korktum.
Bir de canımı yakıyordu yani tam anımsayamıyorum ama sabahları uyandığımda pijamalarım üzerimde olmuyordu."

"Tanrım, Harry. Gel buraya." Onun gelmesini beklemeden kendime çekip kollarımı etrafına sarmıştım. O da ellerini belime sarıp dakikalarca gözyaşlarını akıtmıştı. Ağlama demek istiyordum fakat bunun hiçbir yararı olmayacağını biliyordum. Bende içini dökmesine izin verdim.

Dakikalar sonra yavaşça benden ayrıldı ve gözlerime baktı.

"Bu kadar sevgi pıtırcıklığı yeter. Şimdi önemli bir işimiz var." Meraklı gözlerle ona bakmaya başlamıştım. Doğruldu ve kalkıp odadan çıktı. İki dakikaya yakın bir süre sonra odaya geri geldiğinde elinde bir krem tutuyordu.

"Bu sana iyi gelecek. Yüz üstü uzan da süreyim." Tereddütlü bakışlarımın ardından ekledi.

"Yani, şey tabii izin verirsen." Bu halime içimden gülüp yüzüstü uzandım ve beklemeye başladım. Sakince yanıma oturup altımdaki havuç desenli pijamayı ve iç çamaşırımı çıkardı. Krem tenimle buluştuğunda gelen yanma hissi ile homurdanmıştım.

Harry bunu duymuş olacak ki ellerini saçlarımda gezdirmeye başladı. Saçlarımda gezinen eller ile mayışırken pijamam tekrardan üzerimde yerini almıştı.

"Senden hoşlanıyorum Louis. Çok büyük bir şey değil belki ama öyle hissediyorum."

Kafamı şaşkınlıkla ona çevirdiğimde Harry yanağıma minik bir öpücük bıraktı ve odadan tekrar çıktı.

Bölümü atmayı unutmuşum MSKSKSSK. Özür dilerim, herkes. Sizleri seviyorum. ❤ (ɔˆз(ˆ⌣ˆc)