8❧

6K 318 256
                                    

Sanırım sonsuz bir ceza döngüsüne girmiştik. Her seferinde bir bok yiyip ceza almayı başarıyordum. Bu sefer belgeleri hızlıca imzalasa iyi olurdu. Bir daha aynı şeyleri yaşamak istemiyordum.

Sessizce birbirimizi izlerken biraz zordu bu. Sürekli dudaklarımda olan gözleri her şeyi daha da zorlaştırıyordu. Yeşil gözlerin  daha da altlarda dolanması düşüncesiyle yutkunmuştum. Suratına yayılan arsız gülümseyişi sebebiyle ortaya çıkan gamzeleri beni hem utandırmış hem de eritmişti. Yanaklarıma yükselen sıcaklıkla kafamı eğmiştim. Tanrım! Fazla ergenim.

"Utangaç Tomlinson'ı sevdim." Hala yüzünde olan gülümsemesiyle konuşmuştu. Kafamı kaldırıp öfkeyle cevap vermiştim.

"Ama o sizi hiç sevmedi Bay Styles." Yüzünde sahte olduğu belli bir şaşkınlık vardı.

"Ah, Tanrım! Oysa ki oysa ki o Tomlinson hakkında güzel düşüncelerim vardı. Kızarışını görmek beni etkiliyor. Umarım herkese karşı böyle değildir." Son cümlesini söylerken ciddiyete bürünmüştü. Söylediklerine karşılık onunla uğraşmak istediğime karar vermiştim. 

"Tomlinson sadece sizin söylediklerinize kızarıyor efendim."

Yüzünü kaplayan ve gerçek olduğu her halinden belli şaşkınlık ile tatmin olmuştum. Son cümlemle bozulmuştu.

"E tabi sinirden." Arkama yaslanıp sinsice sırıtıyordum. Şu anki özgüvenimle ne söylese cevabını güzel alırdı. Gereksiz özgüven gelmişti. Boş yapmıştım biraz aslında. Neyse konumuza dönelim.

Tek kaşı havada öndeki sıranın kenarına yaslanmış sinsi bir şekilde bana bakıyordu.

"Çok asabisin Louis..." Ha?

"Efendim?"

"Diyordum ki cezan bitti."
Uh,pekala.

"Kağıdını bulup getireyim Tomlinson."

Umarım tekrar artık klişeleşmiş kağıt imzalama ayağına yakınlaşma faslına geçmezdik. Masasının yanına gidip çekmeceye eğilmişti. O sırada gördüğüm manzara imana getirirdi insanı. Ani kalkış yapmasıyla gözlerimiz buluşmuştu. Ve ben saygıdeğer klişeler kraliçesi Tomlinson kızarmıştım. Azgın ergen kızlar gibi tepkiler veriyordum. Ve bu sinir bozucuydu.

"Manzara hoşuna gitti herhalde Tomlinson." Öğretmenim beni tahrik etmeye çalışıyor. Aman ne kadar hoş...

"Gitmedi ama amacınız bu ise gitti bilin siz." Yapmacık gülümsemesiyle kağıdı önüme koyup uzaklaşmıştı.

"Yarın görüşürüz Tomlinson." Hiç de görüşemeyiz canım.

"Sizi hayal kırıklığına uğratmak istemem fakat yarın cumartesi Bay Styles."

"Biliyorum Tomlinson. Okulda görüşmeyeceğiz zaten." Bu bir teklif miydi yoksa ben mi fazla salaktım.

"Bu da ne demek?" Ona doğru dönmüştüm.

"Şu demek Tomlinson." Ayağa kalkarak dibime kadar gelmişti. Doğrudan  gözlerine bakmıştım. Eli saçlarımın ön kısmında geziniyordu.

"Yarından itibaren sadece benimsin. Oda arkadaşına veda etsen iyi olur."  Daha bir kaç gün önce hayatıma girmiş bu sikik ne demeye çalışıyorsa yanlış anlamış olmayı umuyordum. Beni yıllardır yuvam bildiğim yurdumdan ve dostumdan koparıp kendi bilinmezliğine sürükleyemezdi.

"Yapmış olamazsınız. Hayır! Hayır! Yapmış olamazsınız." Ukala sırıtışıyla çenemi kavradığında geri çekilmiştim.

"Size inanmıyorum. LANET OLSUN! Siz kimsiniz de benim hayatımı ele geçirmeye cürret edersiniz. Daha sizi tanımı-" Sözümü kesen dudaklar ile donakalmıştım. Resmen bağıra çağıra isyan ettiğim adamın dudakları dudaklarımdaydı. Ve ben geri çekilemiyordum. Saf öfkemin tamamı ona karşı olmasına rağmen onun dudakları ve tadı ile sakinleşerek karşılık vermiştim. Sahi neye kızmıştım ben.

Ciğerlerimizdeki oksijen yetersiz gelmeye başladığında ayrılıp tokat atarak sınıfı terk etmiştim.

Onunla yaşamak istemiyordum..

Selamm
Beğendiğinizi umuyorum. Farkındayım fazla geç geldi çünkü tatile gitmiştim ve defterimi evde unutmuştum. Ama artık kavuştuğuma göre istediğim kadar yazabilirim yaşasın..

Sınır: +40 oy

Daddy Teacher // l.s Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin