final

2.6K 142 150
                                    

Louis..

Hikayemizin nasıl başladığını düşünüyordum. Başta ondan nasıl etkilendiğimi, nasıl nefret ettiğimi.. En sonunda nasıl aşık olduğumu.

Harry ben farkında olmadan beni kendine bağlamıştı. Ona değer vermemi, sadece ona muhtaç olmamı, onsuz vaktimin geçmemesini, ona aşık olmamı sağlamıştı. İlklerimin sahibi olmayı başarmıştı. O olmadan yapamam dediğim kişi olmayı başarmıştı. Hayatımı hayatı yapmıştı.

Ve ben yine farkında olmadan, Harry olmuştum. Harry ise ben olmuştu.

Olay örgüsüne baktığımda olanların çoğu aleyhimeydi. Canım yanmıştı, hem bedenim hem de ruhum zarar görmüştü. Ama sonuca baktığımda mutluyduk. Ben onu affedebilmiştim. O ise değişebilmişti.

Harry & Louis..

Koltuğun kenarına kafasını yaslamış düşüncelerle boğuşan bebeğini incelemişti. Normalde eve neşe kaynağı olan Louis bir süredir durgun ve düşünceliydi. Yavaşça elini uzattı bebeğinin yanağına doğru. Louis yanağına değen el ile irkilmiş, düşüncelerini kenara itip yanağındaki ele yaslamıştı kafasını. Harry de kendisiyle ilgili bir olmadığının düşüncesinin rahatlığıyla arkasına yaslanıp yanındaki yere eliyle vurmuştu yavaşça. Onun işaretini anlayan Louis dizleri üzerinde ilerleyip kafasını sevgilisinin bacağına koymuş, uzun koltuğa yayılmıştı. o an Harry meleğinin örtünmüş mavilerini görmek istedi.

''Bebeğim.''

Louis'nin gözleri açıldı ve denizleri Harry'nin ormanına karıştı. Harry huzurlu hissediyordu. Her sorunlarını bir bir aşmışlardı. Geriye sevmek kalıyordu ki onu da hayatlarının her anında gerçekleştiriyorlardı. Louis sorarcasına bakıyordu artık. Harry öylece bakmanın garip olacağını düşünse gerek konuşmuştu.

''Seni darlamak istemiyorum fakat ne zaman sorsam geçiştiriyorsun beni. Anlat artık seni bu kadar durgunlaştıracak neler geçiyor aklından? Ne oldu benim neşeli minik bebeğime.''

Ve Louis'nin gözleri doldu. Harry korkuyla bakakaldı. Söylediklerini kafasında tartıyordu fakat yanlış bir şeyde dememişti.

''Harry ben özür dilerim. Çok özür dilerim sana yansıttığımı farkedemedim bir sorun yok sadece düşünüyord-'' Harry korkunun bedenini terkettiğini hissediyordu fakat endişe hala oradaydı.

''Tanrım, Louis.. Ben yanlış bir şey söyledim sandım. Sadece aklından geçenleri merak ediyorum. Saklama kendine bana da anlat bana olur mu?'' Meleği dedikleriyle sakinleşmeye başlamıştı. Yerinde kıpırdandı, bir süre bekledi, ardından ayaklanarak kendisini Harry'nin kucağına bırakıp kollarını sevgilisinin boynuna doladı. Harry boynuna değen nefesler ve burnuna dolan bebeğinin kokusuyla kollarını kucağındaki bedene sardı. Huzurun sarhoşluğuyla kendi sorusunu unutmaya başlıyordu.

''Kötü bir şey yok. Ya da bir sorun. Ben.. sadece geçmişimizi düşünüyorum.'' Geçmiş demesiyle beline sarılı kolların sıkılaştığını hissediyordu Louis. Biliyordu işte. Harry bu konuya sinirlenecekti biliyordu fakat anlatmaya devam etti.

''Canımın yandığını, hem kalbimin hem de bedenimin acıdığını anımsayıp duruyorum. Sonra senin değiştiğini ve beni ne kadar sevdiğini hissedip kendime hatırlatıyorum. Ama bu bir döngü gibi gerçekleşiyor. Asla unutamıyorum, seni her seferinde affediyorum ama kendimi sorgulamayı bırakamıyorum. Cidden saçmaladım biliyorum ama işte.. ama bilmiyorum kendim bile sıkışmışken sana ne anlatsam kendimi doğru ifade ederim gerçekten bilmiyorum.. Tek bildiğim seni çok sevdiğim Harry. Asla senden vazgeçmem, asla seni bırakıp gitmem. Ben olduğunu biliyorum çünkü ben de senim ve biz aynı kişiyiz. Aynı bedendeyiz. Aynı zihindeyiz. Aynı kalp ikimiz için de atıyor..'' Harry bebeğinin yanaklarını kavradı ve dolu gözlerini karşısındaki omzunu ıslatan yaşlı gözlere kenetledi.

'' Biz dolu bir bardakta yüzen iki hayaletiz.'' Louis yaşlarının arasından gülümsedi. Harry'nin bu şarkıyı ikisi için yazdığını biliyordu. Ve düşünceleri aslında daha ağzından çıkmadan Harry tarafından cevaplanıyordu.

'' Biz eskiden olduğumuz gibi değiliz.'' Louis mırıldandığında artık Harry'de gülümsüyordu.

''Genç adam, ağlamanı sustur, gözyaşlarını sil. Bu, bir kopyanın kopyasının bir kopyasıdır. '' Bu kez Louis'de Harry'e yazdığı sözlerin anlamını bilmediğini ilk kez fark etti. Harry ise anlamıştı. Her gün Louis geçmişi hatırlayacaktı. Her gün önceki gün düşünülen düşüncelerin aynısı dolanacaktı zihninde. Ama birbirlerine olan sevgileri artacak, önceki günden daha fazla, daha orijinal olacaktı. Louis son sözü söyleyen olmak istedi o gün.

Ondan sonra sevişeceklerdi, biliyordu. Harry ona dokunarak bitirirdi zihnindeki savaşı. Ama aşk, savaşmaya değer bir şey olmadıkça hiçbir şey ifade etmezdi. Ertesi gün tekrar başlayacak savaşa kadar ateşkes ilan edecekti.

''Düşünmeyi bırak artık Lou. Bu güzel bir savaş. Bu aşkımızın savaşı.''

Son..

Y/N : İtalik yazılan konuşma cümleleri şarkı sözleri. İlki Harry'nin Two Ghosts şarkısından, ikincisi Louis'nin umarım yayınlayacağı Copy of A Copy of A Copy şarkısından, üçüncüsü ise Louis'nin dünkü konserde coverladığı Beautiful War şarkısından :'))

Ağlayarak yazdım.. Benim için aşırı zordu bitirmek fakat yapmalıydım. Zihnimdeki Louis'le Harry'nin hikayesi bensiz devam etmeli bundan sonra :')) Yıllardır yazdığım bu kitaba bu bölüm ile veda ediyorum. Kendimi bu kitapla geliştirdim, bu kitabı yazarak büyüdüm. Bu benim için çok özel .

Belki bir Larry hikayesine daha başlarım fakat bilmiyorum. Hala yazım tarzım gelişmedi. Betimlemelerim kötü. Ama denemekten zarar gelmez.

Son olarak, okuduğunuz, yorum ve oy attığınız, kitabıma duygularınızı kattığınız için teşekkürler. Bu kitapta herhangi bir taciz bulunmamaktadır. Başta da okuduğunuz gibi Louis'nin rızası da vardı, ani geliştiği için tepkileri o şekildeydi.

Teşekkürler. Mutlu kalın, sizleri seviyorum.

Daddy Teacher // l.s Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin