Daddy Teacher // l.s

13❧

Selam. Ben geldim. Uzun zaman oldu fakat geldim. Umarım beğenirsiniz. Sizlere değer veriyorum.. ฅ(•ㅅ•❀)ฅ

Louis gerçek anlamda ağlıyordu. Harry, eve vardıklarında onu resmen üst kata kadar sürüklemiş, odanın ortasına fırlatmıştı. Aşırı derecede korkuyordu. Canının yanmasını istemiyordu. Ama biliyordu ki genç öğretmen onu acıtacaktı.

Bay Styles yüzündeki duygusuz  ifadeyle bakıyordu Louis'e. Bir süre daha bu şekilde durup ona kıpırdamamasını, biraz sonra geleceğini söylemişti. Tanrı şahidiydi ki Louis bir anlığına kaçmayı bile düşünmüştü.

Az sonra genç öğretmen elinde sabun ve göz bandı ile geri döndüğünde Louis seslice yutkunmuştu. Geriye kalan son umut kırıntılarıyla konuşmuştu.

"Efendim, lütfen cezalandırmayın beni. Lütfen." Fakat Bay Styles dinlemiyordu. Öfkeden kararmış gözleriyle Louis'yi delip geçiyordu. Elindekileri yatağa fırlatıp elini kemerine götürmüştü. Kemerini de yatağa bırakmasının ardından Louis'e yerden kalkmasını ve üstünü çıkartıp yatağa çıkmasını emretmişti. Louis ise sessizce onaylamış. Ağlamamak için kendini sıkmıştı.

Kıyafetlerini çıkarırken oldukça utanmış üzerine bir de pembe kalpli iç çamaşırını giydiği için fazlasıyla kızarmıştı. Son olarak Louis altında bokserı ile kaldığında ona dizlerinin üzerinde durmasını emretmiş, titremesini umursamamıştı. Louis dediği her şeyi yaptıktan sonra kafasını yatağa bastırtmış, ellerini arkadan bağlamıştı. Tüm bunları öldürücü bir yavaşlıkla yaparken Louis'in okyanuslarını göz bandı ile örtmeyi de unutmamıştı.

Louis korkuyla bir sonraki hamleyi beklerken kalçasında eller hissetmişti. Elleri kalçasında turlarken okyanuslarından bir damla çarşafa doğru süzülmüştü. Büyük eller bir anda iç çamaşırını aşağı indirdiğinde Louis telaşla nefesini tutmuştu.

"Ağzını aç." Her ne kadar istemese de dediğini yaptı. Sonuçta itiraz edemezdi. Ağzında hissettiği kalıp sabunla onun göremeyeceğini bildiğinden kaşlarını çattı. Ağzındaki şey nefes almasını zorlaştırıyordu. Bunu sevmemişti. Bunları düşünürken kalçasında hissettiği tarifsiz acıyla kafasını yatağa bastırdı.

Boşluğuna geldiğinden fazlasıyla çığlık atmıştı ki bu sabuna rağmen sesli bir çığlıktı. Daha ilk acıyı hazmedemezken ikincisinin de gelmesiyle zor durumda olan çocuk tekrardan bağırmıştı. Louis sesini her duyurmaya çalışmasında sabun daha çok ıslanıyordu. Bu Louis'nin nefes almasını kısıtlıyor, daha da korkmasını sağlıyordu.

Harry ise umursamaz ve acımasızca vurmaya devam ediyor, Louis'nin canını yakıp yakmadığı ile ilgilenmiyordu. Bir süre sonra Louis saymayı bırakmıştı. O kadar sersemlemişti ki kontrolsüzce bağırmayı deniyor sabunun köpüklerini etrafa sıçratıyordu. Biraz daha çırpınırsa köpükler boğazına kaçabilirdi fakat o bunu umursuyor gibi görünmüyordu. Gözleri kararmaya başladığında Louis istemsizce inlemişti.

Harry bunu duymasıyla birlikte çocuğun ağzındaki köpükleri her yere saçılmış sabunu çıkarmış, yatağa tükürmesine izin vermişti. Ellerini de çözdükten sonra hiçbir şey yapmadan öylece dikilmeye başlamıştı. Louis düşündü. Bu yola geldiği anlamına mı geliyordu? Eğer Harry sadece bunu istiyorsa, bunun için onun canını yakıyorsa onun için her saniye inleyebilirdi. Harry ona sakinleşmesi için verdiği kısa sürenin ardından belinden tutarak yere bırakmıştı.  Louis bu ani hareketle kalçasında keskin bir acı hissetmiş, tıslamıştı. Gözlerindeki örtü kalktığında Louis bir süre ışığa alışmaya çalışmıştı.

"Dizlerinin üzerinde dur ve ağzını aç."  Louis onu tekrar dinledi.

"E-emredersiniz, babacığım." Pürüzlü çıkan sesi az önceki sahneleri gözünün önüne getirmişti. Yarın sesinin kısılacağına oldukça emindi. Babacığının gözlerine baktı ve yavaşça dizleri üzerine çökerek  ağzını araladı.

Harry parmaklarını Louis'nin ağzına götürdü. Küçük oğlan ne istediğini anlarcasına babacığının parmaklarını emmeye başladı. O sırada ağzına gelen ekşimsi tatla yüzünü ekşitmişti. Beyni olanları algılamaya başladığında cezası sırasında boşaldığını farketmişti. Yoksa babacığı bu yüzden mi durmuştu? Ayrıca cezadan zevk mi almıştı ki? Tüm bu düşüncelerin arasında Louis gittikçe uykuya doğru çekiliyordu. Bunu farkeden Harry onu olduğu yerde bırakmış, sakince odadan çıkmıştı.
_____

Louis her tarafında hissettiği acı ile sert zeminden kalkmaya çalışmış, birkaç saniye sonra olduğu yere kapaklanmıştı. Bir süre ne olduğunu anlamaya çalıştı. Ardından aklına dolan sahnelerle seslice ağlamaya başladı. Zayn'e söylediklerinin ardından yaşananlar kalbini buruş buruş ediyordu. Louis seslice iç çekti. Titrek nefeslerinin arasından bir hıçkırık kaçtı. O bunu hak edecek birşey yapmamıştı. Bu muameleye mi lâyıktı gerçekten?

Hıçkırıklarının arkası kesilmezken kapı açıldı. İçeriye giren kızıl saçlı, yaşlı kadın ona doğru eğildi ve onu kaldırarak elindeki battaniyeyi Louis'e sardı.

Louis kendisine bu küçük iyiliği yapan kadının boynuna sıkıca sarıldı. Çay kokulu kadın sarılışına karşılık verdi. Sakinleşene kadar destek oldu ona.

Oy ve özellikle yorumlarınız beni mutlu eder. ♡