Bölüm 12

856 86 55
                                    

Özellikle bu kitabıma yb istediniz YORUM ve BEĞENİlerinizi EKSİK etmeyin LÜTFEN.

Severine

Harry'i en son görmemin üzerinden iki gün geçmişti. Rob bize yemeğe geldiği gün neredeyse ağlayacak bir halde buradan gitmişti. O huzursuz ve üzgün hali gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Sessizliğe gömülmesi beni endişelendiriyordu. Bu zaman dilimi içerisinde bizi aramamış hatta buraya uğramamıştı bile. Ruhsal durumundan dolayı daha önce olduğu bir kriz geçirmesini istemiyordum. Onun kötülüğünü asla istemezdim, o benim kızımın babasıydı.

"Babayı özledin mi, Pandora?"

Yanımda oturmuş çizgi film izleyen küçük kızıma baktığımda başını sallamış ve kucağındaki emziğini ağzına götürmüştü.

"Çok mu özledin?"

Saçlarını parmaklarımla tarayıp, sabah yaptığımız ama şimdi bozulmuş olan minik topuzunu düzeltmeye çalıştım.

"Onu arayalım mı? Buraya gelsin ister misin?"

Yeniden başını salladığında gülmüş ve yanındaki bebeğini işaret etmişti. Koltuktan inmesine yardımcı olduktan sonra bebeğini almış ve halının üzerinde bulunan çay takımlarının yanına yerleştirmişti. Anlaşılan çay partisi yapacaktı.

Sehpanın üzerinde duran telefonu aldıktan sonra Harry'nin numarasını tuşladım. Bir yandan telefona cevap verilmesini beklerken diğer yandan da Pandora'yı izliyordum.

"Alo?"

"Harry?"

Tanımadığım bir erkek sesi hattın diğer ucundan yankı yaptığında istemsizce kaşlarımı çatmış ve yanlış numarayı aramış olabilme ihtimalini düşündüm.

"Severine, ben Robert."

"Oh, şey Harry orada mı?"

Robert'in Harry'e zor zamanlarında yardımcı olan bir doktor olduğunu biliyordum. Daha önce de onunla Harry hakkında konuşmuştuk.

Şimdi telefonu onun açması Harry'nin durumu hakkında beni daha fazla endişelendirmişti. Acaba ona bir şey mi olmuştu?

"Uyuyor, şu sıralar çok yorgun."

Dakikalardır tuttuğumu bilmediğim nefesimi dışarıya bırakırken başımı her ne kadar göremeyeceğini bilsem de yavaşça sallamıştım.

"Anladım."

Kısa bir sessizliğin ardından başka bir soru yönelttiğimde hışırtı seslerinin ardından sesi daha boğuk çıkmaya başlamıştı.

"O iyi mi?"

"Doğrusunu söylemek gerekirse geçen geceden beri kendinde değil. Sürekli sakinleştirici yapıp, uyutuyorum."

"Neden böyle oldu?"

Sıkıntılı nefesini işittiğimde kendimi kötü hissetmiştim. Benim yüzümdendi işte. Yine sağlığı kötüye gidiyordu ve oklar daha önce de olduğu gibi bana çevrilmişti. O gece onu üzecek bir davranışta bulunmadığımı biliyordum ancak şu an bu durumda olmasının sebebi dolaylı yoldan da olsa benimle alakalıydı.

"Sebebini sen de en az benim kadar iyi biliyorsun, Severine."

"Eğer konu Rob ise-"

"Evet. Kızmaya hakkı yok biliyorum. Ancak durumu hiç iyi değil. Belki kızı ile görüşse-"

Araya girerek onu böldüğümde Pandora'nınn yanına adımlamış ve bir kenara fırlattığı emziğini alıp lavobaya bırakmıştım.

"Ben açıkçası bu yüzden aradım. Bize gelsin, biraz Pandora ile vakit geçirsin istemiştim."

Not The Same 2 | H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin