Gönülçelen (+18)

3. Bölüm

Selamm!

Bu karantina günlerinde umarım vaktinizi iyi değerlendirip eğlenecek şeyler bulabiliyorsunuzdur.

Zira ben yapamıyorum.😑

Gençliğinizin kıymetini bilin çuçuklar gençlik geri gelmiyor. Üniversitede bir bakmışsınız on yıl yaşlanmışsınız xjxhdj

Yalnız cidden uzaktan eğitim felan dediler nefes aldırmıyor hocalar ne de olsa evdesiniz ders çalışın işiniz ne diyorlar beni üzüyorlar😢

Neyse kalkın da elinizi yıkayın.

İyi okumalarr!🐁

O bir eliyle sıkıca kolumu tutarken diğer ellerimiz boşlukta sallanıyordu. Harlanmışçasına inip kalkan göğüslerim ve onun sert gövdesi birbirine çarpıyor aramızdaki elektriğin en somut halini beraber yaşıyorduk. Dudaklarımız buluşmadan nefeslerimiz birbirine karışıyordu.

Çok kez nefesini ensemde hissetmiş, çok kez kokusunu içime çekecek kadar yaklaşmıştı bana. Fakat hiç bu kadar yakından kaybolmamıştım yeşile evrilen ela gözlerinde. Öfkenin başka duygulara evrildiği gözleri, tıpkı benim gibi aramızdaki o anlam veremediği enerjiyi hissetmiş ve elini ateşe değmiş gibi çekmişti.

Ama yine de mesafeyi açmadı.

Verdiğim her bir soluğu içine çekiyor, onun soluğunu da ben içime çekiyordum, tek kelime bile edemedim. Gözleri, gözlerim ve dudaklarım arasında gidip geliyor aklıma hiç olmaması gereken sahneleri ve beklentileri getiriyordu. O uzaklaşmak için hiçbir şey yapmazken bir kapının açılıp kapanma sesiyle silkelenerek kendimi geri çektim ve ona hiç bakmadan koridorun diğer ucuna doğru yürüdüm.

Az önce ne olmuştu?!

Bana resmen asılmıştı! Hem de amcasının eşine! Aklından ne geçiyordu acaba, beni öpmek mi?! Ya öpseydi.. o zaman ne yapardım bilemiyordum..

Kızlar tuvaletine girip yüzüme su çarptım. Kendime gelmeli ve o anları zihnimden silmeliydim ama bir türlü olmuyor, aynada gördüğüm aksim kıpkırmızı yanaklarımla az önce yaşananların iğrenç gerçekliğini yüzüme vuruyordu.

Ben evliydim.

Eşimin yeğeni bana bulunmaması gereken imalarda bulunmuştu.

Ve daha kötüsü ben de ondan etkilenmiştim.

Midemin kaynadığını hissettim. Ne zaman bu kadar iğrenç biri olmuştum? Ali'ye olan güvensizliğim miydi dikkatimi dağıtan yoksa öfkem mi? Eşimin göstermediği ilgiyi başka birinde mi arıyordum, yoksa kısasa kısas mı istiyordum haberim dahi olmadan?

Her ne olursa olsun bu davranış alçakçaydı ve bunu asla kendime yakıştıramazdım. Ne intikam ne de ihtiras yaptırabilirdi bu rezilliği. Ne affı ne de bahanesi olabilirdi bunun.

Yavuz ne şekilde düşünür ne şekilde davranırsa davransın ondan uzak durup aramıza mesafe koymalıydım. Gerekirse ondan köşe bucak kaçar görmemezlikten gelirdim ama yine de bu tutumunu ilerletmesine ve benden yüz bulmasına neden olacak bir tavır sergilememeliydim.

**

Art arda ikişer saatlik iki blok dersle birlikte zihnim o kadar bulanmıştı ki kendimi denizin derinliklerine doğru dalıyormuş gibi hissediyordum. Kulaklarımdaki düzensiz çınlamalar, gözümün önünde uçuşan yoğun bir toz kütlesi harektelerimi yavaşlatarak sersemletmişti. Şimdi ise yapmam gereken tek şey eve gidip bir güzel uyku çekmekti. Böylece bugünü dünde bırakıp akşama doğru uyandığımda yeni bir güne uyanmış gibi olacaktım. Üstelik bu, sabah olanların zihnimdeki tazeliğini de azaltırdı.