Have Been Granted Immunity

2.5K 344 235
                                    

Bölüm şarkısı: the revivalists-gold to glass
**********

İsim: Byun Baekhyun
Öldürülen kişi sayısı: 3
Çalınan para miktarı: 0 won
Diğer suçlar: 1
Tanrı devletimizi korusun

Anlaşılan banyoda kafası kanayan adam da sonunda ölmüştü. Baekhyun boş boş etrafa bakıyordu. Üç kişiyi öldürmüştü. Üç.

Hiçbir şey hissetmiyordu. Ağlamak istiyordu ama gözyaşı akmıyordu bile. Bir çeşit transa geçmiş gibiydi. Kapının önünde dikilip banyodaki cesede baktı. Belki de yirmi dakika boyunca. Saymamıştı ama çok uzun süre olduğunu hissediyordu.

Alt kattan ayak sesi duyduğunda kendine geldi. Biri daha evdeydi. Her ihtimale karşı koridora döndü ve cesedin üzerinden atlayarak yatak odasına girdi. Sırt çantasından içi dolu bir silah aldı ve emniyetini açarak eline yerleştirdi.

Yeni misafirini de öncekilerin arasına katmak için aşağı inen merdivenlere yöneldi.

************

Baekhyun silahına sıkıca sarıldı ve merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

Kimin geldiğini göremiyordu ama ağır ağır ilerleyen adımları duyabiliyordu.

Tekrar uyarı amaçlı havaya silah sıktı.

"Baekhyun?" duyduğu sesle anında silahını indirdi. Bir an hayal görüp görmediğini düşündü. "Baekhyun, benim!"

Sesi tanıyordu. Silahını beline yerleştirdi ve ışıkları bile açmadan aşağıya koşmaya başladı.

"Hiçbir şey göremiyorum Bae-"

Baekhyun uzun gölgenin üzerine atladı ve konuşmasını engelledi. Kucağına çıkmak için bacaklarını onun beline doladı ve sıkıca boynuna sarıldı. "Chanyeol..."

"Tanrım," Chanyeol gülerek düşmemesi için onu kalçalarından sıkıca kavradı. Başını Baekhyun'un boynuna gömüp nefesini içine çekti. "Baekhyun!" Onu hızla etrafında döndürdü ve sonunda yere indirdi.

Baekhyun hızla salonun ışığını buldu ve etrafın aydınlanmasını sağladı. "Gerçek misin?" ellerini ona uzattı ve yanaklarını okşadı. Chanyeol aynı hatırladığı ve hayal ettiği gibiydi. Rüya gibi.

Chanyeol da aynı şekilde elini onun saçlarında ve yanaklarında dolaştırdı.
"İyi misin? Güvende misin burada?"

"Bir saat önceye kadar değildim."

Chanyeol etrafa bakındı ve yerdeki iki çocuğun cesedini gördü. "Onları... Sen mi öldürdün?"

"Hayır! Onlar sadece çocuk..." Baekhyun yukarı kattaki iki cesedi gösterdi. "Onları ben öldürdüm. Ama isteyerek değil, bana saldırmışlardı."

"Yaralandın mı?"

"Hayır. Kurşun geçirmez yeleğim var." Baekhyun karnına vurdu ve metalik sesin çıkmasını sağladı. "Peki sen iyi durumda mısın?"

"Ben iyiyim. Şu an çok daha iyiyim." Chanyeol gülerek ona eğildi ve dudaklarını Baekhyun'un dudaklarına bastırdı. Birkaç dakika ayrı kaldıkları günlerin acısını çıkarmak ister gibi öpüştüler.

Ayrıldıklarında Baekhyun başını onun göğsüne yasladı ve gözlerindeki yaşların akmasına izin verdi. Chanyeol tişörtünün üzerine düşen yaşları hissedince irkildi.
"Hey?"

"Bir şey yok... Sadece... Sanırım her şey birikmişti." Baekhyun ağlamaya devam ederken Chanyeol onun saçlarını okşadı.

Bir hafta önce de birbirlerine dokunmuşlardı. Hem de çok daha detaylı bir şekilde. Yine de Baekhyun bu seferki dokunuşların farklı olduğunu hissediyordu. Duygulu dokunuşlardı, söze bile gerek olmadan şefkati hissettiriyorlardı.

Saturnalia ||ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin