This Is Not A Test

6.6K 466 845
                                    


Medya: Arınma Günü Anonsu
Türkçesi:
Bu bir tatbikat değildir.
Acil durum yayın sisteminiz Kore*Devleti tarafından yaptırılan yıllık Arınma'nın başladığını bildiriyor. 
**
Sirenle birlikte cinayet de dahil olmak üzere tüm suçlar 168* saatliğine legal olacaktır.
Polis, itfaiye ve sağlık kurumları Arınma boyunca faaliyet göstermeyecektir.
Bir ulus yeniden doğdu. Tanrı devletimizi korusun.
Bol şans.

*************************

*Arınma'ya 3 gün kala*

"Duydum ki içkiler sendenmiş Yeol!"

Chanyeol yüksek sesli müzikte zar zor duysa da gözlerini devirdi. "Hepimizi buraya sürükleyen senin sevgilindi dostum. Hesap onda." Gülerek ona kötü kötü bakan kıza döndü. "Değil mi Hyejin?"

Hyejin dans etmeyi bile bırakmadan ona el hareketi çekti ve kollarını Loco'nun boynuna sardı. "Arınma'dan önceki son partimiz, ısmarla işte!"

Chanyeol onları yalnız bırakarak barmene doğru ilerledi. Birkaç kere seslense de genç adam onu ciddiye almadı. Barmen sürekli yandaki bir müşteriyle sohbet ediyor, bir türlü Chanyeol'a bakmıyordu. "Hey!"

Barmen ve konuştuğu kişi bir kağıdın üzerine eğilmiş, çatık kaşlarla bir şeyler konuşuyorlardı.
"Biraz daha içkimi vermezsen sorun çıkaracağım." Barmen sonunda onu duymuş ve hızlıca yanına gelmişti.

"Affedersin, ne içmek istiyorsun?"

Chanyeol sinirle adamın yaka kartını okudu. İsmi Minhyuk'tu. "Minhyuk... Beni on beş dakika burada beklettiğin için bir özrü hak ettiğimi düşünüyorum. Ayrıca, üç viski."

Minhyuk gülerek onu süzdü. Bir şey diyemeden demin konuştuğu kişi ona döndü ve kısık gözlerle bakmaya başladı. "Huysuz adama bir içki de benden ver. Özrümüzü böyle kabul eder belki."

Minhyuk içkileri doldurmaya gittiğinde Chanyeol konuşan kişiye baktı. Genç adamın yüzü inanılmaz derecede güzeldi. Chanyeol o anda içindeki tüm sinirin kaybolduğunu hissetti.

Karşısındaki de aynı şekilde Chanyeol'un yüzünü görünce yumuşamıştı. Yüzündeki sert ifade gülümsemeye dönüştü. "Minhyuk geri geldiğinde onu azarlama. Lafa tutan bendim."

"Neyse ne." Chanyeol bir süre daha onu süzdü. "Adın ne?"

"Baekhyun."

"Pekala Baekhyun, o kadar ciddi ciddi ne konuştuğunuzu bayağı merak ettim." Chanyeol yanağını avcuna dayadı ve güldü. "Dünyayı kurtaracaksınız sanırım."

"Öyle umuyoruz." Baekhyun da aynı şekilde gülümsedi.

O sırada barın köşesindeki küçük televizyonda Başkan'ın yüzü belirdi. "Güzel halkım! Arınma gecesi için maskelerinizi ve silahlarınızı hazır ettiğinizi umarım! Tanrı devletimizi korusun!"

Baekhyun gözlerini devirerek dikkatini yanında oturan yabancıya verdi. "Senin adın ne?"

"Chanyeol." Birkaç saniye birbirlerine baktıktan sonra Minhyuk elinde beş bardakla geri döndü. Chanyeol içkileri küçük tepsiye koyup eline aldı ve tezgahtan uzaklaştı. "Sanırım biraz yakışıklısın Chanyeol."

Baekhyun ona garip bir bakış attığında Chanyeol kahkaha attı. "Sanırım biraz sarhoşsun."

"Mümkün. Gidiyor musun?"

"Arkadaşlarım içkileri bekliyor."

"Çok yazık," Baekhyun üzgün bir şekilde dudaklarını büzdü. "Ben de böyle tek başıma çok sıkılıyordum halbuki."

Saturnalia ||ChanBaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin