EL-39

1.7K 56 38
                                    

Medya: Cansu

Cansu'yu özleyen kimler var? Şahsen ben özledim. Ee hadi buyrun!

İyi okumalar <3

Cansu'dan

Koşarak hastaneye girmemle göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı. Mehir ve Ayça'ya bunları yaptığım için pişmanlık duyuyordum. Evet, kendimi uçurumdan atmıştım. Suyla buluştuğumda nefessiz kalmak için elimden geleni yapıyordum. Sevdiğim adamı unutmak ve kardeşlerime bunları yaşattığım için kendimden nefret ediyordum. Tehlikeli Çete benim yüzümden dağılmıştı! O gün beni denizden kurtaran buz mavisi gözlerle kalbimin hızlandığını hissetmiştim. Metehan'ı sevdiğim gibi bu buz mavisi gözlere sahip kişiyi de sevebilir miydim? Metehan'ı unuttuğumu hissediyordum. Bu buz mavisi gözlere sahip kişiyle kalmıştım günlerce. Ve o maviş benim kalbimi çalmıştı. 

"DEFOL GİT KIZIM BELANI ARAMA!" Diye üzerime yürüyen Esin denen kızla kaşlarımı çattım. Ayça o kızı sakinleştirmeye çalışırken kalbim nedense kırılmıştı. Ayça ve Mehir benim kardeşlerimdi. Di'li geçmiş zaman. 

"YÜZSÜZ YÜZSÜZ DURMA BURADA! BOŞA GÖZ YAŞI AKITMA! DEFOL GİT!" Diyen bağıran o kızla dudaklarımı araladım. 

"Mehir benim kardeşimdi. Ayça ne olur konuşalım. Lütfen." Diye yalvardığımda Ayça isteksiz bir şekilde yanıma gelip kolumdan tuttuğu gibi beni sürükledi. 

"Ne var Cansu? Bizi sattığın yetmiyormuş gibi bir de Mehir ile dalga geçmeye mi geldin? Git buradan."

Yaşların gözlerimden akmaması için kendimi zorladım. 

"Özür dilerim. Tehlikeli Çete'yi dağıttığım için, sizi o orospu ile sattığım için özür dilerim. Mehir uyanana kadar kalayım lütfen. Özrümü Mehir'den de dileyeyim."

Ayça ofladı. "Mehir de ben de seni affedeceğimizi sanmıyorum. Bize yaptıkların çok kötüydü. Sen o Gazel ile bir olup Mehir'i dövmeye kalkıştın. Tarlabaşı'nda bizim takıma para vererek bize ihanet etmelerine sebep oldun. Mehir uyandığında seni görmek istemeyecek. Tıpkı benim gibi. Cansu lütfen git."

Hıçkırdım. "Özür dilerim! Yaptıklarım için özür dilerim! Gidiyorum. Umarım Mehir uyanır."

Ayça bir şey demezken ben burukça gülümseyip hastaneden çıktım. Kendimi bok gibi hissediyordum. Kardeşlerimi kaybetmiştim. Yaşlar yanaklarımdan aşağıya kayarken buz mavisi gözlere sahip kişiyi yani benim aşık olduğum adamı gördüm. 

"Cansu! İyi misin!" Deyip beni kucağına almasıyla başımı boynuna gömüp ağlamaya devam ettim. 

"Değilim. Orada kardeşim can çekişirken nasıl iyi olayım ben! Savaş, o ölemez! Tamam ona kötü davrandım ama. ASIL ÖLMESİ GEREKEN BENİM BE! Savaş, ben ölmek istiyorum!"

Hafif yumruklarımı Savaş'ın göğsüne geçirdim. Defalarca bu cümleyi dile getirirken Savaş beni zorla götürmeye çalışıyordu. O sırada Zarife Sultan'ı gördüm. Zarife Sultan bana değişik değişik bakarken burukça gülümsedim. Zarife Sultan da benden nefret ediyordu. Savaş beni arabaya bindirdiğinde ben hala ağlıyordum. 

Araba nihayet hareket ettiğinde camdan bakınmaya başladım. Bu gece bu iş bitecekti. Savaş hala arabayı sürerken dayanamadım ve kapıyı açtım. 

"Cansu! Ne yapıyorsun lan! Kapıyı kapat!" Diye bağıran Savaş ile güldüm. Zoraki bir gülüştü bu. 

"Sana aşık olduğumu sakın unutma." Dediğim gibi Savaş'ın cevabını beklemeden kendimi arabadan attım. Uzun bir yuvarlanıştan sonra bilincim kapandı. 

ERKEK LİSESİ (FİNAL OLDU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin