EL-2

10.4K 364 87
                                    

Ateş Erkek Lisesinin kapısından içeri girdiğimizde bize salyalı ağızla bakan erkekleri gördükçe göz devirdim. Ama bu okul eski okulumuza nazaran daha eğlenceli geçecek bence. Eski okulumuzda eğlenceliydi aslında. Sürekli ben Sude'yi dövüp durduğum içindir. Neyse.

Müdürün odasına girdiğimizde üçümüz de şok olduk. Neden mi? Eski okulumuzdaki müdür gibi keltoş değildi lan. Ve bu müdür efsane yahuşuklu. Müdürün adı da Mustafa. Anam!

"Kızlar sizin bu okulda ne işiniz var?"diye soran Mustafa bey amca müdürcüğüme sırıtarak cevap verdim.

"Hocam ya bizi hiç bir okul almıyor. Eski okulumuzdan da kavga ettiğimiz için atıldık."dememle Mustafa bey amca müdürcüğüm başını onaylarcasına salladı.

"Siz şu Öken Meslek Lisesinin öğrencileri misiniz?"diye sormasıyla başımızı salladık sadece.

"Üçünüz de 12-D sınıfındasınız. Isimleriniz Mehir,Ayça ve Cansu değil mi?"diye sormasıyla yine başımızı salladık. Başım bir gün kopacak yaw.

Mustafa bey amca müdürcüğümün odasından çıktığımızda 12-D sınıfını aramaya koyulduk. Uzun bir uğraştan sonra bulduğumuzda direkt en arka sırayı kaptım. En arka galp phen.

"Salak."diyen Cansu'ya dil çıkarıp başımı sıraya koydum. Tam güzel bir rüya alemine dalacaktım ki saçımı birinin çekmesiyle sinirle kaldırdım başımı. Wow bizden başka kızlar da var ha. Saçımı çeken çakma sarışın bana sinirle bakmaya çalışıyordu fakat tavuk götüne benziyordu lan.

"Kalk sıramdan."

"Niyeymiş? Devletin malı değil mi?"dememle saçımı bir kez daha çekti. Sikerim ben bu kızı.

"Saçımı çekme bende seni dövmeyeyim. Anlaştık?"dememle çakma sarışın bir kahkaha patlattı. Kulağım öldü.

"Defol sıramdan."demesiyle boynumu kütletip sağ gözüne gelişi güzel bir kafayı geçirdim. Çakma sarışın acıyla yere düşerken bir yandan da çığlık atıyordu. Karnına oturmuş yüzüne yumruklarımı savuruyordum. Belimden çekilmemle küfür etmem bir oldu.

"Hassiktir lan!"dememle beni kucağına alan çocuk güldü. Ne gülüyon yapram?

"Bırak lan beni orangutan götü!"diye bağırmamla yüzünü buruşturdu. Geber öç. O sırada beni kucağında çoktaaaaan malzeme odasına sokmuştu bile.

"Yeni kız sen hayırdır ya?"diye alayla konuşmasına orta parmağımı salladım yüzüne doğru.

"Sen kimsin de benim sevgilimi dövüyorsun?"demesiyle sinirim yine patlak verdi. Sakin Mehir sakin.

"O sevgilin olacak yürüyen fondöten saçımı çekmeseydi iyi olurdu. Bu arada sevgilinin yaptığı makyaj benim geleceğimden daha parlak anasını satayım."dememle çocuk güldü sadece. Ona el hareketi çekip sınıfa doğru yürüdüm. Sınıfa girdiğim gibi yere atılmış çantamı görmemle sinirle yumruklarımı sıktım. O sürmeli hatun atmıştı çantamı. Yerden çantamı aldığım gibi esmer bir çocuğun yanına oturdum. Arada bir sürmeli hatuna ters ters bakıyordum. Yanımdaki çocuğa dönüp elimi uzattım.

"Adım Mehir. Senin adın ne?"diye sormamla boş boş baktı bana. Yanağına hafif tokat atmamla irkildi.

"Berk."demesiyle gülümsedim. Ilk arkadaşımı bulmuştum çünkü. O sürmeli hatunun sesiyle kaşlarımı çattım.

"Ya arkadaşlar şu kız gibi sürtük olmayın lütfen. Bakın bu en iyi örnek."demesiyle ona doğru döndüm.

"Yediğin dayak yetmedi mi? Yetmediyse gelip seni tekrardan döverim. Hem bana da eğlence çıkar."deyip göz kırptım. Sürmeli hatunun rengi mora dönünce gülerek önüme döndüm. Içeriye giren cılız bir hocayla herkes ayağa kalktı. Öha. Berk'e dönüp fısıldadım.

ERKEK LİSESİ (FİNAL OLDU) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin