Gök gürültüsünün sesiyle irkildim. Karanlık odanın içinde şimşeğin beyaz ışığıyla odam aydınlandı. Korkaraktan, yere düşürdüğüm telefonumu almak için sıcacık yatağımdan çıktım.Aman ne hoş.İki - üç saniye vucütumun soğuk havaya alışmasını bekledim; ama olmadı.Telefonumun yatağımın altına kaçtığını görünce lannet okudum ve yan tarafta asılı olan sabahlığımı üstüme giydim.Gece olmasına rağmen peluş sabahlığımı giyen biriyim.Bu çok normal.Çekmecemi açıp içinden el fenerimi aldım. Açıp yatağın altına baktım.Telefonumun çift kişilik yatağımı çekmeden alamacağımı anladım.Ayağa kalktım ve ahşap yatağımı çektim.Daha doğrusu çekmeyi denedim desem daha mantıklı.Son kez daha denedim. İstediğim kadar olmasada çekekebilmiştim.Telefonumu buldum ve yerden aldım.Ekranı ve arka tarafı komple çatlamıştı.Yarın yeni telefon almam lazım oldu.Aman ne hoş.Ofladım ve James'ten gelen mesajları açtım.
O:Sevgili tavsiyeleri dinle ve daha kaliteli espiriler yapmalısın.
O:Trip mi atıyorsun?
O:Özür dilerim.
O:999'u arıyorum
-999 İngilterede polis,hastane ve itfaiyeni numarası sanırım.Yani internet öyle diyor.-
Ben:Hey sakin ol.Sadece telefonum yatağımın arkasına kaçtı.
Ben:Hem 999 burada 155, 110 ve 112.
O:İyi misin?
Ben:İyiyim ama telefonum için aynı şeyi söyleyemem.
O:Durum o kadar mı kötü?
Ben:Aslında sayılmaz.Zaten yeni telefon almak için fırsat arıyordum.
O:Peki, İrlanda için ebeveynlerinden izin alabildin mi?
Ben:Dedemi ikna etmem kolay.Çünkü tek torunu benim ve inan bana babaannem gibi değil.Yaşıtları gibidavranıyor.Dedem bir şeye evet ya da hayır dediyse babam bile değiştiremez.
O:Kaç gün kaldı?
Ben:Bu gün ayın dörtü olduğuna göre yılbaşına 27 gün var.
O:Çok fazla.
Ben:Ne yapalım?
O:31 Aralık'ta buluşmak yerine 25 Aralık'ta buluşmaya ne dersin?
Ben:Tamam, ama havalanından beni sen al.
O:Seve seve.
Ben: ;)
O:Gelsene.
Ben:Nereye?
O:Rüyama.
Ben:Zaten her zaman orada olmuyor muyum?
O:Öyle, ama ben hayal etmeden gel bu sefer.
Ben:O zaman şöyle yapalım.
'İyi geceler.' diye sesli mesaj yolladım.
O:Neden bunu yollama gereği duydun?
Ben:Her insanın kalbini ısıtan bir ses tonu vardır.Benim kalbimi sen ıstığına göre benimde senin kalbini ısıtman lazım.Tabi eğer sen de beni, benim sevdiğim kadar seviyorsan. :(
O:Hayır,seni senin beni sevdiğin kadar sevmiyorum.
Ben:Ne?
O:Mesaj yazmayı bırak ve bana odaklan.Benim yazdıklarıma odaklan Ada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My One Direction Blog
FanfictionAda 18 yaşında Türk Directioner'dı.Ama Ada'nın hayatında yaptığı en iyi şey İngilizce yazdığı blogunu yazmaktı.One Direction'ın blogunu okuyacağı aklının ucundan beri geçmezdi.Ailevi problemlerden dolayı kendini internette vermiş olan Ada'nın ne har...
