Sabah saat 9:00
75 yaşlarında ihtiyar Adil efendi "borsalino" şapkasını kafasına geçirip masanın üstündeki sarı zarfı gri ceketinin iç cebine koydu. Gri renkli pardesüyü giyindikten sonra dışarı çıktı. Kapıyı anahtarıyla kilitledikten sonra bahçe kapısına doğru yürüdü. Sokağa çıkıp arkasınca bahçe kapısını çekti ve demir sürgülü kilidi bağladı. Esnafların olduğu sokağa çıktı.
MANAV: Günaydın Adil Bey
ADİL BEY: Günaydın Hasan efendi.
MANAV: Yeni meyvelerim geldi. İki kese hazırlatıp öğlen yollarım çırakla evine.
ADİL BEY: Olur evladım, gönder. Hayırlı işler.
MANAV: İyi günler baba.
Manavdan uzaklaştı. İki dükkan geçtikten sonra kasapla karşılaştı.
KASAP: Adil Bey, lokum gibi kuşbaşı etim vardı, hanım sana güveç yaptı. Öğlen bırakayım.
ADİL BEY: Zahmet etmiş evladım, teşekkürlerimi iletirsin, öğlen gelirsin, birlikte yeriz.
KASAP: Tamam Adil Bey
Sokağın sonuna vardı.
KAHVECİ: Torununa mektubu yollamaya mı gidiyorsun Adil Bey?
ADİL BEY: Evet, Ahmet efendi.
KAHVECİ: Ne zaman geliyor inşallah?
ADİL BEY: Yakında gelecek Ahmet efendi.
KAHVECİ: Temelli mi dönüyor?
ADİL BEY: Öyle düşünüyor, hayırlısı inşallah. senin çocuklar nasıl?
KAHVECİ: İyiler iyiler, ellerinden öpüyorlar. Haftaya torunu sünnet ettireceğiz.
ADİL BEY: Hayırlı olsun.
KAHVECİ: Teşekkürler Adil Bey hayırlı günler.
Sokağı bitirdikten sonra ana caddeye çıktı. Yolun kenarıyla usul adımlarla yürüyordu. Ara sokaktaki postaneye gitmek için kavşaktan sağa döndü. Postane öğle tatiline girmeden göndermesi gerekiyordu zarfı. Postanenin merdivenlerini çıkmaya hazırlanırken arkasından gelen sesten irkildi.
KATİL: Adil bey.
Adil baba geriye döndü, karşısında kirli sakallı, eski siyah montlu biri duruyordu. Kirli sakallı adam pantolonunun arkasından tabancasını çıkarıp Adil babaya, iki el ateş etti. Adil kanlar içinde yerde düştü. Bağrışmalar çığlıklar her yerde yankılanıyordu. Bir süre sonra olay yerine polisler intikal etmişti.
Polisler önce olay yerini incelemeye başlamıştı.
POLİS AMİRİ: İki el ateş edilmiş, Biri kafaya, biri kalbe, sigorta ateşi. Maktül hakkında ne öğrendik?
POLİS MEMURU: Efendim, maktül 75 yaşında emekli tarih profesörü. Komşuların dediğine göre yıllardır yalnız yaşıyormuş. Eşi öldükten sonra Almanya'da yaşayan torunundan başka kimsesi yokmuş.
POLİS AMİRİ: Torununa ulaşmaya çalışın.
POLİS MEMURU: Emredersiniz komiserim.
Polis amirinin telefonu çaldı. Arayan cinayetten sonra Adil babanın evini incelemeye giden polislerden biriydi.
POLİS AMİRİ: Ne buldunuz?
POLİS MEMURU: Ev temiz komiserim, şüpheli bir şey yok.
POLİS AMİRİ: Bir emekli tarih hocası için fazla ekstrem bir ölüm şekli.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
General FictionEski bir istihbaratçının ölmesiyle tüm dengeler ve sırlar yer değiştiriyor. Eskiler tekrar canlanıyor.