İZ

14. BÖLÜM

Sahranın gözü kurtardığı Nisa ve Buğrayı gizli eve getirdi.

Sahranın gözü - Bir süre burada saklanacağız?

Nisa - Neler oluyor?

Sahranın gözü - Serdar tutuklandı. Üç kişinin ölümünden ve devlet başkanlarına saldırı girişiminden suçlu bulundu.

Nisa - İftira bunlar.

Sahranın gözü - Biliyorum, ama onun suçsuzluğunu göstermek için yetmiyor. Daha fazla delil lazım.

Buğra - Güvercin nerede şimdi? Onu bulup konuşturalım.

Sahranın gözü - Öldürülmüş.

Buğra - Kahretsin.

Buğra elini masaya sertçe vurdu.

Nisa - Serdarı görmek istiyorum.

Sahranın gözü - Hayır bu mümkün değil, sizelere karşı büyük bir oyunun içindeyiz, şimdi olmaz.

Nisa - Sen yardım etmezsen kendim giderim yanına.

Nisa kapıya doğru hareketlendi,  Sahranın gözü kolundan tuttu, Nisa ona baktı.

Sahranın gözü - Tamam, ben yardımcı olacağım.

ZAYIF HALKA

Polis amiri - Anlat.

Zayıf halka - Ekibimiz dört kişiden ibaret. Biz Yıldız teşkilatının istihbarat merkeziyiz, Bizim topladığımız bilgiler harmanlanarak başkana gider ve oradan da operasyon ekibine ulaştırılır.

Polis amiri - Operasyon ekibi hakkında ne biliyorsun?

Zayıf halka - Onlar da dört kişiden ibaret, ekipler birbirileriyle bağımsız çalıştıkları için kimlikler ve mekan olarak net bilgimiz yoktur. Ama ayakkabıcı ortadan kaldırıldığı için bilgiler operasyon ekibine bizim aracılığımızla iletilecektir.

Polis amiri - Operasyon için senden haber bekleyeceğim.

Zayıf halka - Komiser, bana nasıl güveniyorsun?

Polis amiri - Güvenmiyorum, sadece ihtimali değerlendiriyorum.

--------------------------

Operasyon kıyafeti giymiş 2 silahlı adam bahçeli eve yaklaştılar. Duvardan aşıp bahçeye girdiler. Korumalardan birini etkisiz hale getirdikten sonra evin arka tarafına geçtiler. Kimsenin gelmediğini kontrol ettikten sonra ikinci kattaki balkona ucunda uzun ip olan demir halka attılar. Biri aşağıda güvenlik için beklerken diğeri iple balkona çıktı. Hafif aralı pencerede içeri baktı, karanlıktı yavaş adımlarla perdeyi aralayıp içeri girdi. Yatağın başucuna kadar geldi. Susturuculu silahını çıkarıp kıpırtılara uyanan adamı kafasından vurdu, odadan çıkarak balkondan indi adamla birlikte kimseye görünmeden uzaklaştılar.

SURİYE 

Ateş ile Zaho ağa yer sofrasında karşı karşı oturmuş yemek yiyorlardı.

Ateş - Sizin ye yemeklerinizin üstüne yemek tanımıyorum Zaho ağa.

Zaho ağa - Afiyet bal olsun.

Ateş - Eyvallah eyvallah

Zaho ağa - Senin ekip halledebildi mi acaba?

Ateş - Merak etme, hallederler, zehir gibidirler

Zaho ağa - Biliyorsun, onlar susturulursa diğer ağaları yola getirmem daha kolay olacak.