Serdar'la Nisa eve girdiklerinde Buğra, Orhan ve Dilek içerideydiler. Dilek ekranları ayarlarken Buğra da levhaya resimleri asıyordu.
SERDAR: Ne yapıyorsunuz burada?
DİLEK: Bir merkezimiz yoktu, biz de kendimize yeni merkez yarattık.
ORHAN: Çay ya da kahve?
BUĞRA: Bize karşı bir komplo kurulduğu kesin. Biz de kendi araştırmamızı yapalım, kim önce sonuca varırsa artık.
Oturdular.
SERDAR: O zaman sizi dinliyorum arkadaşlar, neler buldunuz?
ORHAN: Saldırıda bulunan ekipler istihbaratın elinde olduğu için oraya çok müdahale edemedik. Sadece saldırıyla ilişkisi olabilecek ilk cinayet hakkında bilgi aldım. Eric ve Samuel cinayeti. Olay yeri kameralarında katile ait iz bulamadık.
SERDAR: Şu engelliler merkezinde ne buldunuz?
BUĞRA: Orada işler biraz karışık. Binaya gelen iki kişinin birbirleriyle şifreli şekilde mesajlaştığını düşünüyorum. Sağır olan kişi lostra salonunda çalışıyor, kör olan kili ise bir evin kapısına emanet bırakıyor. Eve girip çıkan sadece hizmetçiyi gördüm.
SERDAR: Nasıl mesajlaştığını düşünüyorsun peki?
NİSA: Sanırım ayakkabılarla. Ama nasıl bir şifreleme yöntemi kullanıyorlar, emirleri kimden ve nasıl alıyorlar, sonucunu kime iletiyorlar bilmiyorum.
SERDAR: O zaman ilk önce oradan başlayalım. Buğra ile Orhan siz lostra salonunu kontrol edin, ben de Nisa'yla şu gizemli eve bakacağım. Dilek sen de bizi yeni gelişmelerle ilgili bilgilendir.
DİLEK: Tamamdır.
BUĞRA: Anlaşıldı.
---------------------------------------
ORHAN: Gelip giden oluyor mu yanına?
BUĞRA: Müşteriler dışında şüpheli birini görmedim. Düzenli aralıklarla engelliler evine gidiyor, her gittiğinde kendisiyle bir çift ayakkabı götürüyor. Orada ayakkabıları kör bir adam alıp bir eve bırakıyor.
ORHAN: Bakalım içeri.
Lostra salonuna doğru yürüdüler, içeri girdiklerinde sağır dilsiz ayakkabıcı arka odadan çıkıyordu. Kimliklerini gösterince ayakkabıcı kendini siyanür hapıyla öldürmek istedi, Buğra engel oldu hap yere düştü. Ayakkabıcıyı kelepçeleyerek aldılar.
--------------------------------
Serdar ile Nisa arkadan kapıdan girdikleri evin gizlice içinde yürüyorlardı.
NİSA: Ben aşağıya bakayım.
SERDAR: Ben de yukarı çıkıyorum.
Dilek alt katı dolaştı. Serdar da üst katı gezdi. Sonra alt katta buluştular.
NİSA: Sanırım ev boş.
Serdar salona göz gezdirdi. Camlı vitrinin içinde biri erkek diğeri kız çocuk olan resim gördü, aldı Nisa'ya baktı.
SERDAR: Gidelim.
Emniyet Müdürlüğü
POLİS MEMURU: Amirim, balistikten sonuç geldi. Samuel ve Eric cinayetlerinde kullanılan mermilerle Cihat cinayetindeki mermilerin iz düşümü aynı. Her üç cinayet Serdar beyin silahından çıkan mermilerle işlenilmiş.
POLİS AMİRİ: Emin misiniz?
POLİS MEMURU: Evet amirim.
Sonuç dosyasını amirine uzattı. Polis amiri dosyayı açıp inceledi
-------------------------------
Evin bodrum katındaki oda da Buğra masa etrafında, sağır dilsiz ayakkabıcının karşısında oturmuştu. Ayakkabıcının önünde kağıt ve kalem vardı.
BUĞRA: Emirleri kimden ve nasıl alıyorsun? Yaz.
Ayakkabıcı kıpırdamadı.
BUĞRA: Ayakkabıları verdiğin o kör kim?
Ayakkabıcıda hareket yok.
BUĞRA: Körün ayakkabıları bıraktığı ev kimin?
Bu seferde hareket olmayınca Buğra odadan çıktı. Yukarıda Serdar'la karşılaştı.
SERDAR: Ne öğrendin?
BUĞRA: Bir şeyler saklıyor.
SERDAR: Şifrenin anahtarı ona bağlı.
BUĞRA: Biliyorum. Siz ne buldunuz?
SERDAR: İçeride konuşalım.
Salona geçtiler.
NİSA: Yüzünüze bakılırsa hiç bir şey anlatmamış.
BUĞRA: Bir şeyler gizlediğine eminim.
NİSA: Biz de evden şu resmi bulduk.
Resmi masaya koydu.
ORHAN: Kim bunlar?
NİSA: Bilmiyorum, araştırmak lazım.
DİLEK: Ben bir inceleyim, yüzleri daha önce herhangi bir yerin kamera kayıtlarına takıldı mı, kimlikleri nedir bakayım.
Dilek resmi aldı, Buğra saatine bakarak Güvercinin kendisiyle Nisa'yı buluşmaya çağırdığı saatin yaklaştığını gördü.
BUĞRA: Bizim de Nisa'yla çıkmamız lazım. Yıldız teşkilatının içindeki zayıf halkayla buluşacağız.
SERDAR: Ben de eve geçeceğim. Orhan sen burada kal, adamı sorgula biraz, çok sert olmasın.
Orhan'a göz kırptı.
ORHAN: Tamam Binbaşı.
Buğrayla Nisa dışarı çıkınca Nisa Buğraya sordu.
NİSA: Neden yalan söyledin?
BUĞRA: Güvercini bilmemeleri lazım.
NİSA: Peki ya Serdar?
BUĞRA: Onun da, Güvercinin ne istediğini bilmeden anlatmamak en iyisi bence. Hem zaten Zodyak ekibi toplanacaksa Serdar da mutlaka çağırılacaktır.
NİSA: Tamam. Ama döndüğümüzde mutlaka ona da anlatacağız. Daha fazla saklamanın anlamı yok.
BUĞRA: Nasıl istersen.
------------------------------
MUSA: Ateş nerede?
GÜVERCİN: Saklandı bir süreliğine. Ortalık karışık malum.
MUSA: Bana haber vermeden kafasına göre kaybolamaz ortalıktan.
GÜVERCİN: İletirim.
MUSA: P11 ekibinin kalan üyelerini yok etmeni istiyorum.
GÜVERCİN: Ateş beyin onlar için başka planı var.
MUSA: Benim sözümü dinleyeceksin Ateş'in değil.
GÜVERCİN: Nasıl isterseniz.
MUSA: Ne işler çeviriyorsunuz siz?
GÜVERCİN: Hiç bir şey.
MUSA: Gözüm üzerinizde.
Musa tehdit amaçlı işaret parmağını salladı. Arkasını dönüp giderken Güvercin susturuculu tabancasını çıkarıp onun arkasından nişan aldı.
GÜVERCİN: Musa bey.
Musa yüzünü Güvercine döndü.
GÜVERCİN: Ateş beyin size iletmemi istediği bir mesajı var.
Biri kafaya biri kalbe olmak üzere iki el ateş etti. Yere düşen Musa'nın ölü bedenine baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ
Fiksi UmumEski bir istihbaratçının ölmesiyle tüm dengeler ve sırlar yer değiştiriyor. Eskiler tekrar canlanıyor.