1

1K 45 1
                                    

Sanırım farklıyım. Bu dünyadan, bu insanlardan çok farklıyım. Dün de aynısı oldu. Yine bir rüya ve siyah beyaz rüyalarımın arasından parlayan mavi cisimler. Bu sefer kaplan. Daha doğrusu kaplan gözleri. Kükredi ve ağzındaki kanlı bezi bana fırlattı. Kanlı bez, bu ne demek? Biri mi ölecek? Ya da bana bir şey mi olacak? Korkuyorum. Evet, birkaç rüya yüzünden, ölmekten korkuyorum.

"Hey, kalkmayı düşünüyor musun?"

Hafifçe yatağımdan doğrulup anneme baktım. Kafamı iki yana sallayarak yatağın sıcak tarafına tekrar yattım. Okula gitmek, insanlarla konuşmak, gülmek ve yürümek istemiyorum. 'Hayat' denilen dereye girmek ve akıntıyla yüzmek istemiyorum. Yatağımdan çıkmak ise hiç istemiyorum.

"Su..."

Sesim çok kısık çıkmıştı. Boğazımın kuruduğunu hissediyorum. Dudaklarımın hareket etmesi beni bile şaşırtmıştı.

"Su istiyorsan git kendin al, hem uyanmış olursun. Okula geç kalmak istemezsin değil mi?"

Ne kadar da uzun bir cevap verdi. Anlamak için özel çaba harcamam gerekiyor. Bu kadar yorgunken nasıl kalkarım ki?

"Ergen triplerin bitmedi mi hala senin?! Kalk ve giyin..."

Nokta nokta nokta. Çok fazla şey söylüyor. En sonunda "Yeter be!" dercesine kalktım. Giyindim, tuvaletteki işlerimi hallettim ve kahvaltı etmek için sofraya oturdum.

"Nedir bu agresiflik? Yine mi rüyalar yüzünden deliye bağladın?!"

"Ben mi agresife bağladım? Ben deli değilim!"

Sesim titremiş ve gözümden yaş gelmişti. Annem nasıl oluyor da bana deli diyor anlamıyorum. Ki bu benim en hassas noktamken. Tam annem bir şey söyleyecekken babam geldi ve kavgayı bitirdi. Şu babam da olmasa ne yapacağım bilmiyorum. Ben yine de çantamı hızlıca alıp omzuma attım. Elimde kalan yarım tosttan bir parça ısırdım. Gözlerimi sildim ve evden çıktım. Okulum çok uzakta değil. Yaklaşık 10 dakika filan yürüme mesafesinde. Ben yürürken arkadan koşa koşa Gizem geldi. Onun evi benimkinin biraz daha uzağında. Gizem nasıl oluyor da bana katlanıyor anlamıyorum. Annem için bir deliysem onun için herhalde psikopat filanım. Yüzümdeki ciddiyeti ayarladım ve somurtkan bir ifadeyle günaydın dedim.

"Evet, ben gün aydım. Ama sen ayamamışsın."

Yaptığı iğrenç espriden sonra adımlarımı hızlandırdım. Ondan ve dünyadan uzaklaşmak istiyorum.

SuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin