"Sana inanamıyorum Su! Bu havada dereye mi girilir?!"
Saçlarımdan damlayan soğuk sular beni üşütmüyormuş gibi bir de annem bana kızıyor. Ne yani, dereye düşmem benim suçum mu? Elimin içi de çok kaşınıyor. Genelde elimi pek kaşımamaya çalışırım. Ama bu sefer kaşımamak imkansız. Bu da ne?! Bu bir leke mi? Benim elimde bir doğum lekesi mi var?
"Kime diyorum?! Su! Beni dinlemiyor musun?!"
"Tamam anne, bir daha derenin etrafında gezmem!"
Elime bakarken annemi unutmuşum. İrkildim. Sonra da ayağımı yere vura vura yürüyerek odama gittim. Annem de sanki dereye 'itildiğimi' bilmiyormuş gibi Gizem'in yanında bana bağırdı. Bu arada şu leke de ne? Dövmeyi andırıyor gerçi. İyi de ben dövme yaptırmadım ki?!
"Umarım saçını kurutuyorsundur küçük hanım!"
"Kurutuyorum!"
Neredeydi şu kurutma makinası? İşte! "Fışşşşşşşş..!" Saçımı öne eğip sallandıra sallandıra kurutmak ayrı bir zevk. Şu elimdeki resime bir şey oldu galiba. Bu sanatkar çalışma parlıyor mu? Bu dövmemsi şeyden kurtulmam lazım. Saçım da kurudu zaten. Sabunu aldığım gibi sürtmeye başladım elime. Çıkmıyor! Çıkmıyor ve hala parlıyor. Bu bir kaplan mı yoksa bana mı öyle geliyor?
Bu da ne? Hayır, olamaz. Elim maviye dönüşüyor! Bir an odamdaki su bardağına takıldı gözüm. Elim kendiliğinden havaya kalktı ve bardağın içindeki su bardaktan çıkıp yüzüme doğru hızla ilerlemeye başladı. Kafamı her ne kadar yana eğsemde o su yüzüme geldi. Yüzümden akan suyu silmeye çalışırken elim eski rengine geri döndü. Leke mi? O da kayboldu. Kayboldu ama sanki hala orada. Bir çift kaplan gözü. Mavi renkteler. Sadece gözümü iyice kısıp bakınca görebiliyorum.
"Sen kendi kendine mi konuşuyorsun?"
"Ben mi? Hayır."
"Su, leke ne?"
"Ne lekesi Gizem?"
"Az önce kendi kendine konuşurken,leke, dedin."
"Al işte."
Gizem'e kolumu gösterdim. Evet, orada bir leke yok ama az önce vardı. Bunu Gizem'e anlatmak çok uzun olacağından kısaca 'sildim.' dedim. O bardak olayı...
"Tamam, hangi güne aldın?... Üç gün sonra işimiz yok, evet....Tamamdır, öpüyorum."
Annem telefonla konuşuyor. Sanırım kuaföre gitmek için randevu aldı. Gerçi üç gün sonra ne var ki? Bir yere mi gidecek, ya da bir davete?
Merhaba, buraya kadar gelen arkadaşları kutluyorum. Heyecanlı yerlere gelmeye 1 bölüm kaldı. İyi okumalar👣👣
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Su
Fantasy'Eliano, yaklaş.' Adımlarım ürkekti. Suyun içinde nefes almam yetmiyormuş gibi, yüzünü göremediğim bir şey beni çağırıyordu. Bir adım daha attım. Artık bitmişti. Sonum, başlangıcım olacaktı.
