~BÖLÜM 17~

110 13 15
                                    


Katil cesareti oynuyordu. Ne kadar korkusuz olduğunu düşmanlarına gösteriyordu. Amacına ulaşıyordu. İnsanlar ondan çok korkuyordu. Korkuları tüm duygularını bastırıyordu.

Koşarak gelen adam elinde yangın tüpü ile neredeyse tamamen yanmış adamın üstüne sıkmaya başladı. İnsanlar çığlık atıyor, bir çoğu kaçmaya başlamıştı.

Stew ve ekibi katili bulmak için her yeri didik didik ararken, ambulans çoktan gelmişti. Ama çok geçti. Adam yanarak ölmüştü. Acı içinde... Ve çaresiz bir şekilde..

Lori ve Kendy uzun ve kabus dolu gecenin ardından Lori'nin evine geçtiler. Bu gece uyuyamayacaklardı. Gördüklerini kimse unutamaz dı. Unutması kolay bir sahne değildi. Gözlerinin önünde bir adam asılmış ve yanarak can vermişti.

Lori koltuğa otururken Kendy de tam karşısına oturdu. Yerden gözünü ayırmadan "Bu ölümlerin arkasında kim var çok merak ediyorum." dedi.

Lori eşi ile gözünü ovarak "Bilmiyorum ama artık gün geçtikçe daha da korkutucu oluyor." dedi.

"Anlaşılan intikamını almadan durmayacak. Hepsini öldürene kadar durmayacak." dedi Kendy. Sesinin titremesi onu ele vermişti. Lori arkadaşının kötü durumda olduğunu fark edince yanına gelerek sarıldı. Kendy bunu bekliyor gibi ağlamaya başladı.

"Çok korkuyorum, ya bizden birine zarar verirse. "

" Kendy böyle bir şey olmayacak. Yoluna çıkan herkesi gözünü kırpmadan öldürüyor. Tek çare var o da işine karışmamak. O zaman bize zarar gelmeyecek."

Kendy geri çekilerek arkadaşının gözlerine baktı. "Peki ya diğer insanlar. Hepsi tehlikede."

"Bunun için yapacağımız bir şey yok. Onları korumak polisin işi. Biz bir grup genç hiçbir şey yapamayız." dedi Lori.

Lori sessizce ağlamasının bitmesini bekledi. Bu şartlarda vereceği tek destek buydu. Ayrıca Stew bugün ona kızmıştı. Bu durumda bunu düşündüğü için kendisine içten içe kızdı.

Kendy'nin uyuması için onu odasına görürdükten sonra bodrum katına indi. Uzun süredir resim çizmiyordu. Belki iyi gelir diye düşündü. Bir kaç saatliğine de olsa kendisini bu dünyadan soyutlamaya yetecekti.

Fırçasını alarak bitmek üzere olan tablosuna devam etti. Fırça dokunuşları narin ama hızlıydı. Ne yaptığını biliyor gibiydi.

İki saat sonra bitirmişti. Tabloya ili defa bakınca ne çizdiğini anlamıştı. Elinde tuttuğu boya tableti yere düşerek etrafa saçıldı. Aniden ayağa kalkınca sandalyesi arkadan geriye düşmüştü. Zihni kendisi ile oyun oynuyordu.

Kendin de olsa bunu çizmesi imkansız dı. Elleri titriyordu. Katil nasıl bu şekilde zihinini alt üst edebiliyordu.

Tabloya yaklaşarak daha da yakından inceledi. Kendisini çizmişti. Elinde kanlı bir bıçak tutuyor ve gülümsüyordu. Bunu çizdiğine inanamıyordu. Çizdiği resmi alarak ortadan ikiye ayırdı. Parçalara ayırarak çöp kutusuna attı.

Tabloya bu şekilde başlamamıştı. Ama bitişi tam bir fiyaskoydu. Işığı kapatarak bodrum katını terk etti.

........
KATİLİN ZİHNİN' DEN

Marketten çıkarak, aldığım birkaç hazır malzemeyi arabanın arkasına yükledim. Hazır yiyecekler tercihlerimin arasındaydı..

Arabayı çalıştırarak merkezdeki evime sürdüm. Saat dokuz olmuştu. Sokak lambaları ve şehrin uğultulu kalabalığı dışında göze değer bir şey yoktu.

ASLA KORKMA (TAMAMLAMDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin