~BÖLÜM 20~

118 10 25
                                    

Kızın nefesi bir hava dalgası gibi dağılarak, soğuk hava da kayboldu. Nefes almakta zorluk çekiyordu. Ağırlaşan gözlerini açmaya çalışarak etrafına göz gezdirdi. Her yer karanlık ve ciğerlerine dolan lağam kokusu başını döndürmeye yetiyordu.

Bedeninin lağam ile buluşması yetmiyormuş gibi tüm kemikleri kırılmış gibi ağrıyordu.

Başını kaldırıp yukarı baktı. Sanırım bir kuyunun içindeydi. Bunu biliyordu. Katilin kurbanlarına yaptığı işkencelerden biriydi. Bu da demek oluyordu ki şuan "Katil beni öldürecek." sesi kuyuda yankılanarak durdu.

Hareket ettikçe batıyor gibiydi. Tiz çıkan sesine aldırış etmeden son gücüyle bağırdı. "Yardım edin, kimse yok mu?"

Ağlamaya başladı. Normal insanların yaptığı gibi çaresizce beklemekten başka hali yok tu.' Katil bunu bana neden yapıyor du? Ona hiçbir şey yapmadım.'

Canı çok acıyor ve çok korkuyordu. Yapayalnız dı. Bir kaktüsün çölde yalnız olduğu gibi yalnız. Öleceğini bilmek onu çıldırtıyor du. Hayata dair planları böyle son bulmamalıydı.

"Tanrım yardım et!" Şuan sıcacık yatağında olmak, ve tüm bunların kabus olmasını diliyordu.

Bir süre sonra tüm acılara rağmen bedeni yorgunluğa yenik düşerek uykuya daldı.

Kendy çalan alarmın sesi ile gözlerini açtı. Bedenini kontrol ettikten sonra etrafını süzdü. Buna inanamıyordu. Yaşadıkları bir kabustan ibaretti.

"Tanrım sana şükürler olsun." mutluluktan dökülen göz yaşları zararsızdı. Yaşadığı için bu kadar mutlu olacağını tahmin etmiyordu.

Yataktan kalkarak banyoya doğru yürüdü. Tam o anda dizini sehpanın köşesine vurdu. İlk başta ne olduğunu anlamamıştı ama daha sonra...

" Neden canım acımadı?" diye sormaya başladı. Cesaretini toplayarak dizini tekrar sehpaya vurdu. Buna inanması çok zor görünüyordu Kendy için.

"Ben rüya görüyorum." Bunu söyledikten kısa süre sonra çığlıklar içinde uyandı. Her tarafı sırılsıklam olmuş. Terden vücudu yapış yapış içindeydi. Rüya içinde rüya görmüştü. Daha doğrusu kabus.

'Acaba yine mi rüya görüyorum.' dedi kendi kendine ve parmaklarını saydı. Hayır bu sefer rüya değildi. Kuruyan boğazını ıslatmak için yatağının yanı başında duran komodinin üstünden bir bardak su aldı ve kafasına dikti.

Ama bu yetmemişti. İçtikçe daha da çok susuyordu. Bu bedenin susuzluğu değil, insanın psikolojik olarak korkuya verdiği tepki olabilirdi.

Kendine gelmek için duş aldı ve salona indi. Bunları hemen Lori'ye anlatmalıydı. Belki bu gece yanında kalmasını isteyebilir di. Korkuyordu. Çaresiz bir av gibi kapana kısıldığını hissediyor du.

Lori'nin numarasını çevirerek beklemeye başladı. Kısa sürede karşı taraf konuşmuştu.

"Lori naber?"

"İyiyim bebeğim sen?"

Kendy derin bir nefes aldı ve dudaklarını yalayarak "Ben.. İyi değilim. Korkuyorum lütfen yanıma gel."

Kendy'nin sesi Lori'yi çok endişelendirmişti.

"Kendy canım neyin var ne oldu?"

"Bilmiyorum bu gece çok kötü kabuslar gördüm. Rüyada gerçek mi hayal mi olduğunu anlayamadım."

Kendy'nin ağlaması hıçkırıklara dönüşmüştü. Bir rüya'nın kendisini bu kadar etkilemesi normal miydi?

Mutfaktan su almak için gittiğin de dolabın üzerinde bu zamana kadar görmediği bir şey dikkatini çekti. Mor bir not kağıdı duruyordu. Yakınlaştı ve okudu.

ASLA KORKMA (TAMAMLAMDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin