2.Bölüm

53.2K 1.9K 28
                                    

"Bir daha söyle ne dedin" diyen Cansu gülmemek için dudaklarını ısırıyor ama başarılı olamıyordu. Yelda Cansu'ya kıyasla kendini kasmayı bırakmış kahkahlarla gülüyordu Gecenin anlatttıklarına.

"Dürdane dedim Cansu Dürdane. Ah ama  aptallık bende size niye anlatıyorsam. Kesip atıcam şu kopasıca dilimi en sonunda o olacak. Sonrası siz sağ ben salamet"  çatık kaşlarıyla iki  arkadaşına kötü bakışlarını yollayan Gece sonunda dayanamamış kendiside gülmeye başlamıştı.

Kızlar gülüş çığrış iki saatte anca hazırlanabilmişlerdi akşam olacak kutlamaya. Gece babasına ne kadar baskı uygulasa da vazgeçirememişti bu partiden. O da mecburen katılmak zorundaydı gelecek misafirler şirket çalışanları onun için geliyorlardı. Çokta lazımmış gibi.

"Elinize düştük ya maymuna çevirin hemen" dedi Gece homurdanarak. Cansunun elinde ki bordo rujdan kaçmak için geriye bir adım atıp ellerini kaldırdı.

"Yeminle bozarım saçlarımı o ruju sürersen" diye tehtid etmeyi de unutmadan.

"Hele bir boz bak ben sana ne yapıyorum. Yelda tut şu yellozu çabuk" diye bağıran Cansu elindeki rujla üstüne yürüdü.

 Yelda arkadan Gece'nin iki kolunu da yakalayıp sabit durmasını sağladı. Yelda arkadaşının kulağına eğilip dalga geçti.

"Uslu durursan çok acımaz bebişim" dedi keyifle.  Cansu yüzünde ki sinsi ifadeyle Gece'nin dolgun dudaklarına ruju bir çırpıda sürüverdi. Geri çekilip arkadaşının son haline baktı, straplez cam mavisi elbisesi önden kısa arkadan uzun bir modeldi. Koyu siyah saçları dağınık topuz şeklinde toplanmış beyaz teni ortaya çıkmıştı.

Yelda arkadaşının kollarını bırakıp yanağına koca bir öpücük kondurup karşısına geçti. Bu akşamın en güzel kadını kesinlikle Gece olacaktı, zaten her zaman hep o olmamışmıydı. Lise de üniversitede erkeklerin peşinden koştuğu tek kız oydu.

Yelda hiç kıskanmamıştı arkadaşının güzelliğini, kıskanma değil ama özendiği tek şey vardı ailesi. Mutlu bir ailenin özlemini acısını içinden bir türlü söküp atamıyordu Yelda.

"Dalıp gittin yine sarı civciv" diyen Cansu ellerini Yelda'nın gözlerinin önünde salladı. Gece yüzünden anlıyordu Yelda'nın nerelerde takılıp kaldığını, biliyor ama yardım edemiyordu. Bazı şeyleri değiştirmeye gücümüz yetmiyordu. Anlımıza yazılanı hangi silgiyle silebilir yenisini yazardık.

"Öff bee kızım çek şu elini gözümün önünden" arkadaşının eline bir fiske vurup ayna karşısında son kez saçlarını kontrol etti.

"Ağresif prensesim. Formundasınız yine" dedi sıkılmış ses tonuyla Cansu. iki arkadaşının da tatlı didişmelerini  keyifle izleyen Gece onları çok özlediğinin farkındaydı. Çok seviyordu bu deli kızları. Yurt dışına gittiği ilk ay çok aramış burnunda tütmüşlerdi. Gözleri dolan Gece iki can arkadaşının yanına koşup kollarıyla sardı dostlarını.

"Kızlar ben sizi çok özlemişim yaa."

"Heralde manyak ben özlenmeyecek kızmıyım?" diyen Cansu dönüp sıkıca sarıldı Geceye. 

"Hah sana ne oluyor acaba. Kız beni özlediğinı ima etti seni değil" dedi Yelda sarılan kızlara kollarını dolayarak. Cansu Yelda'nın kafasına bir tane patlatıp.

"Konuştu bal kabağı  sus kız sarı civciv"

Kızlar birbiriyle konuşmaya dalmış odaya giren kişiyi fark edememişlerdi. Murat Bey bu üç deli kızı birbirine sevgiyle dolanmış halde bulmaktan memnundu. Kızının zor günlerini atlatmasında çok büyük yardımları destekleri olmuştu.

GECE (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin