5.Bölüm

37.9K 1.6K 130
                                    

Multimedya daki şarkı bu bölümü anlatıyor. Gece'nin ruh halini yansıtıyor.

Yüregim ağır yaralı derinden
Yanmaz artık istesemde  yeniden
Çok yaralar sardı kalbim amma
Bu yara kapanır mı bilemem

*****               *****                    *****                  ******

Benim adım Gece !

Gül kokulu annem Güneş'in, kara saçlı asi Gece'si. 

Karısının emaneti üzerine titreyen babam Murat'ın biricik Gece'si...

Bunlar gibi bir çok sıfatı barındıran, olduğu kişiden hiç pişman olmayan Gece.

Dişiyle tırnağıyla kurduğu mutluluğun, temelden gelen sarsıntılarını fark edemeyen. Yıkılan yaşamının, enkazları altında ölümü bekleyen Gece ! ...

Sağına döndü sonra da panikle soluna, görebildiği tek şey karanlıktı.  En büyük korkusu tek başına başa çıkamayacağı kabusu . Sinan dedi içinden, neredeydi? o hiç yalnız bırakmazdı onu. Aniden irkildi, karnına gitti elleri bebeği yoktu. Hiç yokmuş, var olmamış gibi dümdüzdü karnı.

Çığlık atmak istedi sesi yoktu sanki, ağlamak istedi kurumuş pınar gibiydi gözleri. Sevenleri, sevdikleri neredeydi ?

"Anne" uzaktan çok uzaklardan bir çocuk sesi geliyordu.

"Annem"  küçük bir erkek sesiydi kulağına çalınan, tanımıyordu ama sesin kime ait olduğunu kalbi biliyordu.

"Nerdesin birtanem, söyle geleyim yanına"  demek istiyordu, konuşabilseydi eğer. Efrafında döndü bir kere daha, siyahın tonuyla boyalıydı her bucağı. Korkuyordu,  yakınlaşan ayrılığın soğuk aleviydi.

"Gitme meleğim, beni bırakma" diyebildi fısıltı halinde çıkardığı sesiyle. Karanlığın aydınlandığı noktaya çevirdi bakışlarını, içinden çıkan küçücük bedene. Üç yada dört yaşlarında siyah saçlı, mavi gözlü bir erkek çocuğu. Gece yanına yaklaşanın oğlu olduğunu biliyordu, gülümsedi meleğine. Çok ama çok güzeldi oğlu. Hayalini kurduğundan daha güzel, Sinan'ın sevdiği adamın kopyasıydı birebir.

Titreyen dizleri izin vermedi ayakta durmasına, çöküverdi olduğu yere. Oğluna uzattı elini tutsun da hiç bırakmasın diye. Önüne gelip yüzüne bakan çocuk tuttu  annesinin uzattığı eli küçük eliyle, diğer elini annesinin yanağına koyup okşadı. Masum meleği gülümseyip konuştu annesinin gözlerine  bakarak.

"Annecim şimdi gitmek zorundayım daha fazla kalamam. Gittim diye çok üzülüp ağlama olur mu ben seni çok seviyorum" deyip öptü annesinin yanağını. Tuttuğu eli bırakıp uzaklaşmaya başladı, dizlerinin üzerinde duran Gece kalkmaya çalıştı tutmadı ayakları.

"Gitme sensiz bırakma anneni, varlığına alışmışken gitme, kokuna hasret bırakma oğlum. Eksik bırakma beni" dedi yeni düşmeye başlayan yaşlarla. Hıçkırıkları yükselirken genzinden yükselen acıyla karardı dünyası.

                                        ****                ****                ****                **** 

Acıyla bilinci yerine gelen genç kadın kapalı gözlerini açmak için uğraştı. Göz kapakları yapışmış söz dinletemiyordu açılması adına. Bir kaç başarısız deneme sonrası yavaşça açabildi gözlerini. Gözlerine batan ışığı umursamadan etrafına bakındı, beyaz duvarları olan hastane odasındaydı. Sol tarafına çevirdi başını, koltuk üzerinde uyuyan babasını gördü. Başına ani giren ağrıyla inledi. Ağrının odak noktasına götürdü elini, koca bir şişlik üzerinde bandaj vardı kafasında. 

GECE (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin