Tae:Anne ben geldim.
He-ran:S-sen... Aman tanrım öhö-öhö sen Tae'sin.Öldüğünü sanmıştım oğlum.Öhö üzgünüm s..seni koruyama öhö öhö öhöh öhöhö.
X:Bayan Kim sakin olun lütfen uzanın.
Tae:Anne.Onun nesi var?
X:Ne yazık ki verem hastası.Ne kadar ömrü kaldı bilmiyorum.Ama çok az olduğu kesin.
Tae:Anne beni bırakma lütfen.
He-ran: Üzgünüm Tae her öhö şey için.
Tae.
Tae:Hm?
He-ran:Bana bir söz vermeni istiyorum.
Tae:Evet?
He-ran:Bundan sonra kimseyi öldürmeyeceksin.
Tae:Am-..
He-ran:Son isteğim bana söz ver.Lütfen..öhö öhö
Tae:Anne bana bunu yapanlar insanlar.Onlar yüzünden kendimi tanıyamıyorum.
He-ran:Biliyorum oğlum.Ama onlar öyle diye masum insanları da kötü bilmemeliyiz.Her kes zorluk yaşar.Eminim ordaki bir çok insan zorla bu işi yapıyordu.Ya ölmekten korktukları için ya da onlar için değerli olan bir şeyi kaybetmekten korktuklarından.Bana söz ver.
Tae:Söz veriyorum.Tae'den
Anneme sarıldım yıllardır hasret kaldığım kokuyu ciğerlerim de hiss ettim.Benim göz yaşlarım annemin boynunda, onun göz yaşları ise benim boynumda süzülüyordu.Yanaklarımı öpüyordu ama bu eskisi gibi olan öpücükler den değildi.Çünkü annem ölüyordu.Onunla beraber her hücreside.
Eskiden hatırladığım mutluluk dolu ıslak öpücüklerin yerini ,kuru ve hüzünlü öpücükler almıştı.Ama değişmeyen bir şey vardı.Oda sevgiydi.Annemin sevgisi hiç değişmemişti.Sonra birden başını boynuma gömmüş Haraket etmiyordu.O an anladım büyüdüğümü.Çünkü artık düşersem yaralarımı saracak birisi yoktu,ağladığımda göz yaşlarımı silecek,beni teselli edecek birisi yoktu.Kısacası yalnızdım.
X:Bayan Kim.Çok üzgünüm.
Tae:Cenaze yapmamıza gerek yok.Annem ölmedi sadece sonsuz uykuya daldı o kadar.Onu hep istediği yerde özgür bırakacağım.
X:Nerde?
Tae:Suseong gölüne.
Tae:Size çok teşekkür ederim.Ama artık onunla ben ilgilenicem.
X:O benim en yakın arkadaşımdı.Onunla ilgilenmek beni sadece mutlu eder.Umarım bir gün kavuşa biliriz.
Tae düşündü.Gerçekten de iyi insanlar var mıydı?Ama var olmasa bile annesine verdiği bir söz vardı...
Tae annesini kucağında göle kadar taşıdı.Son kez yüzüne baktıktan sonra elini bıraktı ve suyun dibine gömülmesini izledi.
Tae:Sayonara... Omma.
...
Tae arabaya bindi.Jisoo'nun uyuduğunu görünce derin bir nefes aldı.Yoksa bu kız kafasını ütülerdi.Tae düşündü.Ya bu kız uyumuyordu ya da uyumayı seviyordu.Çünkü hangi insan bu kadar uyurdu ki?!
2 saat sonra
Jisoo:Noluyor?Ne ben uçuyor muyum?
Tae:Uyuyor musun ,ölüyor musun belli değil.5 kez seslenmeme rağmen nasıl uyanmadın aklım almıyor.
Jisoo:Ben... Ben aklımı oynatacağım.Bunların sadece filmlerde olduğunu düşünürdüm.Sen nesin böyle?!
Tae:Ben bir deneyim.
Js:Öyle demek istememiştim.
Tae:Evet kesin.
Js:Bak gerçekten..
Tae:Sesini kes!Sinirlerimi bozuyorsun.
Js:Ahh ne yapıyorsun?!
Tae:Uyandığına göre kendin yürüye bilirsin.
Jisoo'nun ona soracağı binlerce şey vardı.Ama şimdilik susmayı tercih etdi.Jisoo saf olsa bile akıl biriydi.Tae'nin ağladığını biliyordu.Gözleri hafif şişmişti.
Ama onu üzen neydi?Bu kadar şey yapmasına rağmen hala onun düşündüğü için kendine kızdı Jisoo.Ama onun yaşadığı şeyleri düşününce kızamıyordu.Kim bilir kaç çocuğun vahşice öldürülmesine şahit olmuştu.Acı veren, akıllarını kaybetmesine sebep olan aletlere maruz kalmıştı. Tae'ye söylemek istiyordu.Ben onlar gibi değilim.Ama o inanmazdı.Güveni kırılmıştı.Jisoo karar vermişti.Ne olursa olsun onu bırakmayacaktı.Babasının ve diğerlerinin yaptığı yanlışı yapmayacaktı.
Js:Bu ev sen nasıl?
Tae:Her şeyi çoktan planlamıştım ben.
Js:Peki ben neden buradayım?
Tae:Benim hakkımda çok şey biliyorsun.
Js:Beni neden öldürmüyorsun?!
Tae:Yapamam.
Js:Neden?
Tae:Çok fazla sorma.Sonunda sen üzülürsün.Anladın mı?
Js:E-evet.*Kahretsin neden kekeledim ki?!*
Tae:Yukarıda koridorun en sonundaki oda senin.
Js:Tamam.
Tae:Ha birde sessiz ol.
Js:*göz devirir*
Tae:Duydun mu?!
Js:Duydum.
Tae:İyi!
Jisoo'dan
Oda güzeldi.Bordo renklerden oluşuyordu ama rahatsız eden bir yanı yoktu.Yatak iki kişilik,büyük ve en önemlisi çok rahatdı.Odada büyük bir pencere vardı ve balkona çıkıyordu.Balkona çıktım ve manzaraya baktım.Gercekten mükemmeldi.Ama hala nasıl bunları ayarladığını düşünüyordum.Aslında LDM çalışırken pek uyuyamıyordum.Yol boyunca da uyumuştum ama hala çok yorgun hiss ediyordum.Tam uyuyacakken pijamam olmadığı geldi aklıma.Üstümdeki kıyafetle de uyumam pek mümkün değildi.*medya*
Bir dakika ben az önce yeri boylarken elbisem açılmamıştır umarım.Gerçi üzerimde şort var ama oda çok fazla kısa.Neyse olan oldu artık.Gidip ondan kıyafet istesem verir mi ki acaba? Denemekten zarar gelmez yani umarım.
..
Js:Tae.
Tae:Hm?
Js:Bana kıyafet vere bilir misin?
Tae:Neden?!
Js: Elbisem biraz rahatsız edici ve..
Tae: Giymeseydin o zaman.
Js:Bak lütfen gerçekten ihtiyacım var.
Tae:Gel benimle.
Js: Teşekkür ederim.
Bana t-shirt ve birde eşofman vermişti.Tamam resmen kurbağaya benziyordum.Bu t-shirt neden bu kadar güzel kokuyor kendimi durduramıyor um.Kendine gel Jisoo.Ona yardım eden biri vardı.Ama kimdi?Bunu sonra düşünmeye karar verdim ve uyudum.Burnuma dolan bu güzel kokuyla.Yine saçmalıyorum...
Devam edecek
Okuyan her kese teşekkür ederim.I 💜U
ŞİMDİ OKUDUĞUN
МОNSТЕR {KTH}
FantasíaJs:Bundan sanane?! Tae:Ne demek sanane?!Sen benimsin! Araştırmacılar yeni bir silah türü geliştirmek istediler.Bunun için çocuklar üzerinde deneyler başlatıldı.Ama işler umdukları gibi gitmedi.