8. Bölüm

7 1 0
                                    

Akay'dan:

     Hepimiz gelen adli tıp uzmanının etrafında toplanmış ön incelemede ne çıkaracağını bekliyorduk. İnceleme tekniği bile herkesten farklıydı. Acaba diplomasını bir bakkaldan falan mı aldı bu kadın? Cidden adamın boynuna bakıpta ne bulmayı bekliyor acaba. Çünkü ben adamın boğazında bir iz falan göremiyorum. Hayali bir ip bulup onla falan boğulduğunu söyleyecek kadar deli değildir umarım.

     Canım sıkılmaya başlamıştı. Daha ne kadar daha inceleyecek. Onun yaptığına pek incelemede denmez ya hadi neyse. Az daha uğraşıp direk burada otopsi yapsaydı daha kolay olurdu. Sonunda ayağa kalktığına göre incelemesini bitirmiş olmalı. Elindeki eldivenleri çıkarıp konuşmaya başladı. "Otopsi yapabileceğimden emin değilim." Bir dakika o az önce otopsi yapamam mı dedi?

     Hemen lafını kesip "Otopsi yapamam da ne demek. Senin işin bu değil mi? Hem bir saattir inceleyip nasıl bu sonuca varabiliyorsun?" diye ona çıkıştım. Lafını bölmemden huzursuz ve sinir olmuş gibi duruyordu. Diyeceklerini topluyor gibiydi. Ardından geri konuşmaya başladı. "Üzgünüm incelediğim kadarıyla cinayet olduğuna dair bir belirti bulamadım." daha fazla konuşmasına müsaade etmeden kolundan çekip onu kenara çektim. Herkesin bu zırvalıkları duymasına gerek yoktu de mi? Benim ardımdan da ekip arkadaşlarımın geldiğini duydum. "Cinayet olduğu bu kadar çok belliyken nasıl cinayet olmadığını söylediğini sorabilir miyim?" diye onu azarlamaya başladım. Söylediklerimden pek etkilenmiş gibi durmuyordu. Şimdi de benim laflarımı önemsemiyordu. Çok iyi bu kadın ile daha çok işim vardı. Aynı zamanda uzun bir süre bu kadınla çalışacağımda belliyken.

     Artık dayanamamış olmalı ki lafımı kesip konuşmaya başladı. "Ben cinayet değil demedim. Öyle diyorsanız illa ki bir bildiğiniz vardır komiserim. Fakat cesette boğuşma izi veya başka bir darbe yok. Ölüm sebebi aşırı doz alması.Ceset defnedilmeden önce birkaç test yapılır eğer cinayet olduğuna dair bir bulgu bulunmazsa ailesinden otopsi için izin almak gerekiyor. Ailelerden izin almak ise çok zor oluyor. İnsanlar akrabalarının kesilmesine pek sıcak bakmıyor ne yazık ki. Yani eğer adamın bir cinayete kurban gittiğine dair bir delil bulamazsanız otopsi yapamam. Elinizde sadece ölüm fotoğrafları ve kan testi gibi bulgular olur."

     Elimi saçlarımın arasından geçirip karıştırdım. Bir bu eksikti. Otopsi yapılamaması cesetle birlikte bir çok delilin gömülmesi anlamına gelirdi. Birde bu adamın ölümünü emin olduğumuz halde cinayet olduğunu kanıtlamamız gerekiyordu. Birde işim gücüm yokmuş gibi bununla mı uğraşacaktım? Ben kendi düşüncelerimle boğuşurken Ceyda'nın boğazını temizlemesiyle bir şey sormak istediğini anladım. Ben ses çıkarmayınca da Ayris'e dönüp "Peki savcılıktan falan otopsi için izin alamaz mısın?" diye sordu.

     Ayris bir şeyleri kafasında tartıyormuş gibi duruyordu. Ardından "Meslek hayatımda bu cinayet olduğu düşünülüpte yeterli kanıt bulunamayan ilk vaka değil. Cinayet olduğu yıllar sonra ortaya çıkıp otopsi için geç kalınıp bir çok delilin yok olduğu çok fazla dava gördüm. Aynı zamanda cinayet olduğuna dair her hangi bir delil olmadan otopsi izni almak ya çok zordur ya da imkansızdır. Bu yüzden ne yazık ki kesin bir şey söyleyemem." diye cevapladı. Kısaca bunu unutun. Başka bir şeyler bulun yoksa katil elini kolunu sallayarak dolaşmaya devam eder demeye çalışıyordu. Haklıydı da.

     Sonra arkasını dönüp cesede baktı. Ardından bir şey fark etmiş gibi aniden bana doğru dönüp "Tabi eğer cinayet olduğuna dair en ufak bir şey bile bulmamız işimize yarayabilir." deyip cesede doğru ilerlemeye başladı. Ne saçmalıyordu anlamamıştım. Eğer öyle bir ihtimal bulabilseydim onun saçmalıklarını mı dinlerdim. Gider katili bulurdum.

     Sonra eldivenle bir şey tutarak geri döndü. Elindeki şırınga mıydı? Bu kadın cidden manyak mıydı? Ben ona çatılı kaşlarla bakarken Okan'a dönüp "Şu şeylerden var mı? Delilleri koyduğunuz poşet tarzı şeyden. Her ne haltsa işte." diye saçmaladı. Dili pabuç kadar olan bu kadının böyle bir cümle kurması gerçekten komik ve inanılmazdı. Ciddi bir ortamda olmasak buna saatlerce gülebilirdim. Bari bunu aklımda tutayım da karakola gidince gülerim.

Umutsuz Vaka (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin