5.BÖLÜM

16 1 0
                                    

"Senin bu kadar becerikli olduğunu bilmiyordum doğrusu".
"Onu benim söylemem gerekiyordu. Lafımı çalma!"dedim.
Yaklaşık  bir saattir  mutfakta yemek yapmakla meşguldük. Ben bezelyeyi üstlenirken o rostoyu ve pilavı yapmak istedi. Güzel yemek yapmak babamdan aldığım bir özellikti. Ben bezelyeyi tamamlayıp pişmesi için ocağa koydum. Uğursa pilavı yapmış demlenmesini  bekliyor bir yandan da rostoyu sarıyordu. Hızlı yemek yapmak bahanesiyle kolay yemeklerin arkasına sığınmıştı.
"Maşallah elinden de her iş geliyormuş" dedim alay dolu sesimle.
"Sen bir de nasıl mantı yapılırmış izle"

Önüne aldığı koca kabın içerisine sırasıyla; birkaç bardak un‚ su ve tuz ekledi. Gayet iyi gidiyordu. Hamuru yoğurduktan sonra kaptan  tezgaha aktardı.
Bana 'izle şimdi' demesiyle pür dikkat onu izlemeye başladım. Salak arkadaşım hamuru bir aşağı bir yukarı yaparken hamuru yere düşürdü.
"Senin yüzünden oldu dikkatimi dağıttın" dedi ve un kabından bir avuç alıp üzerime fırlattı. Ben çığlığı basınca kaçmaya başladı. E tabi bende elimde un kabıyla onu kovalamaya başladım.
"Gel buraya. Hem beceriksizsin hem de salaksın. Bide senin yüzünden diyorsun".
Kovalamaca salonda devam ederken Uğur'un ayağı kaydı ve yere yapıştı. Onu kovalamaya çalışan ben ise kendimi frenleyemeyip onun üstüne düştüm. Elimdeki un kabıysa kafamızdan aşağı boşaldı.
Hala üzerindeyken konuşmaya başladım "Ya Uğur aptal mısın sen? Birde beni suçluyorsun! Beceriksizsin işte kabul et".
" Hayır Armin yanılıyorsun"dedi gözlerimin içine kenetlenerek. "Senin yüzünden dikkatim bozuldu. Senin olduğun her yerde dikkatim dağılıyor benim".
Uğur'un kalbinin hızlandığını buradan hissedebiliyordum. Üstünden kalkarken kafamda ki unları silkeledim. Ama nafile bütün bedenim unla kaplanmıştı nerdeyse. Uğur misafir odasına ilerlerken bende kendi odama çıktım. Ilık bir duş aldıktan sonra üzerime mavi bilekten büzgülü eşofmanımla takımı olan mavi göbeği açık sweetimi giydim.  Ayağımada batman'li çoraplarımı geçirdim. Aşağı indiğimde Uğur'un çoktan üstünü değiştirdiğini ve masayı hazırladığını gördüm. Aptaldı falan ama çok güzel masa hazırlamıştı. Beni gördüğünde yanıma geldi. Bana oturmamı kendisinin servis yapacağını söyledi. Yemeklerimiz bitince sohbet etmeye başladık.
"Yarın ralliye gidelim mi? Sen ben murat".
"Kerem'e ne olucak?"
"Ben ona sordum Doğayla başka planları varmış".
"Peki gelirim o zaman. Ama yarın işim var. İş çıkışı alırsınız beni". Uğur'un bana yakınlaşma çabalarını anlamıştım. Aptal falan olduğumu sanıyordu galiba. Aramıza biraz mesafe koymak istedim.
"Dünyanın en iyi arkadaşı olduğunu unutma Uğur".
Sahte bir tebessümle bana bakarken yüzünün düştüğünü fark etmiştim. O benim arkadaşımdı. Ayrıca hala içimde sevgi kırıntılarıyla beslediğim bir adam vardı. Birini sevmesem bile asla Uğurla olmazdım. Bi kız asla arkadaşıyla olamaz gibisinden dar görüşlü biri değildim ama ben olmazdım. Akşam ikimizde odamıza çekildik.
☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁☁
Ben gazı köklerken arkamdan bana bakmakla yetinen Muratlara döndüm. Dil çıkarıp onlara laf attığımda bu sefer onlarda hızlandı. Ne olursa olsun kimse tahtımı elimden alamazdı. Bilmem kaçıncı turumuda birincilikle bitirince Murat etrafa küfürler savurdu.
"Vay amına koyayım bu kız kesin rallinin ustası falan bizi kekliyo. Armin biraz dur kızım. Korkmaya başladım ben senden"dedi Murat.
"Harbi kız bizim onu buraya getirmemizi  bekliyormuş resmen"dedi Uğur. Ben kahkahalara boğulurken çalışanlardan biri "Bir tur daha oynamak ister misiniz efendim"diye sordu.Uğur'un dediklerine göre mekanı bugün bizim için kapattırmıştı. Üçümüz bakışırken ilk cevap veren Uğur oldu." Bu sefer seni yeneceğiz".
Pistte yerimi alırken Uğur ve Murat'ın hırslı bakışlarına maruz kaldım. İşaret veren adamla yarışa başladık. En önde Murat arkasında ben en arkada ise Uğur vardı. Murat fazlaca gaza gelmiş olacak ki son hızla gitmeye başladı. Tabi bey efendi sonrasında yan taraftaki engellere çarptı. Bende önüm açılınca gaza yüklendim. Sonuç olarak yine birinciydim. Ben mutlulukla sevinç dansımı sergilerken muratlar söyleniyordu.
"Oğlum bidahakine hatırlatta buraya gelirsek Armin'i getirmeyelim. Bıktım artık yenilmekten" dedi Murat.
"Bence de bidaha getirmeyelim" dedikten sonra bana döndü Uğur. "Bu arada Murat gibi bende senden korkmaya başladım"dedi sahte endişesiyle.
"Düzgün oynasaydınız ne diyim". Murat fark etmeden Uğur'un kulağına eğildim." Her konuda olduğu gibi bu konuda da beceriksizsin"dedim. Yüz ifadesi hemen bozulunca sırıtmaya başladım. Beni küçümseyip dalga geçmişti. İşte şimdi ödeşmiştik. İkisininde telefonu çalınca aynı anda cevapladılar.
"Benim acil gitmem lazım babamın şirketinde ihaleyle ilgili kavga çıkmış" dedi Murat.
"Bende gidiyorum. Uzay hastalanmış. Okuldan almaya gidicem onu". İkiside apar topar yanımdan ayrılınca bende eve gitmek için çantamı alıp mekanın kapısına ilerledim. Kapıdan çıkarken güçlü eller bileğimi kavradı. Mavi gözler gözlerimden ayrılmazken konuşmaya başladım.
"Ne işin var burada?"
"Demek artık erkeklerle ralliye gidiyorsun?"
"Saçmala Araf. Onlar benim arkadaşlarım. Sende tanıyorsun. Ayrıca sanane bundan. Hayatıma ne hakla karışıyorsun!".
"Banane mi? Hayatına hala sevdiğin adam olarak karışıyorum". Bir süre ikimizde sessizliğimizi koruduk. "Onlarla oynayabiliyorsan benimle de oynarsın". Ben anlamayan gözlerle bakarken kollarımdan tutup içeriye sürükledi beni. Görevliler yanımıza gelince Araf verilmesi gereken paranın kat ve kat fazlasını verince görevli yanımızdan ayrıldı.
"Tek bir tur. Eğer sen kazanırsan serbestsin. Ama ben kazanırsam benim evimde benim istediğim şeyleri giyerek benimle bir akşam yemeği yiyeceksin".
"Anlaştık".
İkimizde yerimizi aldıktan sonra başlama işaretiyle gaza yüklendim. Hemen hemen eşit gidiyorduk. Ben nereye geçmek istersem direksiyonu o yöne kırıyordu. Bir anda o bile anlamadan yanına geçtim. Ve evet şimdi eşittik. Ben gittikçe hızlanınca Araf'ı arkamda bıraktım.
"Ahh". Arka taraftan gelen sesi duyunca durdum. Bu ses Araf'ın sesiydi. Arkama dönerken Araf birden yanımdan ardından bitiş çizgisinden geçti. Güpe gündüz hile yapmıştı.
Yanına  gittiğimde soğuk ifadesiyle karşıladı beni.
"Cidden kazandığını mı sanıyorsun?".
"Ben bir kural koyduğumu hatırlamıyorum. Şimdi eşyalarını al  ve beni takip et". Ben daha cevap veremeden arkasını dönüp yürümeye başladı.

Ruhumu İyileştiren AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin