[Guns N' Roses - This I Love]
Çok özlüyorum, çok.
Bu özleme o kadar alıştım ki, git gide sona yaklaştığımızı bilmek içimi buruklaştırıyor.
Olsun, yine de her hikayenin bir sınırı olmalı, değil mi :)
Elimden gelse sonsuza kadar bölüm atardım, lakin ilhamın, güzel hikayelerin bir sonu olmalı.
Çünkü zaman geçtikçe duygularım, kitap üzerindeki hassasiyetim, yazarkenki olgunluğum bile değişiyor.
İlk ve son bölüme baktığınızda sizinle bu kitabı yazarken nasıl büyüdüğümü, duygusal olarak nasıl olgunlaştığımı anlayacaksınız.
Her neyse fazla uzatmadan, en sevdiğim şarkılardan birini bölüme bırakıp, en sevdiğim bölümü yazmaya gidiyorum.
Sizin için şarkıdan bir kesit,
"Lütfen tanrım bana inanmalısın, evrenin her yerinde aradım ve kendimi onun gözlerinde buldum."
Bu bölümü, tarot falımda geçmiş yaşamımda çıkan, ölürken bile adımı sayıklamış olan o güzel askere, Mars'ıma ithaf ediyorum.
Dilerim ki bu hayatta tekrar karşıma çıkarsın, çünkü tıpkı şarkıdaki gibi, seni hissediyorum ve kimsenin bana senin gibi hissettirmeyeceğini biliyorum.
Tıpkı Jungkook gibi.
Sizi seviyorum, güzel okumalar.
| AŞK HAİNİ
Soğuk suyun uzun parmaklarımın arasından kaymasına izin vermeden hızla götürüp yüzümü ıslattığımda, bir şekilde kendime gelebileceğime inanmıştım. Bütün bedenim yeni uyanmamın verdiği yorgunluk ve savunmasızlıkla suyun soğukluğunu kabul edip, titremeye başlarken, dudaklarımı ıslatıp odaklanmaya çalıştım. Saçlarım yüzüme vurduğum suyla birlikte ıslanmış, birkaç teli gözlerimin önüne dökülmüştü. Başımı yavaşça kaldırıp aynadaki görüntüme baktığımda, uzun zaman sonra kendimden ilk defa bu kadar nefret ettiğimi hatırlıyordum.
Yavaşça aynadaki görüntüme nefretle bakmayı bırakıp, kenarda duran, Güneydeki evime sürekli gelmediğim için yeni çıkardığım beyaz havluyu aldıktan sonra, yüzümü kurulamaya başladım. Kaç saat uyumuştum, bunu bile bilmiyordum. Saatlerce uyuşuk bir şekilde takılıp, defalarca Kuzey'e gitmek için plan yapmaya çalıştığım halde komutanımın beni buraya, Güneydeki evime gönderişini sindirmeye çalışıyordum.
Artık bana eskisi kadar güvenmiyor muydu, yoksa zihninde gerçekten kızıyla aramı yapmak gibi bir plan mı yatıyordu, bunu gerçekten kestiremiyordum. En büyük amacının beni kendime getirmek olduğunun farkındaydım lakin, şu anda olmam gereken yer burası değildi, yanımda birinin daha olması gerekiyordu. Asla yalnız olmayı hayal etmemiştim, günün bu saatlerinde nasıl olmam gerektiğini bile planlamışken tüm planlarımın tek bir emirle boşa gitmesi, kalbimi incitiyor, boşluğa düşürüyordu.
Hava aydınlık olmasına rağmen, gözlerim bu ışığı kaldıramıyor, sürekli kapanıyordu ve dengede durmakta zorlanıyordum. İki haftadır, beni öyle görüp gidişinin ardından, ne doğru düzgün yemek yiyebiliyor, ne de kendime bakabiliyordum. Aklımda gezinen tek amaç, tek istek ona kendimi açıklamamdı. Bunu yapamamak, her şeyin bir açıklaması varken belki de en değerlimin gözünde hain konumuna düşmek, şu andaki tüm şevkimi, kendime olan sevgimi yok ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FROM SOLDIER | kth, jjk
Fanfictionbinbaşı taehyung, kuzey koreli düşman asker jeon'a aşık oldu. "Beni ilk gördüğün andan sonra, sen de benim gibi, hiç farklı şartlarda tanışmayı hayal ettin mi?" Diye fısıldamaya devam ettiğinde, artık bütün kontrolümü kaybetmiştim. Dudakları daha fa...