Bölüm 5

5.8K 204 21
                                    

Bu olanların hepsini kaldıramıyordum. Her şey bir anda üstüme gelmeye başladı buna karşı plan ve strateji kurmaktan sıkılmıştım. Ertuğrulun ben bayılmadan önceki söyledikleri yavaşça zihnime akın etti adam bana güzelim dedi "GÜZELİM" ulan bende kendi kendime diyordum ki bu nesilde ki adamlar ne kadar utangaç ,efendi yok kardeşim yok erkek her yerde aynı kaçıncı yüzyıla gidersen git hep aynılar.

Gözlerimi açmamla ertuğrulun gözleriyle karşılaşmam bir oldu etrafıma bakmaya başladım hala konuştuğumuz yerdeydik hesaplamalarıma göre 1 dk 54sn baygın kalmıştım şimdi diyeceksiniz ki bilinç kapalıyken nasıl hesapladın işte tuhaf özelliklerimden biri de buydu tam anlamıyla bayılmazdım bilincimin bir kısmı daima uyanık olurdu uyurkende böyleydim bir gözü açık uyuyan insan tabirine giriyordum.Ertuğrulun iyimisin sorularını geçerek toparlandım tekrar karşı karşıyaydık ve ben artık sıkılmıştım bu sesizlikten hızlıca söze girdim "neler olup bittiğini öğrenmek istiyorum gerçekten yoruldum bana her şeyi anlat"

"Tamam her şeyi anlatıcam hatun ama burda olmaz" diyerek beni orman yoluna yönlendirdi hızlıca takip ettim onu bir gölün yanına gelince durduk gerçekten büyüleyiciydi ay ışığının suya vurması ,yer ve gök birdi sanki çok güzeldi ben etrafı hayranlıkla izlerken o da beni izliyordu sonunda konuşmaya karar vererek dudaklarını araladı  "suallerini sıralamadan önce beni dinlemeni isterim hatun" demesiyle kafamla onayladım onu , derin bir nefes alarak yere oturup elindeki yaprak parçasıyla oynamaya başladı bende yanına çömelip ona bakmaya devam ettim.

"Bize bir görev verildi , siz kimsiniz deyi sorarsanda cevabım direniş ataşıdır. Görev mühimdir bir ben bilirim şimdide sen bileceksin hatun. Tekfurun kalesinde gizli bir sır vardır bizimde işimiz bu sır perdesini aralamaktır. Şiimdi yine deyeceksin benim ne işim vardır? kaleye sadece prensesin yardımcısı girebilir yani bir hatun , onların dilini huyunu suyunu hareketlerini bilen bir hatun."

Kafamda hızlıca olaylar şekillenmeye ve oturmaya başlamıştı bana ihtiyaçları vardı çünkü ben yarı ecnebiydim tabi onlar öyle sanıyordu bu işi başaracağımdan emindi çünkü ertuğrula göre bu ortamları görmüştüm ve benden iyi ajan bulamazlardı tabi onun düşüncesi böyleydi bi bilseler yüzde yüz türküm gelecekten gelmişim hayatta böyle bir şeye kalkışmazdı lakin yalanlarımla o kadar güzel inandırmıştım ki benden şüphesi yoktu yalanın en sevmediğim köşesi buydu , bazen o kadar karışırdı ki boynuna bir urgan ( halat,ip) gibi yapışırdı.

Sıkıştığımı şimdi daha iyi kavrıyordum kabul etmeme şansım yok tüm planı anlattı sağ çıkma ihtimalim ise sıfır kafamdaki hesaplamaları biraz daha arttırdım ingilizcem ileri seviyede aynı zamanda da italyancam öyleydi. 

Dil konusunda bir sıkıntım yoktu bu dilleri nerden öğrendiğim konusuna gelirsek lise okurken aynı zamanda bakıcılık yapardım baktığım çocuk 5 yaşında ingiliz bir anneyle italyan babanın oğluydu durumları çol iyi olmadığı için ikiside çalışırdı ve ucuz güvenilir bakıcı ihtiyaçlarını da ben karşılamaştım.

Karşılığında aldığım en güzel hediye hem harçlığımı çıkarmak hemde öğrendiğim dillerdi kısaca bu konudan yana sıkıntım yoktu amma velakin bu dönemin şartları hakkında bildiklerim çok azdı bir görevli olarak girecektim oraya ve her boku bilmem gerekirdi saç baş makyaj temizlik daha nicesi ve bunlar hakkında sıfır bilgiye sahiptim.

Benim sıkıntılı ve düşünceli fikirlerim ertuğrul konuşmasıyla son buldu " Yapmıyacaksan anlarım hatun ama sende bilesin senden başka kimse yapamaz"
Sıkıntıyla nefesimi dıları verdikten sonra konuşmaya başladım

" bak ertuğrul dil,din konusunda bir yabancılık çekmem ama hizmet yapamam ki ben, daha doğrusu hiç yapmadım anlamam sıfır bilgi" dedikten sonra cevabını bekledim

" Merak etmeyesin görevden önce seni alacanın yanına  götürücem kendisi sana bilmediğin hususlar konusunda yardımcı olacak hazır oluncada kaleye gireceksin , tabi kabul edersen .Asena seni zorlamak bana o kadar zor gelirki güzelim ama görev her şeyden öncedir" demesiyle eliyle kalbini sıkması bir oldu
Emin olduğum artık bir konu daha vardı bu adam bana aşıktı ajan olmamı istemiyordu hatta elinden gelse hemen evleneceğini anlamıştım ama , ama sorun buydu işte bunu yapmak zorundaydı ya devlet cihandı yada yardı oda devlet için diriliş için kalbini söküp atıyordu peki bunu yapan adam kadar olamıyacakmıydım ben yapardım daha iyisini yapardım hızla kafamı salladım "



Tamam ertuğrul ancak bir şartım vardır kabul edersen giderim"

"Söyle hele asena ne dersen kabulüm" demesiyle derin bir nefes daha aldım çok zordu verdiğim karar zordu ama bunu yapmak zorundaydım tarihi değiştiremezdim bunun sonucunu bile düşünmek istemiyordum .

" ben gittikten sonra halimeyle evlenmeni beni unutmanı istiyorum senle ben olmayız yanlış anlama ama imkansız yani senin beni sevdiğini anladım ve şunu söylemek istiyorum ki seni sevmiyorum üzgünüm" dedikten sonra suratına bile bakmadan hızlıca göl kenarından uzaklaştım .

Gözümdeki yaşları artık tutamayacak kadar yıpranmıştım gelen yaşları elimin tersiyle ittim kendimi teskin etmeye devam ettim buna mecburdum mecbur eğer ertuğrulun sevgisine karşılık verirsem halimeyle evlenemez ve osmanlı imparatorluğunun kurucusu osman bey doğmaz. Bu da tarihi yerle bir etmek gibi bir şeydi bende ertuğrul gibiydim önce devletti ve belki de yar hiç gelmemeliydi bu konuda ondan daha iyi iş çıkarmıştım.

Eğer sevgimi belli edersem asla durmazdı ve her şeyin yerle bir olması aynı zamanda gerçekleşirdi bunu yapmak zorundaydım göz yaşlarımı keserek hızla çadırıma girip kendimi yer yatağına atmam bir oldu.
Kafamda ise hep aynı şarkı çalıyordu , ben giderken aşık olmuştum.

Ne çok şey kattın ömrüme
Hiçbir şey seninle bir tutulmuyor
Ben mutlu olmayı senden öğrendim
Senin gibi gidenler unutulmuyor
Bu sevda ancak seninle sevda olurdu
Seni tanımak bile benim için gururdu
Belki geçti belki erken
Ayrılık zor çok severken
O gün sana bir kez daha
Aşık oldum giderken
Belki geçti belki erken
Ayrılık zor çok severken
O gün sana bir kez daha
Aşık oldum giderken
Ne çok şey kattın ömrüme
Hiçbir şey seninle bir tutulmuyor
Ben mutlu olmayı senden öğrendim
Senin gibi gidenler unutulmuyor
Bu sevda ancak seninle sevda olurdu
Seni tanımak bile benim için gururdu
Belki geçti belki erken
Ayrılık zor çok severken
O gün sana bir kez daha
Aşık oldum giderken
Belki geçti belki erken
Ayrılık zor çok severken
O gün sana bir kez daha
Aşık oldum giderken
Belki geçti belki erken
Ayrılık zor çok severken
O gün sana bir kez daha
Aşık oldum giderken...

Devr-i zamanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin