KİM BU MAVİ ? Bölüm 2

18 8 7
                                    

1 Ay önce...

Sevgili günlük...

(iç ses) : Biraz daha yaratıcı giremez misin gerçekten Mavi ? 

- İlk kez günlük yazıyorum ne bekliyorsun ki ayrıca beni rahatsız etme.

Benim adım Mavi, 21  yaşımdayım Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesinde sosyoloji okuyorum, birinci sınıftayım ve bu bölümden nefret ediyorum.

(iç ses) : Günlük mü yazıyoruz otobiyografi mi ?

-Sana sus demedim mi ? Bu benim günlüğüm kendimi ona tanıtmamın bir sakıncası yok bence. 

Ankara'da ailem ile beraber yaşıyorum. Annem güvenlik görevlisi babam ise doktor. Annem ile babam bir zamanlar aynı hastanede çalışıyorlarmış orada tanışıp aşık olmuşlar ve evlenmişler. Annem her zaman bana arkadaş gibi yaklaşır babam da aynı şekilde fakat ikisiyle de işlerinden dolayı fazla görüşemiyoruz. Bu yüzden beni de çok sıkmazlar genel olarak rahat ve özgür bir yaşantım var. Bir ablam var kendisi evli ve 2 yaşında çocuğu var. Eniştem polis bu yüzden şu anda Mersinde yaşıyorlar. 

(iç ses) : Bu kadar ayrıntı vermesen olmaz mıydı ?

-Bence güzel oldu.

Herkesin çok sevdiği, güler yüzlü, sevimli, herkesle iyi anlaşan ve herkesi güldüren, hayatı dolu dolu yaşayan  tipler vardır bu hayatta. Yaklaşık 3 yıl öncesine kadar ben de o tiplerden biriydim. 

(iç ses) : İnanması çok güç...

On yedi yaşımda lise hayatımı bitirdim, üniversite sınavına girdim fakat berbat bir puan aldım bunun üzerine ailem beni dershaneye yazdırdı.  Okul öncesi öğretmenliği okumak istiyordum bu hayalimi gerçekleştirmek için dershaneye hevesle gidiyordum. İlk hafta sınıf belirleme sınavı oldu ve sınav sonucuma göre 52 numaralı sınıfa yerleştirildim. Sınıfa girdiğimde en ön sırada bir çocuğun yanı boştu izin isteyip yanına oturdum. Ders başladı kırk dakika sonra ders arasında yanında oturduğum çocuk ile tanıştık. İsminin Barış olduğunu söyledi ve 20 yaşındaymış. Biraz muhabbet ettik sonra sınıftaki diğer kişilerle de tanıştık. Birkaç gün rutin geçti. Barış ile iyi anlaşmaya başlamıştık. İkinci haftanın gecesi telefonuma bir mesaj geldi.

Barış: Selam Mavi naber ? 

- İyilik sen ? 

Barış :  Ben de iyiyim. Ya müsaitsen yarın öğlen beraber ders çalışalım mı ? 

 - Olur yarın haberleşiriz. 

Ertesi gün akşam üstü 16.00 da dershanenin kütüphanesinde buluşmak için haberleşmiştik.  Saatin yaklaşmasıyla hazırlanmaya başladım. Siyah bir pantolon ve pembe bir tişört giyip hafif bir makyaj yaptım. Belirteyim o zamanlar daha zayıftım. 

(içses) : evet tekrar zayıflasan fena olmaz sanki..

Evden çıkıp dershaneye gittim Barış benden önce kütüphaneye gitmişti ben de hemen yanına oturdum ve kitapları masaya bırakıp çalışmaya başladım. Barış'ın matematiği iyiydi benim ise berbattı matematikten nefret ediyorum. Bana matematik anlattı ilk defa matematik dersini anlıyordum çok iyi anlatıyordu. Birkaç saat çalıştıktan sonra artık eve gitmek istediğimi söyledim ve eşyalarımı toplamaya başladım. Barış'a görüşürüz deyip arkamı dönecektim ki Barış bi anda bana sarıldı ve görüşürüz dedi. Açıkçası bunu beklemiyordum çünkü bu konularda biraz soğuk bir insanım, sarılmaktan pek hoşlanmam. Gülümsemeyle karşılık verip  eve doğru yürümeye başladım. Gece yine Barıştan mesaj geldi. Mesajda teşekkür ediyordu. Ders çalıştıran o olmuştu tüm gün, aslında teşekkür etmesi gereken bendim sanırım odunluk yapmıştım. 

Bir ay kadar Barış ile düzenli olarak ders çalıştık gün geçtikçe daha iyi anlaşıyorduk. Çok güler yüzlü biriydi Barış. Bir gece Barış yine mesaj attı. Buluşmak istemişti, ertesi gün için sözleştik. Sabah hazırlanıp buluşacağımız yere gittim. Kafede bir şeyler içip muhabbet ettik akşam üzeri kafeden çıktık durağa kadar yürümeye başladık. Barış birden durdu ve elimi tuttu.

Barış: Mavi lütfen hiçbir şey söylemeden beni dinle. 

Çok şaşkındım sadece kafamı salladım.

Barış: Mavi ben seni ilk gördüğüm günden beri sana karşı bir şeyler hissediyorum. Seni tanıdıkça bu hislerim daha çok arttı biliyorum sen bana arkadaşça yaklaşıyorsun ama ben bana bir şans vermeni istiyorum. Daha fazla içimde saklayamazdım lütfen bana bir şans ver. 

- Barış ben bilmiyorum. Yani daha önce böyle bir şey yaşamadım gerçekten ve senin böyle düşündüğünü hiç bilmiyordum şu an ne diyeceğimi hiç bilmiyorum. 

Barış gülümsedi ve ellerini benim yüzüme koydu gözlerini gözlerime dikmiş bakıyordu. O an yüzümün kıpkırmızı olduğuna yemin edebilirim. Ellerini yüzüme koymasıyla içimde bi ateş yandı sanki...

Barış : Mavi lütfen düşün hemen bir şey söyleme ve bana zaman ver lütfen. 

Sadece kafamı salladım ve eve gitmek istediğimi söyledim.

Eve girdim kendimi direk yatağa attım ve düşünmeye başladım. Barış aslında çok yakışıklı biriydi hatta fazla yakışıklıydı. Uzun boylu, düzgün fizikli, esmer, hafif dalgalı saçlı ve baby face bir çocuktu. Aslında birçok kız ondan hoşlanıyordu. Etrafımızdaki kızların ona bakışlarını farkedebiliyordum. Peki ya karakteri nasıldı ? Aslında mükemmeldi. Düşünceli, çok iyi niyetli, saygılı ve zeki birisiydi. Ben bu zamana kadar ona karşı hiçbir şey hissetmiyordum aslında bu ellerini yüzümde gözlerini gözümde hissedene kadardı, yoksa bende mi ona aşıktım. Aşk ne demek nasıl bir duygu ben bilmiyorum  bunu nasıl anlayacağım ki ?  

Bu düşüncelerimin içinde boğulurken telefonuma mesaj geldi. 

Barış: Mavi seni mutlu etmek istiyorum. Lütfen bana şans ver...

- Barış ben ne hissettiğimi bilmiyorum. Ben bu duyguyu hiç bilmiyorum ki. 

Barış: Mavi'm benimle aşkı öğrenmek istemez misin ? Senden hemen bir şeyler beklemiyorum bana sadece zaman ver, kendini bana bırak. 

- Bilmiyorum... Bu konuyu annemle konuşmak istiyorum. 

Barış : Annenden izin alabilirim istersen prenses :) 

- Güldürme ya Barış 

Barış: Sabah seni evden alırım iyi geceler prenses ...

- Ben daha sana bir şey söylemedim nerden çıktı evden almak şimdi ? 

Barış : Sabah 08.00 da kapıdayım Mavi'm.

İyi bir insan olduğu kadar gıcık bir insandı da aynı zamanda. Ama hoşuma gitmişti sanki. Sabah aklıma bile gelmeyen çocuğu şimdi düşünüyorum. Normal mi bu ? Mavi, yeni bir hayat başlıyor kızım hazır ol...

(iç ses) : Günlük yazmaktan vazgeçip hayat hikayesi yazmaya karar vermen peki ? 

- Sanane bacım hayat benim yazı benim. Hadi uyuyalım yazmaya yarın devam ederiz sesini kapat lütfen...



BedbahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin