merhaba, ilk yazı deneyimim o yüzden rastgele bir şeyler yazacağım :)
TAK TAK TAK !!
- Ya noluyo sabah sabah hay sizin ben alacaklı mı ne bu ya !
Sabah sabah diyor ama saat 15.30. E tabii sabah 08.00 da uyursan böyle olur Mavi Hanım. Şey bu arada ben Mavi'nin iç sesiyim. Bu hikayede iki kişiyiz... Hadi Maviciğim kalk kapıya bak.
- Kim bu ya uykumdan etti beni...
Mavi edinerek hatta küfürler etmeye devam ederek yataktan çıktı karşıdaki aynadan kendini gördü yeşil pijamaları dağınık saçları kızarmış ve şişmiş gözleri ile gerçekten berbat görünüyordu. Ayağa kalktı ayaklarını yere sürerek kapıya doğru yürüdü. Kapı hala çalıyordu hatta yumruklanıyordu resmen. Bu Mavi'yi daha çok sinirlendirdi.
- Patlama lan geldik işte.
- (iç ses) Ya biraz kibar ol lütfen beni de kro biri gibi gösteriyorsun.
Mavi delikten baktı ve gelenin en yakın arkadaşlarından biri olan Özüm olduğunu gördü. Kapıyı açtı.
-Kızım sen salak mısın niye deli gibi yumrukluyosun kapıyı ! Hoşgeldin yavrum.
Özüm: Allah'ım! Dengesiz hanımı güzellik uykusundan mı kaldırdık ? Hoşbuldum aşkım.
-(iç ses) Güzellik uykusu derken ? Bu kız kör galiba ...
- Sen değil bir başkası olsaydı gelen şu an helvasını yiyorduk bacım.
Özüm: Yavrum bu saate kadar uyunur mu ? Bence ben gelmesem senin helvanı yiyecektik, ölüm uykusundaydın sanırım.
(İç ses) Ya hayır ben bu hayatı seviyorum her ne kadar olağanüstü kötü bi hayat olsa da yaşamayı seviyorum. Allahım neden bu bedende yaşıyorum ki bu kadar tatlı bi içses bu bedende yaşamayı haketmiyor !
-Kes sesini ya yine başlama!
Özüm : Noluyor kızım sakin ol.
- Lan kafamdaki ses yine boş yapıyor.
Özüm Maviye sarılıp zaten ultra dağınık olan Mavi'nin saçlarını dağıttı. Özüm düz, uzun ve sarı saçlı 1.60 boylarında 60 kilo, sakin iyi niyetli bir kızdı.
(iç ses): Bence Özüm mükemmel bi insan. Mavi onu haketmiyor. Sinir şey...
Mavi: Yavrum ya ben biraz daha uyusam sen de bana bi kahvaltı mı hazırlasan ? Makarna yapmaya ne dersin? Mutfağı biliyorsun Aşkım.
Mavi yatağa kendini fırlatıp boğulmak istercesine üzerine yorganı çekti. Özüm' eh yeter be kızım' deyip Mavi'nin başının altındaki yastığı çekti. Fakat bu hiçbir şeyi değiştirmedi.
(İçses): Bu kız sorunlu bi insan neden 4 yastıkla yatar ki ?
Özüm korksa da aklındaki şeyi yaptı. Bir hışımla Mavi'nin üzerindeki yorganı çekti. Mavi sinirle başını kaldırdı ve gözlerini Özüm'e dikti. Özüm sıcak bir gülümseme ile karşılık verdi.
- Dua et gardaşımsın bu yüzden sana küfür etmeyeceğim.
Özüm : yavrum saat 16.00 lütfen kalk artık hayatını daha ne kadar böyle sürdüreceksin. Sen okul zamanı ne yapıyorsun bilmiyorum ki ?
- Merak etme orada da Melek devralıyor senin görevini.
Özüm : Hmm demek Melek...
- Başladı tribe... Senin yerin çok ayrı bacım kıskanma.
Özüm: İyi tamam hadi kalk duşa gir şu tipini toparla seni bi yere götüreceğim.
- Birincisi kahvaltı yapmadan hiçbir yere gitmem ikincisi ben bugün asla evden çıkmam.
Özüm: Birincisi sana makarna yapacağım en salçalısından kuzum. İkincisi söz vermiştin dün gece gerçekten kırılırım oturup ağlarım Sultan teyzoşumada seni şikayet ederim.
(iç ses) : Bu kız bir harika dostum işini nasıl da biliyor. İlk atış 'kırılırım' direkten döner ama ikincisi tam doksandan! 'Sultan teyze' yani annemiz konu olunca akan sular durur. Onu üzmeyeceğine dair yemini var bizim kızın. Ayrıca Annemizden laf işitmek istemeyiz.
- A okey ben duşa kaçtım.
Mavi banyoya içinden hayata küfürler ederek girdi ve yarım saat sonra 'Sallada gitsin Angaralı' diye oyun havası söyleyerek çıktı.Havadaki makarna kokusunu takip etti ve mutfağa girdi.
(İç ses) : Ya az önce küfürler ediyordun hayata şimdi o karga sesinle oyun havası söylüyorsun ayrıca güne neden makarna yiyerek başlıyoruz ki ? Artık göbekli ve koca popolu bir kız olmak istemiyorum Mavi...
- Gülüm sus hadi keyfine bak böyle de gayet güzeliz yani idare ederiz tamam tamam söz bi gün spora başlayacağım yani elbet bir gün...
Özüm: hadi kendi kendine konuşmayı bırak yemeğini ye ve hazırlan.
Mavi yavaş yavas yemeğini yemeye başladı Özüm bu sırada hızlı ol diye başının etini yiyordu buna daha fazla katlanamayıp yemeğini hızlıca bitirdi. Masadan kalktı odasına geçti dolabı açtı. Dolap o kadar dağınıktı ne giyeceğini asla bulamıyordu.
-Özüm : hatırlatta akşam şu dolaba el atalım çoraplarla pantolonlar akraba olmuş.
- Boşver kanka onu da biz nereye gideceğiz ? Ne giyeceğim ?
Özüm: Kankacım her şey sürpriz sen günlük giyin.
Mavi oflayıp puflayarak dolaptan birkaç kıyafet çıkardı. Mavi dantel detayları olan bir momJean üzerinede beyaz askılı crop giydi beyaz dantelli çoraplarını da giyip aynanın karşısına geçti.
(İçses): Sende sevdiğim tek şey tarzın bebeğim. Her ne kadar kötü huylara sahipsen tarzında bir o kadar güzel. Yalnız bence bi kemer tak o göbeği sakla evet o alt karını aynen...
- Beyaz kemer mi şeffaf kemer mi kanka ?
Özüm: şeffaf yavrum
Mavi, kemeri takıp saçlarını kremlemeye başladı. Açık kahve kıvırcık orta boyda saçlara sahipti. Saçlarını kurumaya bırakıp makyaj yapmaya başladı. Kırmızı ruj aşığıydı. Biraz simli far ve rimel sürdü kot ceketini giyip sırt çantasını taktı ve beyaz spor ayakkabılarını giydi ve hazırdı.
Özüm: Hadi çıkalım
Evden çıkıp otobüs durağına yürüdüler ve otobüse bindiler. Kızılaya doğru gitmeye başladı otobüs. Kızılay avm önünde indiler ve Seymenler parkına gittiler. Özüm ' Selamm millet' diye bağırıp karşıda bekleyen arkadaşlarının yanına yürüdü. Bu sırada Mavi içinden edinmeye başlamıştı. Kalabalığı hiç sevmiyordu. Özüm'ün arkadaşlarıyla selamlaştı sahte bir gülücük attı. Ama içlerinden bir çocuk dikkatini çekmişti. Tam onunla tanışacakken gözü arkadaki birine takıldı.
- Allah kahretsin noluyor ya Özüm bilerek mi yaptın sana inanmıyorum !
Özüm: Yavrum noluyor neyi yaptım ?
Mavi küfürler ederek 'karşıya bak o burda' dedi.
Özüm: Yemin ederim ben çağırmadım hem bizden alakasız lütfen affet.
- Özüm ben gidiyorum. Buna katlanamayacağım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bedbaht
Fiksi Remaja17 Yaşlarında neşeli bir kızın üniversiteye hazırlanırken tanıştığı bir çocuk ile yaşadıkları üzerine bambaşka birine dönüştüğü bir hikaye...