'Özür Dilerim' Bölüm 6

4 1 0
                                    


Merhaba defter kardeş, ya ben sana anlatıyorum her şeyimi ama sana bir isim mi koysak ? 

(iç ses): Eyvah! senin kafa gitti herhalde.

Evet evet bir isim koyalım, Ne olsun... Buldum Hüzün olsun senin adın, tamamdır O zaman...

Selam Hüzün, nasılsın? Beni sorarsan bilmiyorum... Neyse devam edeyim anlatmaya.

Ertesi sabah Özüm'ün tepemde 'uyan, sabah oldu tavuk, tavuk, kalk' gibi kelimeleriyle hatta bağırmasıyla uyandım. 

-Ya Özüm, saat daha erken değil mi? 

Özüm: Erken mi ? Saat 13.30 kalk hadi kahvaltı hazırladı annem bize. 

- Zaten sabah 08'den sonra uyumuştuk biraz daha uyuyayım nolur.

Özüm: Ama annem bize patatesli ekmek yapmış en sevdiğinden.

- Harbi mi o zaman uyandım tamam. 

Patatesli ekmeği duyunca yataktan heyecanla kalkmıştım. Gözlerimi ovuştururken bir anda bir hüzün kaplamıştı içimi. Dün gece Barış'ın yaptığını hatırlamıştım. Yataktan çıkıp telefonuma baktım, 15 mesaj vardı hepsi Barıştandı. Hiç açıp okumak istememiştim. Telefonu odada bırakıp kahvaltıya geçmiştim. 

-Meroş'um, dün yoktun sensiz partiledik. 

Meral Teyze: Benimle de kahvaltı partisi yapın işte olmaz mı? 

- Olmaz olur mu. Çok özlemişim seni. 

Hep beraber hem sohbet edip hem kahvaltımızı yaptık. Özüm ile mutfağı toparlayıp, türk kahvesi yaptık. Şimdi de kahve eşliğinde ertesi gün dedikodusu zamanıydı. Konumuz aslında dedikodudan ziyade başka bir şeydi. Barış...

Özüm: Kanka Barış mesaj atmamış mı ? 

- Atmış.

Özüm: Ee ne demiş ?

- Okumadım ki... Aynı zaman da uzun bir iç geçirmiştim.

Özüm: Kızım nasıl okumadın? Ben çatladım dünden beri hadi aç oku.

- İyi tamam.

Gidip telefonumu aldım. Yeni  mesajlar da vardı.

Barış: Sevgilim özür dilerim. 

Barış: Ben seni merak edince sinirlendim sadece. Öyle konuşmak istememiştim.

Barış: Lütfen kızma bana...

Barış: Özür dilerim Mavi'm.

Barış: Uyudun mu ? Seni seviyorum... 

Gibi bir sürü mesaj vardı. Yeni attığı mesajlarda da yine merak ettiğini söylüyor. Bu sefer daha kibardı hayret...

Özüm: Ne yapacaksın şimdi? 

- Kanka sanırım ben pişman oldum. Yani Barış ile sevgili olmakla iyi mi yaptım bilmiyorum. Ben zaten bu konulara uzağım ve daha şimdiden saçma sapan bir mevzu yüzünden böyle bir tepki vermesi çok saçmaydı. Başka şey vardır diye düşünmüştük bir de ilk başta ama alakası bile yokmuş işte. 

Özüm: Kuzum vallahi ben de anlam veremedim ki. Ama bence bir yüz yüze konuşun. Belki o da böyle durumlarda nasıl davranacağını bilmiyordur. Bir şans ver ikinize.

- Bilmiyorum. Haklısın belki yüz yüzeyken daha iyi anlatır kendini. Hem ben de kendi düşüncelerimi söylerim. O zaman cevap vereyim.

Özüm: Yaz aşkım hadi.

-Barış, biraz düşünmek istedim sadece o yüzden şimdi cevap veriyorum. Bugün görüşelim mi? 

Mesajı yollamam ile cevabın gelmesi bir olmuştu.

Barış: Tabii ki sevgilim. Akşam seni alayım mı saat 18.00 ? 

-Tamam olur. Ben Özüm ile beraberim hala birazdan eve geçerim. Lütfen merak etme...

Barış: Tamam.

Özüm: Çok tripli bir çocuk yahu.

- Ben trip atamadım daha be.

Özüm ile espriler yapıp gülüşmüştük. İyi ki o yanımdaydı. Yoksa daha fazla düşünür kendimi sinir ederdim herhalde.

BedbahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin