Korku -Bölüm 7

6 1 2
                                    

Selamünaleyküm defter kardeşim. 

(iç ses): Yok artık! Öküz müsün kızım sen? İyice kıro oldun ama sen ayol. 

-Ayol mu? Sen sus ya lütfen kafamı rahat bırak kızım. 

(İç ses): Aman iyi be ne yaparsan yap yaz acıklı hayat hikayeni. 

Evet nerede kalmıştık? Heh tamam.

Saat 15.00 olunca eve gitmek için kalktım. 

-Özüm: Kankam sana şans diliyorum göster o öküze gününü kendini sakın ezdirme. Bak erkeklere yüz vermeye gelmiyor görüyorsun. 

-Tamam aşkım sen hiç merak etme bizim hayatımızda böyle öküzlüklere yer yok!

Özüm: Aferin asker marş marş! 

-Tamam hadi ben kaçtım seni öpüyorum canım, Meroş'um seni de öpüyorum görüşürüz. 

Vedalaştıktan sonra kulaklık takıp Sezen Aksu -Tükeneceğiz, dinleyerek eve doğru yürümeye başladım. Aynı zamanda düşüncelere de dalmıştım. 10 dakika sonra eve geldim ve babam ile karşılaştım. Onu çok özlemiştim bu aralar çalışma saatlerinden dolayı pek karşılaşamıyorduk. Biraz sohbet ettikten sonra babam dinlenmek için odasına geçti. saat 16.00 gibiydi ben de duşa girip yavaş yavaş hazırlanmaya başladım. Duştan çıkınca bir kahve yaptım kendime, kahve dünyada en sevdiğim şeylerden biriydi olmazsa olmazdım... 

(İç ses): Abartma be, olmasaydı olmazmış! Kafasız her şeyi böyle abartıyorsun sen işte. 

-Sabır çekiyorum  bak sus. 

Kahvemi içerken dolabımı açtım ve pembe etek ve beyaz tişört giydim ve hafif bir makyaj yapıp saçlarımı da kuruttuktan sonra ceketimi giyip Barış'a mesaj attım. 

- Nerede buluşacağız? 

Barış: Ben kapıdayım bekliyorum seni güzelim. 

Buluşma saatimize daha yarım saat vardı ne zaman gelmişti ki bu? Her neyse umursamadım zaten kızgındım ona. Ayakkabılarımı giyip aşağı indim. Barış beni görünce koşarak üzerime doğru geldi ve sımsıkı sarıldı. Ben ise ona karşılık vermedim. 

-Barış: Sarılmayacak mısın?

-Hayır, içimden gelmiyor. 

Hafifçe onu itip gergince yüzüne baktım.

-Neydi o dün gece yaptığın şey? 

-Barış: Çok özür dilerim. Gerçekten seni merak ettim. Dışarı çıkarsınız bir şey olur diye bir sürü şey geçti aklımdan.

-Merak etmeni anlıyorum ancak ben çocuk değilim böyle şeyler düşünmene gerek yok ayrıca bu zamana kadar sen yoktun başımın çaresine bakabilecek biriyim ben öyle değil mi? Ne olursa olsun böyle tepki gösteremezsin hem de arkadaşlarımın yanında. 

-Barış: Bir daha asla yapmayacağım sevgilim. 

-Tamam bu kez affediyorum ancak lütfen bir daha olmasın, sözüne güveniyorum.

-Barış: Sen benim  aşkımsın be asla asla olmaz, seni çok seviyorum. 

Barış çok mutlu oldu ve bana sımsıkı sarılarak kucağına alıp arabasına doğru götürdü. 

-Barış: Sana harika bir sürprizim var sevgilim hazır mısın? 

- Ne sürprizi evdekilere haber vermeden çıktım hem geç olacak. 

-Barış: Hadi sevgilim yapma. Annenden izin alırsın lütfen kırma beni. 

İç çekerek Barış'a onay verdim ve annemi arayıp izin aldım. Barış sevinçle ve heyecanla arabaya bindi kemerini taktı ve her zamanki onu ultra yakışıklı gösteren siyah gözlüğünü taktı bana çapkın bir bakış attı. Ah... Barış'ın bu bakışları beni benden alıyordu. Resmen eriyordum o bana baktıkça. 

-(İç ses): Salaksın o yüzden. 

-Seni duymuyorum, seni duymuyorum ses! 

Barış arabayı sürerken Özüm'e mesaj attım. 

-Operasyon tamam. Bu çocuk bana hasta ya sensiz yaşayamam falan dedi ben de dayanamadım affettim. Bir daha tekrarlamayacak söz verdi. 

Biraz abartmakta sorun olmazdı ya hem zaten çok sevmiyor muydu beni?

-Özüm: Tabi hasta olacak. Bulmuş benim kankamı bir de üzüyor hıyar! Tamamdır asker rahat. 

-Nereye gidiyoruz Barış? 

-Barış: Barış mı? Ne ne demek Barış? Ah kalbim...

-Adın Barış değil mi? 

Barış: Sevgilim sen odunluk dersi falan mı alıyorsun? 

-Tamam tamam şaka. Nereye gidiyoruz birtanem? 

-Barış: Hastanın kalp atışlarını tekrar alabiliyoruz, hayata döndü. 

Barış cidden çok komik ve çok romantik ve çok karizmatik ve çok tatlı...

(İç ses): Bu daha ne kadar sürecek acaba? 

Tamam tamam, çok tatlı biriydi işte. Beni her zaman mutlu etmeyi başarıyordu. 

Gülerek Barış'ın omzuna elimi koydum ve,

-Çok tatlısın, hadi söyle nereye gidiyoruz? 

-Barış: Ellerini üzerimden hiç çekme sevgilim... Ve evet sürpriz dedim ya gidince görürsün. Dedi. İlk cümlesini söylediğinde ses tonu çok tuhaftı, hüzünlü gibiydi ve beni huzursuz etmişti açıkçası neden birden böyle bir şey söyledi diye düşünmeye başlamışken ikinci cümle geldi ve gülümseyerek karşılık verdim. 

Müzik eşliğinde yolculuğumuz devam ederken Barış arabayı durdurdu ve park etti.

-Barış: İşte geldik güzelim. 

Etrafa bakındım ve her taraf bina ile kaplıydı. Bir şey anlayamadım neydi sürpriz? 

-Neresi burası? 

-Barış: Şimdi gözlerini bununla bağlayacağım ve sürprize doğru gideceğiz. Anlaştık mı? 

-Hayır gözlerimi bağlamasak. 

-Barış: Olmaz. Bana güvenmiyor musun? Hadi güzelim. 

Ona güveniyordum ve onaylayıp kendimi o anın akışına bıraktım. Barış gözlerimi siyah bir bandaj ile bağlayıp belimden tuttu ve yürümem için yardımcı oldu. Anahtarla bir kapı açtığının sesini duydum. Eve mi giriyorduk yani?

-Barış eve mi geldik nereye geldik? Neresi burası? 

Barış bana cevap vermeden boynuma ufak bir öpücük kondurmuştu. Evet bir eve gelmiştik. Ne işimiz vardı ki burada. Umarım kafamdan geçen şey için değildir. Lütfen olmasın lütfen hayallerim yıkılmasın, dün geceki tavrından sonra bir de bunu kaldıramam. Ah Özüm olsa keşke beni kurtarsa, ne yapacaktım şimdi? 





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BedbahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin