-10-

562 59 27
                                    



diğer bölüm 22 oy almış, cidden çok mutlu oldum 😊🧡 

bu bölüm biraz geç geldi çünkü finallerim başlayacak :(( neyseki bundan sonra hiçbir sınav ile uğraşmak zorunda kalmayacağım şu finalleri atlatayım başka bir şey istemiyorum 🤞

umarım bu bölümü de beğenirsiniz, bu dönem çok aktif olmayabilirim ama elimden geldiğince bölüm atacağım 🎆❣

unutmadan oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, yorumlarınızı okumak çok eğlenceli ksfhskfdsfsf


Geldiğimiz mekanda hepimizin tam olarak sığacağı büyüklükte bir masa olmadığı için 2-3 masayı birleştirmiş, birbirimize yapışık bir şekilde oturuyorduk. Normalde insanlara sarılmayı veya onlara yapışmayı severim ama şu durumda gerilmekten kendimi alamıyordum.

Sol yanımda Han'ın oturması güzeldi, arada ağzımıza bir şeyler tıkıştırdığımızda yanaklarının aldığı şekil hoşuma gidiyordu, sincap gibi. Ama sağ tarafım için aynı şeyi söyleyemezdim. Jeon Sapık Herif Jungkook, yanımda oturmuş bir şekilde bir yandan içkisini içerken diğer yandan arkadaşları ile konuşuyordu. Tabi ki narsist herifin teki olduğu için son maçı nasıl kazandığı hakkında bir şeyler anlatıyordu.

"Ee, sen de Jungkook'un hayranlarından biri misin ? Yoksa talihsiz bir şekilde buraya mı sürüklendin ?"

Sol tarafımdan gelen ses ile şaşırmış bir şekilde o tarafa dönmüştüm. Karşımda Han yerine gördüğüm farklı bir çocuk ile kaşlarım çatılmış bir şekilde etrafıma bakınarak "Han nerede ?" diye sordum karşımdaki çocuğa.

Masada duran atıştırmalıklardan birini ağzına atıp hızlı bir şekilde çiğnemiş ve omuz silkerek "Gene Minho'dan kaçıyordur, ne olacak. Neyse, sen benim soruma cevap vermedin. Yoksa kaçıyor musun ?" dedi son cümlesinde sırıtarak. Gözlerimi devirip elim ile sağımda oturan kişiyi gösterdim ve kafamı biraz yüzüne yaklaştırıp fısıldayarak "Bu Sapık Herifin tekine mi hayran olacağım ? Lütfen, pfft." dedim yüzümü buruşturarak.

"Güzel, öyle biri olsan şurada kendimi kesecektim. Bu sırada ben Jung Jaehyun, belki maç sırasında beni görmüşsündür."

Sonunda karşımdaki kişiyi daha önce nereden gördüğümü anladığımda gülümseyip uzattığı eli sıktım ve "Park Jimin, dans bölümünden." dedim.

Az önceki maçın bölümlerinden biri olan yüksek atlamada yarışan çocuktu bu. O sırığın üzerinden kolayca atlamasına çok şaşırıp yüzüne baktığımı hatırladım birden.

"Bu sırada cidden güzel atlıyorsun, hele o en son sırığın üzerinden o kadar kolay geçmen, cidden şaşırtıcı."

Karşımdaki çocuk gülümseyerek kafasını eğdiğinde tatlı olduğunu düşünmeden edemedim. Beyaz teni, erkeksi yüzü ve gülünce yanağında belli olan gamzeleri ile herkesi düşürebilecek potansiyele sahipti. Yani cidden, HERKESİ !

"Ben ! Ben ! Ben nasıldım ?" Sağa tarafımdan kafasını uzatıp konuşan beden ile derin bir nefes aldım.

Göte bak, öyle birden konuşamaya atlanır mı !?

"Aa, bilemedim şimdi. Bir dakika, sen maçta var mıydın ki ?" Yalan, bu karşımdaki çocuk şu anda içimi görseydi sıçmıştım çünkü maçta nasıl koştuğunu herkes gibi ben de görmüştüm ve söylemem lazım ki, çok ama ÇOK ATEŞLİYDİ. Bunu ne kadar kabul etmek istemesem de söylemek zorundayım. Karşımdaki Sapık Herif cidden ateşli bir insandı ama neyseki ateşli olup olmaması beni hiç ilgilendirmiyordu (!).

Sports & Arts High School | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin