Sports & Arts High School | jikook

-4-

🐿 Yazım hatam var ise özür dilerim~

Okulun ortak alanlarından birinde Hoseok ve Jisung ile otururken kafamı kaldırıp temiz havayı içime çektim. Okulun en sevdiğim yanlarından biri çok büyük olması ve bunun sonucunda da büyük bahçeye sahip olmasıydı, böyle güzel havalarda arkadaşlarınla beraber çimenlerin üzerinde oturmak paha biçilemez bir şeydi.

"Hyung, gerçeksen sana çok özeniyorum. Kendini Bay Lee'ye bile kabul ettirmişsin. Bölümdeki insanlar onun hakkında kolay kolay her şeyi beğenmediğini söylüyorlar." Jisung dirseğini bacağına koymuş ve kafasını da eline yaslamış bir şekilde hayran hayran gözler ile Hoseok'a bakarken konuştuğunda gülümsedim.

"Hoseok bak, senin at suratına hayran olan birini bulduk. Bence hiç bekleme hemen evlen bununla." Kafam ile Jisung'u göstererek Hoseok'a seslendiğimde kaşlarını çatıp çimene koyduğum ellerimden birine vurduğunda dengemi sağlayamadığım için sırtım yer ile buluştu. "Sen ilk önce bu koca götünü alacak birini bul kendine, ondan sonra bana laf at gerizekalı." Hoseok'un dediğine cevap olarak sadece gülümsedim ve yattığım yerden doğrulmadan gökyüzünü izlemeye devam ettim.

Hoseok'un dediği şey tabi ki de benim mükemmel aklıma Jungkook denilen herifi getirmişti çünkü kendisi daha geçen gün Hoseok ile Yoongi'yi gizlice dinlerken arkamda sessizce bana yaklaşmış ve daha sonrasında ona bunun için kızdığımda davete açık durduğum ile ilgili bir şey ima etmişti. Yani resmen götünü dönmüşsün dayamasak olmaz demişti, sapık herif ! İğrenç (y/n: çarpıldım) gülümsemesi aklıma gelince yüzümü buruşturdum ve Hoseok ile Jisung'un konuşmasını dinlemeye başladım.

"Bak şimdi, önce hocaya kendini sevdirmen lazım tamam mı ? Bay Lee kendisine iltifat edilmesini çok sever. Kendisi diğer hocalardan daha genç olduğu için öğrencileri ile samimi bir ilişki kurmayı sever ama öyle çok lağbali de olmayacaksın. O öğrenci-öğretmen ilişkisini bozmadan sıcak kanlı olman lazım. Eğer bir kere o çizgiyi bozarsan," Hoseok parmaklarını Jisung'un boynuna uzatıp sanki boynunu kesiyormuş gibi bir işaret yaptığında Jisung'un dudakları şoktan hafifçe açıldı ve bana gülecek bir görüntü daha oluşmuş oldu. ",anladın mı ?" Hoseok elini çekip cümlesini tamamladığında Jisung hızlı hızlı başını salladı. Jisung ile aynı yaşta olsak da benden daha küçük durduğu için  onu hep böyle mıncıklamak istiyordum, sanki küçük çocuğummuş gibi.

"AHH, KIM SEOKJIN ! SANA AŞKIMI İFADE EDECEK BİR ŞİİR OKUMAMA İZİN VER LÜTFEN. BENİ GÜZEL İLGİNDEN MAHRUM ETME !" Duyduğum yüksek çıkan kalın ses ile doğrulup etrafıma bakındım. Diğerleri de benim gibi gözleri ile etrafı tarıyorlardı, onlar da sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyorlardı anlaşılan.

"NAMJOON KES ARTIK BAĞIRMAYI, REZİL EDİYORSUN BENİ YA !" Hemen ardından gelen başka bir ses ile bu sefer gözlerim bir yere takıldı. Çocuğun biri çimenlik alanda bulunan masalardan birine oturmuş, ayağını da normal oturma yeri olan yere koymuş bir şekilde, önünde yere dizlerini koymuş bir şekilde oturan çocuğa bakıyordu. Seokjin denilen çocuğun arkadaşları onun yanında durmuş bir şekilde olaya gülerken Seokjin onlara kıyasla çok sinirli duruyordu.

"Ama Seokjin, bir kere ban cevap versen şiirlerim ve ben o kadar mutlu olacağız ki, senin bize vereceğin ilgiyle havalanıp bulutlara dokunmayı hayal ediyoruz." Duyduğum şey ile gülmemek için dudaklarımı sıkı sıkıya bastırmak zorunda kalmıştım.

Havalanıp bulutlara dokunmak ne demek ya ?

Benim aksime Hoseok gülüşünü tutamamış ve gülmeye başlamıştı. Neyse ki etrafımızda o kadar çok insan vardı ki, Seokjin'in tarafındaki insanların dikkatini çekmemiştik. Jisung da kalın sesi ile onun gülüşüne katıldığında ellerim ile onların ağzını kapatmaya çalıştım.