bölüm 18

496 38 34
                                    

Fadime'den

Nasıl izin verdim böyle bir şeye ben!? Sadece onu üzmek istememiştim o kadar. Ama bu benim ilk öpücüğümdü ve ben şu an bunu kaybetmiştim. Gökay beni öperken birden bir ses duydum. Hayır bu olamaz.

- Fadiko Gökay uyan-
Ooooo pardon çok yanlış zamanda gelmişim ben siz şey devam edin ben gidiyorum geri pardon.

Diyen ve elini yalandan gözüne kapatıyormuş gibi yapıp bizi izleyen bir adet Dolunay var karşımda. Allah kahretsin bu şimdi bütün dünyaya duyurur işte şimdi bittim.

- sa-sa-salak salak ko-konuşma. Biz şeyyyy aman sen gel içeri. Ayrıca bağırma. Kimseye de birşey söyleme.

- neden söylemiyormuşum acaba?

- sana 3 koli çilekli süt alırım.

- Ne hakkında konuşuyoruz? Ben unuttum bile.

- salak ya yarın sütlerin eline ulaşır cnm;)

Gülerek odadan çıktı. En azından susturabilmiştim. Gökay ise transa geçmiş gibi gülerek bana bakıyordu. Ay kızardım kesin kızardım. Hemen odadan çıktım ve odama gittim. Ya ben şimdi nasıl bakıcam Gökay'ın yüzüne. Ben bittim. Ben en iyisi 2 hafta odadan çıkmayayım. Soran olursa da... aman uydururum birşeyler. Ay salak salak konuşuyorum yine ya. Hemen yüzümü yıkadım ve içeri geçtim.

Onur- uyandı mı it?

- Onur hem çocuğu bayılttın hemde ne biçim konuşuyorsun. Düzgün konuş çocukla. Uyandı.

Onur- maşallah sende okul bitmeden avukatlık yapmaya başladın.

- neyse ben acıktım ama mutfağa giremem şimdi. Bi lahmacun söyleyelim de yiyelim. Böyle bol soğanlı bol yeşillikli yeriz beraber.

Hepsi aynı anda;

- ya sussana canımı çektirdin!

Dediler. Güldüm. Ve hemen sipariş vermeye gittim. Herkese ikişer ama bana üç söyledim. Ne yapayım doymuyorum. Yanına da kola söyledim ve telefonu kapatıp Gökay'a bakmaya gittim. Allahım sana yalvarırım kızarmayayım lütfen.

- gökay. Ben yemek söyledim gelir şimdi sende içeri gelsene.

- geleyim de sen böyle yüzüme bakmazsan gelmem. Biz yanlış birşey yapmadık ve ben kimseye birşey söylemem. Dolunay'da o teklifinden sonra kendi bile unutur. Utanma yani.

- ş-şeyy yok ya ne utanıcam seni çağırmaya geldim ben. Gel hadi bekliyorum içeride. Ayrıca pansumanlarını yapıcam o yüzden malzemeleri al da gel.

- tamam hemen geliyorum.

Dedi ve bende hemen çıktım odadan. Ya kesin kızardım. Bu nedir ya hep kızarıyorum acaba domateslerle bir akrabalığım falan mı var? Ay ne diyorum ben ya neyse ben içeride Gökay'ı beklerken kapı çaldı. Bende hemen koşarak kapıya gittim. Benim bu yemeğe olan aşkım ne olacak hiç bilmiyorum. Ben kapıyı açarken arkamdan Onur geldi.

- sen poşetleri al içeri geç ben öderim.

- ya olur mu ben istedim ben öderim.

- Fadime beni sinirlendirme geç içeri.

- iyi tamam ya.

Dedim. Adamın elinden poşetleri alırken teşekkür ettim ama adamın bana bakışları fenaydı. Malûm çocukta taş yani bende gülümsedim ve içeri geçtim. Benim içeri girmemle bir çığlık duydum. Onur lütfen yapmamış ol. Poşetleri bırakıp hemen kapıya gittim ama kapıyı kapattı hemen Onur.

- Onur doğruyu söyle çocuğa vurdun mu?

- yok canım ne vurucam. Sadece sana bakıp sana gülümseyen dudaklarına ve gözlerine biraz zarar verdim o kadar.

kurtarıcı meleğim [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin