bölüm 26

383 23 78
                                    


Fadime'den;

3 gündür Gökay'la çok güzel vakit geçiriyorum. Duyduğuma göre Meryem ve Mert sevgili olmuşlar. Çok mutlu oldum. Ki aslında okullar açılmadan önce Mert bi yerde Meryem'i görmüş ve aşık olmuş. Daha sonra araştırmış ve Meryem'in okuluna kayıtını aldırmış. Sonra durup durup önüne çıkıp kızı kendine aşık etti. O da işi biliyor. Tencere kapak oldular. Şu an dersteyim ama tabii ki ders dinlemiyorum. Ama benim masum sevgilime zorla dinletiyorum çünkü notları ondan alıcam. Kalan ders saati 1 olunca insan bi mutlu oluyor.

Teneffüs çalınca ben de sıramdan kalktım ve kağıtlar arasında boğulan sevgilime baktım ve güldüm. Yanağından öpünce birden bana döndü.

- ya söyle şeyler yapma. Alışık değilim ben böyle şeylere.

Dedi. Güldüm ve anlamamazlıktan geldim.

- neylere alışık değilsin sevgilim. Buna mı?

Dedim ve yine öptüm. İrkildi.

- ya Fadime yapma işte.

- neyi yapmayayım?

- sen biliyorsun ne olduğunu.

- belki senden duymak istiyorum.

- zorluyorsun ama beni.

- tamam ya öpmüyorum. Ben de gider Berkay'ı öperim. Hem o senin gibi kızmaz.

- sakin öyle bir hata yapayım deme sevgilim. Cezası çok büyük olur.

- nasıl bir ceza acaba sevgilim?

Tamam kabul piç gülüşünden korktum. Ama belli etmedim. Iyice yaklaştı ve dudağı dudağıma değerken konuştu.

- yaparsan görürsün sevgilim. Ama kesinlikle tavsiye etmiyorum.

Sertçe yutkundum. Güldü ve geri çekildi.

- ben de gider Onur'u öperim o zaman. Ona bir şey diyemezsin. Çok pis trip atarım.

Oflayarak ellerini saçlarının içinden geçirdi.

- vazgeçtim sevgilim. Sen beni öp. Sadece beni. Ne seni başkası öpsün ne sen başkasını tamam mı? Ben sana yeterim.

Dedi. Zafer kazanmış gibi sevindim ve eğilip yanağından tekrar öptüm.

- aşkım diyorum ki son derse girmesek mi? Sen kağıtlar arasında sürünüyorsun. Hem hava almış oluruz beraber.

Dedim. Kağıtlara baktı ve başını salladı. Hemen çantalarımızı alıp çıktık. Eve gittik ve yemek yedik. Ben Meryem'in bana dün aldığı çikolataları çıkardım ve yemeye başladım.

5 dakika sonra kutuda hiç çikolata kalmamıştı. Tabii ki Gökay'a hiç vermedim. Hepsi benim. Ki yetmedi bile ama fazla yiyince kafa yapıyordu. Salak salak herşeye gülüyordum. Her yerim çikolata olmuştu. Buna eminim çünki hep öyle oluyor. Gökay bi ıslak mendil aldı ve yanıma geldi. Bir bebekmişim gibi çikolata olan her yerimi sildi. Dudağıma gelince yavaş yavaş silmeye başladı. Tüylerim diken diken olmuştu. Hemen elinden ıslak mendili aldım ve kendim temizledim. Bu hareketime karşı güldü.

- korkma benden. Insan yemiyorum tipim değil.

Dedi. Ben hemen yerimden kalktım ve mutfağa gittim. Bulaşıkları makineye dizmeye başladım ama elim ayağım titriyordu. Çok heyecanlanmıştım. Lanet olsun ya kalbim hep böyle oluyor.
' tabi tabi hep kalbin suçu'

' iç ses seni yolarım. Sus sen konuşma benimle.'

' nedenmiş o? Bi kere ben sadece seninle konuşuyorum. Ki bu da çok büyük bir kötülük ama neyse.'

kurtarıcı meleğim [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin