Mutfaktan gelen tabak çatal sesleriyle gözlerimi araladım. Bedenimi dikleştirdim ve uykulu gözlerle etrafı süzdüm. Jungkook kahvaltı hazırlıyordu galiba. Bugün cumartesi miydi? Ne çabuk gelmişti hafta sonu. Bedenimi tekerlekli sandalyeye yerleştirdim. Kendimi yavaş yavaş banyoya doğru ittim. Jungkook kapı sesini duymuş olacak ki içeriden bağırdı.
"Günaydın hyung. Erkencisin."
Kendimi banyoya doğru iterken uykulu sesimle cevapladım onu.
"Günaydın Kook. Evet, maalesef öyle bir hata yaptım.
Banyodan çıktığım da Jungkook'un hafifçe şarkı mırıldandığını duydum. Gülümsedim sesi gerçekten güzeldi. Mutfağa girdiğim de Jungkook elinde ki omleti masaya bırkatı. Bana dönüp gülümsedi.
" Hyung sana özel omletimi yaptım."
Sözleriyle biraz şaşırdım. Yemek konusunda fazla iyi değildi ama özel omlet mi yapmıştı? Merakla sordum.
"Neymiş onu özel kılan şey."
Kook gözlerini kısıp tavşan dişlerini göstererek kıkırdadı.
"Benim yapmam."
Sözleri boşluğuma geldiği için kısa bir kahkaha attım ve masaya yanaştım. Jungkook da yanıma oturdu ve kahvaltı yapmaya başladık. Jungkook bugün normalden daha neşeliydi. Oturduğu yerde şarkı söyleyip dans ediyordu.
"Hayırdır bu neşeni neye borçluyuz?"
Sorumu beklemediği için hafif şaşkın bir şekilde bana doğru döndü.
"Hyung benim sana söylemem gerek bir şey var."
Jungkook söylerken o kadar ciddiydi ki biraz gerilmiştim. Jungkook bunu anlamış olucak ki hafifçe güldü.
"Merak etme kötü bir şey değil."
Sözleri biraz rahatlatsa da ne olduğunu bilmemek hâlâ beni geriyordu. Daha fazla merak etmemek için ağzıma bir zeytin atıp anlatması için ona döndüm. Derin bir nefes aldı. Bu hareketi biraz daha gerilmeme neden olmuştu. Oturuşunu dikleştirdi. Kendinden emin bir hâl almıştı. İyice meraklanırken Jungkook merakımı gidermek ister gibi başladı söze.
"Hyung benim çok uzun zamandır hoşlandığım biri var ve bizim karşı komşumuz."
Bir çırpıda söylediği sözlere şaşırmıştım çünkü karşı komşumuz erkekti. Ne yani Jungkook bir erkekten mi hoşlanıyordu. Homofobik değildim ama bir anda duyunca şaşırmıştım. Sonra beynime dank eden şeyle biraz daha şaşırdım. Jungkook keman çalan çocuktan mı hoşlanıyordu? Taehyung'dan mı hoşlanıyordu? İçim de adını koyamadığım garip bir duygu oluştu. Hüzün gibi ama hüzün değil. Kıskançlık gibi ama kıskançlık değil.
Uzun süre sessiz kalmam Jungkook'u endişelendirmiş olucak ki beni dürttü ve
"Hyung sana daha önce söylemediğim için özür dilerim. Söyliycektim ama ne biliyim biraz daha netleşsin bir şeyler istedim."
Dedi. Jungkook gözlerini açmış bir şekilde tepkimi beklerken ona dişlerimi göstererek içten bir şekilde güldüm.
"Sırf o yüzden buraya taşındık dimi?"
Sorumla Jungkook kafasını eğip hafifçe güldü. Elimi saçlarına daldırıp karıştırdım. Hızla elimi geri doğru itti ve saçlarını düzeltmeye çalıştı.
"Hyung yaa bu saçları yapmak için çok uğraşmıştım."
Diye mızmızlanınca tekrar elimi saçlarına götürdüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Sehnsucht'
Fanfiction'Sehnsucht' Min Yoongi ve Kim Taehyung'un kusursuzluğu. İyi okumalar. Umarım seversiniz. Taegi' BoyxBoy Ara verildi.