4.Bölüm

177 30 27
                                    

Hızla sarıldı bana. Özletmişti kendini. Boğulduğumu hissetmeye başlayınca omzuna vurdum.

"Amacın öldürmekse doğru yoldasın."

Sözlerimle gülüp biraz daha sıktı beni. Sonra geri çekildi. Jungkook içerden bağırınca bakışlarımız mutfağa doğru kaydı.

"Hyung kim geldi?"

Hoseok gülüp mutfağa doğru yönelince kolundan tutup durdurdum.

"Jungkook seni mi çağırmıştı?"

Hoseok biraz şaşırdı. Sonra başını hayır anlamında salladı.

"Beni kimse çağırmadı. Sürpriz yapmak istedim."

Hızlı bir şekilde olanları Hoseok'a özet geçtim. O sırada Jungkook mutfaktan çıktı.

"Hyung iy-HOSEOK HYUNG!"

Jungkook hızla koşup Hoseok'a sarıldı. Hoseok Jungkook'un ani haraketiyle az daha düşüyordu. Ben onların bu haline gülerken Jimin anlamaz bir biçim de onlara bakıyordu.

"Hoseok benim eski mahalleden bir arkadaş. Biz buraya taşındıktan kısa süre sonra yurt dışına çıkmıştı."

Jimin bakışlarını bana çevirip başını salladı. Hoseok Jungkook'tan ayrılıp Jimin'e döndü.

"Ben Jung Hoseok. Sende bu ergenin sevgilisisin galiba."

Jimin Hoseok'un sözüne gülerken Jungkook Hoseok'un omzuna vurarak sitem etti.

"Park Jimin. Bu ergenin sevgilisiyim."

Jimin'in sözleri hepimizi güldürdü. Mutfağa doğru giderken aklıma takılan şeyle Jungkook'a döndüm.

"Siz kimi bekliyordunuz?"

Jungkook bana döndü.

"Jimin'nin ev arkadaşını bekliyorduk. Gecikti her halde."

Jimin'in ev arkadaşı. Yoksa o muydu? Kemancı çocuk. Mutfağa giriceğimiz sıra da kapı çaldı.

"Ah Taehyung geldi."

Jungkook konuşarak kapıya doğru yürüyordu. Taehyung gelmişti. Namı değer kemancı çocuk. Hareketsiz bir şekilde Jungkook'un kapıyı masını bekliyordum. Jungkook kapıyı açtı. Getçekten de oydu. İki saniye birbirine karıştı gözlerimiz sonra Jungkook'a sarıldı.

"Hoşgeldin TaeTae."

Jimin'in sözleriyle Taehyung Jungkook'tan ayrılıp ona sarıldı. Jimin Taehyung'dan ayrılıp bize döndü. Jimin adımı söyleyince gözlerimi iki saniye çektim kemancı çocuğun kahvelerinden.

"Kook'un ev arkadaşı Min Yoongi."

Kemancı çocuk gözlerini benden çekmeden vana doğru adımladı. Sonra elini uzattı. Yüzünde yine kare gülümsemesi vardı.

"Taehyung. Kısaca Tae."

Eline baktım. Bu sefer daha yakındı. Yavaşça elimi uzattım. Önce parmaklarımız değdi birbirine. Sonra avuç içlerimiz birleşti. Elinden vücuduma doğru gelen sıcaklık avucumun terlemesine neden oldu.

"Min Yoongi."

İlk defa tanışıyor gibiydik ama ilk değildi. Elini yavaşça geri çekince elimin içinde ki sıcaklık kayboldu. Hafif terli elimin havada kaldığını fark edince elimi geri çektim. Gözlerini gözlerimden çekti. Sonra Hoseok'a doğru ilerledi. Terli elimi üstüme sürdüm ve onları beklemeden hızlı hızlı mutfağa ilerledim. Masada bana ayrılan kısma yerleştim. Önümde ki suyu alıp içtim. Neden bu kadar terlemiştim. Bir anda sıcak basmıştı. Onlar da mutfağa geldiklerinde başımı boş tabağıma çevirdim. Onunla göz göze gelmek istemiyordum.

'Sehnsucht' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin