8. Bölüm

140 25 5
                                    

Hızla yataktan doğruldum ve nefes alış verişimi düzene sokmaya çalıştım. Yüzüm gözüm ter içinde kalmıştı. Sakatlandığımdan beri bazı geceler bu şekilde uyanıyordum.Yüksek ihtimalle kabus görüyordum ama uyanır uyanmaz unutuyordum. Gözlerimi açar açmaz her şey siliniyordu. Sandalyeme oturdum ve su içmek için mutfağa ilerledim.

Bir bardak soğuk suyu elime aldım. Yarısını içtim sonra da elimle bardakla, hava almak için balkona doğru ilerledim.

1 haftadır ne dışarı ne de balkona çıkmıştım. Bunda Taehyung'un etkisi çoktu. Onunla karşılaşmak istemiyordum. Davranışları garip hissetmeme neden oluyordu. Bu yüzden ondan kaçıyordum.

Hafta içleri Jungkook işe gidince Hoseok ile evde kalıyorduk. Ben daha çok odam da takılıyordum. O da televizyon izliyordu ya da Jungkook'u ziyarete gidiyordu. Akşam yemeklerinden sonra da Jimin ve Taehyung'u da alarak sahile çıkıyorlardı. Taehyung'dan kaçtığım için onlara katılmıyordum. Hoseok ve Jungkook bir şeyler olduğunu anlasalar da çok üstelemiyorlardı.

Güneş ışıkları yüzüme vurunca gözlerimi kıstım. Erken mi uyanmıştım yoksa geç mi? Gözlerim duvarda ki saate iliştiğin de saatin daha 6 olmadığını gördüm. Bu kadar erken kalkmış olamazdım. Uyanınca uyuyamıyordum. Bu kadar erken kalkmak benim için hiç iyi değildi.

Balkona çıkınca yüzüme vuran rüzgar üşümeme neden oldu. Terli olduğum için üşümüştüm. Üşümeye aldırış etmeden biraz daha ilerledim balkonda. Sokaklar bomboştu. Sadece tek tük insan ve taksi vardı. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Bir süre martıları dinledim. Gözlerimi araladım ve balkonda gezdirdim. Aradığım şeyi bulunca gözlerimi ona sabitledim ve piyanoya doğru ilerledim. Piyanonun yanına gelince üstünden sigara paketimi aldım ve onun yerine elimde ki suyu bıraktım. Sigarayı dudaklarımın arasına sıkıştırdım ve yaktım. Tekrar gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım.

Sigara bitince yorgun olduğumu fark ettim. Uykum vardı ama uyuyamayacağımı biliyordum. Üstümde ki yorgunluk çok fazlaydı ama uyuyamazdım.

Piyanonun üstündeki suyumu aldım ve odama geri döndüm. Çekmeceden uyku hapımı aldım. Şu sıralar sürekli uyandığım için artık çekmecem de duruyordu. Bir tane hap alıp ağzıma attım ve bardakta ki suyu kafama diktim. Boş bardağı çekmecenin üstüne koydum. Hapı da çekmeyeceye geri fırlattım ve yatağa geri döndüm.

***

Gözlerimi araladığım da o da karanlıktı. Perdeleri açmadığım içim odaya ışık girmiyordu. Deprosyan da gibiydim.

Saate bakmak için telefona uzandım. Saat 2:43'tü. Uyku hapı sayesin de bu kadar uyumuştum. Yoksa uyuyamazdım. Uyku düzenim bozulmuştu. Kabuslar yüzünden olmuştu. Gece oturup sabah uyumaya başlamıştım.

Her yerim ağrıyordu. 8 saatden fazla uyumuştum ama hâlâ yorgundum. Neden bilmiyorum ama çok çökmüştüm.

Sandalyeme oturup tuvalete doğru ilerledim. Tuvalete girerken Jungkook ve Hoseok beni yakalamışlardı ve şaşkın gözlerle bana bakıyorlardı. Jungkook benimle konuşmak istediğini söyleyince ona işlerimi hallettikten sonra konuşabileceğimizi söyledim ve tuvalete girdim. İşlerimi hallettim. Ellerimi ve yüzümü yıkarken ayna da kendime baktım. Yüzümü görünce biraz şaşırdım. Gözlerim şişmiş ve göz altlarım mosmor olmuştu. Saçlarım birbirine girmişti ve yorgunluktan yüzüm çökmüştü. Duş alsam iyi olurdu bu durumdan bir an önce çıkmalıydım.

***

Duş almıştım ve şuan Jungkook ile karşılıklı oturmuş birbirimize bakıyorduk. Jungkook konuşmak istediği için burdaydık ama tek kelime ettiği yoktu. Konuşmaya nerden başlıycağını bilmediği belliydi. Hoseok işlerinden dolayı dışarı çıktığı için ona yardımcı olucak birisi de yoktu.

'Sehnsucht' Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin