0.7

51 6 0
                                    


Sessiz yolculuğumuzdan sonra, Ashton beni eve bırakmıştı. Kemerimi açıp ona baktım, gamzelerini göremiyordum.

"Bugün için teşekkür ederim, daha önce kimseyle böyle bir şey yapmamıştım."

"Teşekkür etmene gerek yok, bana kalbini aç yeter. İzin ver seninle olayım." Yaklaştığını hissettiğim sıcak nefesi yüzümde tütüyordu. Birkaç saniye öylece kaldı ve tepki vermeyeceğimi anlayınca geri çekildi. Uzun parmakları kazağımın kolunu sıyırdı ve yaralarımı inceledikten sonra sıcak dudaklarını değdirdi.

Henüz iki gün öncesinden yaptığım kesik yanmıştı ama bunu belli etmedim. Elleri hala yaralarımdayken konuşmaya başladı.

"Bana yalnızlığını ver demiyorum Helena ama benimle paylaş, benimle yalnızlığını, karanlığını paylaş. Sen bunları haketmiyorsun." Yanılıyordu, hakediyordum hem de sonuna kadar, ben insanların göz zevkini bozan bir hiçten başka bir şey değildim.

"Üzgünüm Ashton gitmeliyim, iyi geceler" diyip arabadan indim. İçeri girmemi bekleyen beni arkadan izleyen bir çift gözü hissedebiliyordum. Kapıyı açıp arkama bakmadan kapattım.

Saat dokuza geliyordu ilk defa eve bu kadar geç gelmiştim. Yaşıtlarım için bu normaldi, onlar her akşam zaten arkadaşlarıyla eğlenmiyor muydu? Benim gibi bir aciz için ise sıradışı bir şeydi.

Kapının sesiyle mutfakta oyalanan annem yanıma geldi. "Helena nerdeydin, kiminleydin?" Gerçekten merak mı etmişti tabi ki de hayır. Annem hala 17 yıl öncesinde bizi terk eden babam için haplar kullanıyordu, başka bir şey düşünemezdi.

Yavaş adımlarla odama yöneldim, üstümü çıkarıp duş almaya karar verdim. Ama bunu hızlıca yapacaktım böylece kendimi çok fazla göremeyecektim.

Hızlı bir duştan sonra giyindim ve ıslak saçlarımı saldım. Kurutmaya gerek var mıydı? Bu cansız kahveleri.

Yatağımın yanından ilerlerken ayağım kutuya çarptı, eğilip kapağını açtım keskin parçalarımdan bir tanesini alıp, duştan yeni çıktığımdan nemli soğuk cildimde gezdirdim.

Acımıyordu. Hiçbir şey hissetmiyordum. Ama şuanki hissizlik yarının fazla hissetmesi demekti. Bıraktığı kırmızı izler yavaşca daha da kızarmaya ve kabarmaya başladı. Belirgin bir kaç damla kırmızı tutamı dudağımın arasına aldım. Ve parçalarımı kutuya geri koydum.

Çantamdan günlüğümü alıp yatağıma kuruldum. Somebody else şarkısını mırıldanarak karalamaya başladım.

Sevgili günlük;
Bugün gözükmeyen yaralarımdan öpüldüm.

So long & good night| irwinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin