Bölüm ithafı: AslKanca
__Şimdi sıra Elâdaydı. Sangi şarkıyı söyleyeceğini merak ediyordum açıkçası.
Elâ öne çıktı ve Muraya bir şeyler söyledikten sonra mikrofonu eline alıp şarkıyı söylemeye başladı.
Gelen gitar sesiyle gülmeden edemedim. Senden de bu beklenirdi Elâ. El âlem aşk şarkıları söylesin, senin söylediğin şarkıya bak. Ulan İlyasa yazık be.
"Derdim olsun,"
"Kadehler dolsun."
"Ben kaybederken, azrail seyre dursun."
Aslında önceki lafları şakasına söyledim. Elânın sesi çok güzeldi.
"Bilmiyorsun, görmüyorsun."
"Kurban ederler,"
"Kimlerle geziyorsun ?"
"Kaç cehennem söndü içimde,"
"Bilmiyorum."
"Deli sanıyorlar,"
"Beni arıyorlar."
"Görenler var mı ?"
"Var." Kalabalıktan bağırış sesleri geldiğinde kıkırdamıştım. Elâ nakarata giriş yaptığında tüm kafe söylemeye başlamıştı.
"Düşen bu yaprağım,"
"Gençliğimin rüyasıymış."
"Kağıda yaza-yaza,"
"Hasretim beyaza."
"Kararı vermişim ben, ellerim ise kanlıymış."
"Tanrı vurdu saza,"
"Ölmeden mezara."
"Bravo ! Elâ ! Elâ ! Elâ !"
Herkes alkışlıyordu. Aferin sana Elâ !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİM || K.İ.S.F
Romanceİlyas Yalçıntaş ve Sancak sever misiniz ? [ 29.03.2020 - × ] ©epicriamania