BÖLÜM 14

810 45 37
                                    

         Sabah uykumu almış bi halde kalktım. Dün ev temizliği yormuş olacak ki dizi izlerken koltukta uyuyakalmışım.Kalktım ve önce duşa girdim. Sonra aşağıdan bi kan torbası alıp yukarı çıktım. Saat 9'a geliyordu. Hazırlanmaya başlamalıydım artık. Bi yandan elimdeki kan torbasını yavaş yavaş içerken diğer yandan sipariş ettiğim elbiselerden hangisini giymem gerektiğini düşünüyordum. Ben düşünürken kapı çaldı. Kan torbasını bırakıp kapıyı açtım. Kargolarım gelmişti.Alıp yukarı çıktım. Bakarak olmaz deneyelim diye düşünerek hepsini denedim.Sanırım mavi tüllü elbise bunun için en uygunu olur(medyada). Ne çok özenli ne çok özensiz. Tam olması gerektiği gibi. Saçımı da hafif arkadan örüp önüme gelmesini engelledim. Hafif bi makyaj yapmaya karar vermiştim ki telefonum titredi

Kimden: Jack

" İstersen şöför yollayabilirim . Sana da kolaylık olur ?"

Kime: Jack

" Yok saol inceliğin için ben kendi arabamla gelirim :)"

      İncelik etmişti ama bu kadarı biraz saçma gelmedi değil. Her davetlisini böyle arabayla şöförle mi aldırtıyor. Hiç sanmam. En iyisini yaptım . Sonuçta elim var ayağım var . Makyajımı yapmaya devam ettim. Bitirince aşağıdan hediyeyi de alıp arabama doğru ilerledim. Telefonumu elime alıp adrese baktım. Daha önce hiç gitmediğim bir yerdeydi. Neyse bi şekilde bulurum navigasyon var sonuçta. Müziğimi açıp yola koyuldum. 20 dakika geçti 25 dakika geçti oysaki navigasyon 15 dakikada orda olacağımı söylemişti. Ama ben çok farklı yerlerdeydim. Kaybolduğumu anlamam çok uzun sürmedi. Doğum günü başlamak üzereydi. Biraz daha dolandım ve sonunda evi buldum. Gerçekten bu kadar ucra bi yerde olmaz ama . Tamam bende şehrin içinde yaşamıyorum ama burada evlerin arası birbirinden çok uzak ve araziler çok geniş. Bazı yollar toprak hala . Kayboluşumun sebebi de bu bence. 
          Arabadan hemen indim ve eve doğru yürüdüm malum geç kalmıştım zaten. Zili çaldım. Kapıyı yardımcıları olduğunu düşündüğüm bi adam açtı.

- Hoşgeldiniz. Davetiyenizi görebilir miyim?

- Ne , hah? Ayy ben davetiyeyi unuttum. Off en önemli şeyi nasıl unuturum. Ya siz Jack'i çağırsanız ben sınıf arkadaşıyım

- Üzgünüm bu mümkün değil davetiyesiz alamam

- Ya ama zaten beni kendisi davet etti . Siz çağırısanız bi görürsünüz

- Üzgünüm yapamam , dedi. Bende bu sırada Nathiel'e mesaj yazıyordum.

Kime: Sweatheart

" Ya senden acil bişi istemem gerek . Arka bahçedeki sarı çiçeğin altında evin anahtarı var içeri girip komidinden Jack'in davetiyesini getirebilir misin çok acil . Konumu da atıyorum."  yazdım ve beklemeye başladım. O sırada arkamdan biri seslendi

- Jullia merhaba,  içeri gelsene neden orda bekliyosun?

- Hah merhaba. Ya davetiyemi unutmuşum da kapıdaki görevli o olmadan giremezsin deyince bende birinden davetiyeyi getirmesini rica ettim  onu bekliyordum.

- Ya saçmalama gel içeri. Kusura bakma . Böyle şeyler olabiliyor malesef

- Yok canım önemli değil anlıyorum, dedim ve içeri doğru yürümeye başlamıştım. Aynı anda da Nathiel'e mesaj atıyordum.

Kime:Sweatheart
"Gerek kalmadı ;) "

-Sen keyfine bak hediyeni şöyle koyabilirsin. Benim biraz işim var , dedi Jack. Bende kafamı sallamakla yetindim. Hediyemi diğer hediyelerin yanına koyduktan sonra içeri doğru yöneldim. Şansa bak ki kimseyi tanımıyordum. O zaman ne yapalım kaynaşıcaz demektir birileriyle. Kalabalıktan biraz daha ayrı oturan bi kız gördüm. İki içecek alıp yanına doğru yöneldim

-Anlaşılan ikimiz de kimseyi tanımıyoruz hah, diyerek içeceği uzattım.

- Gibi gibi. Beni daha çok ortam açmadı desek daha doğru olur

- O da olur, dedim gülümseyerek. Ben Jullia , Jack'in sınıf arkadaşıyım

- Memnun oldum bende Alicia , Komşularıyım. Yani aşağıdaki evde oturuyorum. Bu kadar uzaktan komşu olunabiliyo demek ki beni de çağırdılar partiye , dedi ve muhabbet ilerledi de ilerledi . Alicia çok tatlı ve aşırı eğlenceli bi kızdı. Buralarda çok arkadaşım yoktu malum. Özellikle kız arkadaş özlemi çekerken o kadar iyi geldi ki.

- Bi ara bişiler yapmak ister misin Alicia?

- Neden olmasın hatta çok güzel olur.  Bayadır böyle iyi hissetmemiştim , dedi ve birden herkes bağırmaya başladı.

-Anlaşılan kutlama başladı. Hadi gel gidelim, dedim ve kalabalığa doğru ilerledik. Jack pastayı üfledikten sonra  hediyeleri kabul etmeye başlamıştı. Sıra benim hediyeme geldi

- Jullia ciddi misin? Çok güzel bu . Bayıldım. Çok teşekkür ederim

- Ne demek tekrar doğum günün kutlu olsun. Artık bi ara gösterirsin bana hareketlerini

- İstersen beraber de süreriz daha sonra , dedi ve sarıldı. Daha sonra o diğer hediyeleri açarken bende Alicia nın yanına gittim tekrar. Az sonra biz konuşurken Jack de yanımıza geldi

- ee kızlar nasıl , eğlendiniz mi bakalım,  puanları alalım,

- Beni yine sarmadı çok desem kötü kadın mı olurum , dedi Alicia

- Evet o yüzden beni övmeye başla . En huysuz komşum falan olabilirsin seni sadece kopmalı ve maceralı partiler sarıyo sanırım

- Ha-ha-ha . Genetik canım huysuz huyundan vazgeçemiyor işte naparsın , dedi ve gülmeye başladı

- Ee sen ne düşünüyorsun Jullia , eğlendin mi?

- Eğlendim ,güzel partiydi. Hem bu sayede Alicia yı da tanımış oldum. Sen huysuz falan diyosun ama on numara kız yanında sıkılman mümkün değil

-Naptın Alicia kıza büyü mü yaptın naptın. Huysuzluk yaptığın bi ortamda senden hoşlanan biri var

-(Alicia) Bugün yine formundasın ama sınıf arkadaşını çoktan çaldım

- (Jullia) kaptırdın beni . Artık sadece Alicia'nın partilerinde buluşuruz. Eğlenmeyi bilen asıl kişinin partilerini biraz görür de feyz alırsın hah?

         Muhabbete dalıp yine zamanı unutmuştum ,çoğu kişi gitmişti. Sadece Jack'in en yakınları olduğunu  sandığım after partiye kalacak yaklaşık bi 20 kişi kalmıştı.Jack misafirleri ağırlamak için yanımızdan ayrılalı biraz olmuştu.Artık bizde yavaştan kalkmaya karar verdik.

-(Alicia) Neyse ben bi lavaboya çıkayım sonra beraber çıkalım olur mu Jullia?

- Tabi bende biraz bahçeye çıkayım. Arka tarafı hiç göremedim , dedim ve arka bahçeye çıktım. Arka bahçede kimse kalmamıştı. Güneş batmaya yakındı. Arka bahçenin manzarası o kadar güzel duruyordu ki güneş batarken. Büyülenmiş bi halde izliyordum.Güneşin ufukta yavaş yavaş batışı o sarılığını önce turuncuya daha sonra kırmızıya çevirişi. Ah o kadar güzeldi ki. Ben bu güzelliği izlerken birden arkamdan birisi kafamı çevirdi. Gözlerim birden karardı.

EVETTT BENDEN ŞAŞIRTICI ŞEYLER ARKA ARKAYA YENİ BÖLÜM ATIYORUM :D AMA SİZLERE FEDA OLSUN NE DİYİM . UMARIM İYİ GİDİYORUMDUR.

SİZCE JULLİA'YA NE OLACAK ?

SAÇMA BİLE OLSA GÖRÜŞLERİNİ ÇOK MERAK EDİYORUM VE SİZLERİ YORUMLARA BEKLİYORUM.

VOTELERİ DE UNUTMAYALIIMMM

Melez Kraliçe (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin