Aşkın Çılgın Hali (ZeyKer)

9-Mutluyum.

Off anlamıyorum... Gerçekten hiç anlamıyorum kızları. Onlara eminim desem de içime düşürdükleri kurt beni yiyip bitiriyor. Gerçekten seviyor mu? İşte bu sorunun cevabından çok olmasa da eminim. Ama her şey yolunda mı? İşte bu şüpheli. Düşünmek için en uygun ortamım olan yatağıma uzanıyorum. Odaklan! Empati! Düşün!

...

Gözlerimi açtım. Evet, uyumuştum. Düşünürken uyuyakalmam pek de şaşırtıcı bir durum olmasa gerek! Telefonumun kilit tuşuna basıp saate baktım. İyi bari 18.26... NE?!?? O kadar çok mu uyudum ya ben? Off.

Z: Yaa kızlaar! Bir günüm daha uyuyarak geçti. Siz neden uyandırmazsınız ki beni? İnsan bir gel dışarı çıkalım gezelim falan der. Kös kös oturulur mu evde?.. Şşt! Kime diyorum ben!

Merdivenlerden kendimi bir oraya bir buraya savura savura indim. Bu sırada biri-Melis hanımlar-cevap verme cüretinde bulundu.

M: Zeynep yine senin çeneni çekiyoruz tatlım. Sakin ol istersen!

Z: İstemiyorum Meliscim ben böyle iyiyim. Şimdi lütfen bana akşam olmadığını ve telefonumun yanlış gösterdiğini söyle.

M: Evet sayın limon. Hem telefonun hem gökyüzü yanlış. Ne diyorsun kızım sen hava karardı görmüyor musun??

Z: Bir dakika ya... Limon? S-sen limon de-dedin... LİMON DEDİN !!

M: Ay pardon onu sadece sevgilin söyleyebilir değil mi?

Z: Melis! Limon falan değilim ben.Kerem söylemiş olabilir ama o da artık söylemeyecek çünkü ben gayet şeker bir kızım. Ve bu kelime benim sinirimi bozuyor. O yüzden... Bir daha söyleme tamam?

M: Cık.

Z: Ben sana söz dinletmesini bilirim.

Son sözlerimle beraber bir koşmaya başlıyorum ki, hızım sayesinde arkamda bıraktığım çalkalanan hava, vazoyu kırıyordu. Afsgsgfsgfdgfd abartma sanatı dediğin böyle olur. Ama ne yapayım yani? Gelmiş Mr. Muscle yetmiyormuş gibi bir de kendisi Limon diyor. Pislik!! Tamam çıkıyor olabiliriz Mr. Muscle'ımla ama bu sinir olduğum şeylerden hoşlanmaya başlayacağım anlamına gelmezz. Aslında Kerem'e de sinir oluyordum sonra hoşla- tamam ben yine kendimi kaybettim...

Y: Hihhh!! Napıyorsunuz kızım siz ya!

Heh Zeynep! Evcil bufalo gibi çarp Yağmur'a, kızın yüzü dağılsın. Kıyamam kuzuma ben. Ama şimdi şu şapşal Melis'in boyunun ölçüsünü almam lazım.

Z: Kusura bak veya bakma Yağmur! Şu an tek umrumda olan şey Melis gacısı!!

Melis'i sonunda yakaladım vee gıdıklamaya başladım. Ona acı çektirseydim sadist olurdum ama o acı çekmiyor kahkaha atıyor. Hehe sadist olmaktan da kurtuldum ;)

M: Ahahahah dur Zeynep duu-ahahahahah! Ze-Zeynepp duur ahahah!

Ay acıdım kıııız!

Z: Yemek yaptınız mı bakayım siz?

Gıdıklamayı durdurdum ve merak ettiğim o soruyu sordum.

M: Evet yaptık. Bence bunun için gıdıklamayı durdurmalısın.

Z: Üf peki, hadi yemek yiyelim madem.

M: Hay hay!

...

Ayy bulaşık kabusu sona erdi! Ama bizim de 1 buçuk saatimiz sona erdi. Saat 20.00. Kerem'i özledim mi ne? Sahi ne mesaj ettı ne aradı. Ama yapışık sevgililer gibi olmak istemeyen de bendim değil mi? Evet evet, bendim o. Gerçi bir kez aramaktan zarar gelmez :)