Z: Kızlar siz mi yorulmak bilmezsiniz ya?
M: Valla Zeynep sen şu depresyona girmiş ruh halinden kurtulana kadar böyle.
Depresyona girmiş ruh halimden kurtulana kadar ha? Ay bir de mümkünmüş gibi söylüyor. Gelmiş gecenin 2'sinde yeni yıl coşkusuyla dans ediyorlar. Bir dans etsem, rahatlayacaklar. Ama ben bu yıkık halimle eğlenebilir miyim? Tabii ki hayır. Aslında beni üzen tek şey Kerem'in yaptıkları değil. Ben bir daha kimseye güvenememekten de korkuyorum. O yüzden bu kadar kırıldım. Sinirlendim. Kim bilir? Belki pişman olur. Belkisi yok, pişman olacak. Ona bu aşık halimle bile çektireceğim. Bir kız tarafından nasıl terslenilirmiş görsün. Lan?! Aşık halim? Yo yo yo. Aşık olsam bile kimse bilmeyecek. Ben bile.
Z: Son kararınız mı?
Y: Ne?
Z: Diyorum ki uyuyacağım. Son kararınız mı? Böyle dans etmeye kararlı mısınız?
Uyuyacağımı söylediğimde ani bir frenleme yaşadılar. E biliyorlar benim seste uyuyabildiğimi.
M: Ya Zeynep gerçekten yeter ya! Bırak o pisliği artık. Ben eski Zeynep'i istiyorum.
Z: Eski Zeynep attaya gitti Melis. Yok artık o. Artık hayatımızda birçok kişi var. Ve onların hepsine farklı yüzümü göstereceğim. Mesela size karşı sevecen ama bir o kadar da cadı tarafımı. Can ve Barış'a hakiki kanka yüzümü. Kerem'e de...
Kerem? Kerem ne olacak? Ona yüz göstermek bile istemiyorum. Bana oynadığı oyun bu kadar canımı yakmışken ve ondan nasıl uzak duracağımı bilemezken şimdi de nasıl davranacağımı şaşırıyorum. Sert kız olmaya kararlıyım. Takmayacağım bile. Ne yaparsa yapsın. Ama mutsuz olsun. Anlasın beni ne kadar üzdüğünü. Zaten beni üzmekle kalmadı ki. Güvenimi kırdı. Ona karşı, hayata karşı.
Y: Kerem'e de dedin sustun Zeynep ne düşünüyorsun öyle?
Z: Hiç. İyi geceler kızlar. Odamdan çıkarsanız da sevinirim.
M: Off peki Zeynep. Bak yarın Canların yanına gidip olayları öğreneceğiz tamam mı?
Z: Hı-hı.
Y: Hadi iyi geceler canım.
Gideceklerini biliyordum. Niahahah! Zaten uyuma vaktim de gelmişti. Yarın bir dersim var. Sabah erken kalkar ona giderim. Sonra da kızlarla Canlarla falan kafeye gideriz. Yarın yorulacağım yani. Aklımdan bu tür düşünceler geçerken yatağın altına girdim ve uyumak için kendimi zorladım. Ama yapamadım. Ve kaçınılmaz son. Yine düşünmeye başladım. Aşk hayatımı, arkadaşlarımı, Aras'ı, Mr. Muscle'ı. Adını anmak istemiyorum. Çünkü mazoşist gibi oluyorum. Kendi kendimi yakıyorum. O salak bana bunu yaparken hiç düşünmedi demek. Düşünseydi yapmazdı. Benimle sadece oynamadı. Çaresiz de bıraktı. Onun sayesinde hayatımda yaşadıklarım hep üç noktayla bitecek. Devamını arayacağım. Bitmemiş cümle gibi. Ne saçma ama değil mi? Yaşadıklarımın arkasından bu sefer ne çıkacak diye düşüneceğim. Bu sefer kim oynayacak oyunu? Büyüsü ne zaman bozulacak? Hep bir üç nokta. Hiçbir zaman sonunu bilemeyeceğim. Doğruyu yanlışı kestiremeyeceğim.
Bu saçma şeyler aklımda dönüp dururken tekrar ağlamaya başladım. Ağlarken gözlerimin yavaş yavaş kapanmak istediğini anladım. Ve izin verdim. Avuçlarımın içindeki yorganı sıkarak uykuya daldım. .>Kerem
C:Abicim sen nasıl yaptın ya? Nasıl kandın?! Aras sana Zeynep'in eski sevgilisi olduğunu söylemiş. Tahmin etmeliydin. Kızın canını yakmak istemiş besbelli. Seni bunun için kullanmış. Ya ben inanmıyorum cidden. Bizi de buna alet ettin. Yok etkilendim dedin, yok sevmiyorum ama hoşlanıyorum dedin. Böyle demenin sebebi de senin aşık olacağına inanmayacak oluşumuzdu değil mi? Bizi daha çabuk kandırmak için yaptın. Ama yok. Zeyneple konuşacağım ben. Her şeyi söyleyeceğim ve bizim bir suçumuz olmadığını anlayacak. Tüm suçun sende olduğunu da anlayacak. Onu senden uzak tutacağım Kerem. Ben Zeynep'i hiç bu kadar kırgın ve çaresiz görmemiştim. Sen ona can yakıcı şeyler söylerken bile o sana umutla bakıyordu. Bir açıklama bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Çılgın Hali (ZeyKer)
RomanceAşk ve nefret... Her iki zıt duyguyu da aynı kişiyle tadan bir kız. Peki hangisi ağır basacak? İçinde filizlenen öfke onu yaşayabileceği aşkın güzelliklerinden mahrum mu bırakacak yoksa masumiyeti ve affediciliği ona aşkın en çılgın hali olarak geri...