Belirtiler... Birkaç işaret. Bu kadar mı? Kolay mıydı bu kadar? Daha önce yaşasaydım bunları, çabuk farkına varabilirdim. Belki her şey olması gerektiği gibidir. Onu haketmiyorumdur. Yani Zeynep'i.
Z: Aras... Ben... Şey yani-
A: Bir şey söylemen gerekmiyor. Sadece artık bilmen gerek. Seni hep sevdiğimi, hep bekleyeceğimi...
Z: Aras, bak ben üzgünüm. Ağır konuşup seni incittiysem özür dilerim. Bilmiyordum. Hiç görüşmüyorduk zaten. Seni hep uzağımda biliyordum. Ama hep yakınımdaymışsın.
A: Senin için.
Z: Tamam bak. Imm... Ne desem?
Zeynep'in demesini istediğim şeyi bilmiyorum. Ama dememesi gereken bir şey var. Kabul etmesin. Sakın. Geç olmasın. Çünkü bu kadınların hep yaptığı bir şeydir. Unutacağım ayağıyla başka birine yiz verirler. Daha kötüsü, Zeynep Aras'a bağlanadabilir. Ve bu benim canımı acıtır. Fazlasıyla.
>Zeynep
Aras karşımda ıslak gözleriyle resmen benden sevgi dileniyor. Zihnim hiç tarif edilemez bir çaresizlik içerisinde, yanlış düşünme yolunda ilerliyor. Ama yolun sonunda ne var ve bu yolu sarf ettiğime değecek mi bilemiyorum. Ama artık çok geç. Karar verdim bir kere.
Z: Aras herkes ikinci bir şansı hak eder. Sen neden hak etmeyesin?
A: Zeynep sen Ker-
Z: Sakın! Ben onu sevmiyorum. Amacım ona acı çektirmek falan da değil. Pek acı da çekeceğini düşünmüyorum gerçi. Umrunda değilim ne de olsa.
A: Zeynep, benim ne düşündüğümü biliyor musun? Bilmiyorsun. Sırf unutmak için, bencilce bir karar verme. Seni kırmak istemeyeceğimi biliyorsun. Ama bunu söylemek zorundayım. Beni kullanmak sana iyi hissetirmeyecek.
Z: Aras, ben seni kullanmak istemiyorum. Sadece bana istediğimi verebilirsin. Bana değerli hissettirebilirsin. Evet unutacağım. Hem de senin sayende. Peki neden hem Mr. Muscle bozuntusunu unutturup hem kendini hatırlatmak için uğraşmıyorsun?
A: Hı?
E tabii şifreli gibi konuşunca anlayamadı çocukcağız. Aslında demek istediklerimi biraz kafa yorsa anlar.
Z: Diyorum ki: Kerem'i unuttururken, kendini gözümün önünde tutabilirsin. Gözüme girmeye çalışabilirsin.
A: Sence ben bununla uğraşacak gücü nereden bulayım?
Z: Bizden.
A: Zeynep. Sen inanıyor musun?
Z: İnanmam gerek. Birine nasıl güvenilir veya nasıl bir kişiye güvenilir tekrar anlamam lazım. Kırık dökük kalamam.
A: Peki. Yani şey...
Ani gelen deli cesaretiyle Aras'ın elini tuttum. Biliyorum. Yine kırılacak. Benden beklediği sevgiyi bulamayacak. Ama... Benim tatmin etmem gereken bir ego var. Asddghsha tabii ki o kadar değil. Ben Kerem'in yerini doldurmaya çalışırken-ki yapamam- Aras'ı fazla üzmeyeceğim. Off üzerimde çoook büyük bir yük var şu an. Yük demişken. Yakınlardan devrilen bir yük sesi gibi bir ses geldi. Biri falan mı var ki?
A: Zeynep benim halletmem gereken birkaç iş var. Ben seni bırakayım en iyisi. Sonra görüşürüz sorun olur mu?
Hıı olur. Senden ayrı kalamam. Özlerim sonra. Aman gitme. Göbek bağımız bir kesilmiş zaten.
Z: Yok olmaz. Yani sorun olmaz. Beni bırakmana gerek yok. Arabamla geldim.
A: Peki o zaman ben kaçıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Çılgın Hali (ZeyKer)
RomanceAşk ve nefret... Her iki zıt duyguyu da aynı kişiyle tadan bir kız. Peki hangisi ağır basacak? İçinde filizlenen öfke onu yaşayabileceği aşkın güzelliklerinden mahrum mu bırakacak yoksa masumiyeti ve affediciliği ona aşkın en çılgın hali olarak geri...