BÖLÜM 4#MÜHÜR

339 44 106
                                    

Meri jean ile odası olarak bildiği yerde oturuyorlardı.

Ne çok büyük nede çok ufak bir oda.
Bir yatak bir masa ve bir sandalye birde odaya bağlı ufak bir oda vardı. O odanın içinde ise duş alanı ve giyinme dolabı.

Meri yatağa oturdu jean da yanına.
"Hoş geldin" dedi Jean

"Hoş buldum" diyerek karşılık verdi.

İkili tanışma aşamasına girmişti, meri hayat hikayesini anlatıyordu, jean'da buralara nerelerden geldiğini.

"Ufak bir köyde yaşıyordum, ailem ile mutuydum. Annem babam ben ve ikiz kardeşim. Bir gün köyde toplantı yapılacaktı ardından ise ziyafet vardı köyün en zengin insanı ziyafet düzenlemişti, herkes oradaydı aileler çocukları ile gelmişti iki erkek kardeş olarak bizde orada bulunuyorduk.
Toplantı konusu köyün taşınmasıydı,
başka bir köy ile birleşip köyden daha çok kasaba haline gelecektik, teklifi köyün zengini yapmıştı diğer köyün sakinleri ile konuşup herşeyi ayarlamıştı.
Ama bazı aileler karşı çıktı benim ailemde dahil olmak üzere. Çünkü birleşmenin asıl sebebini kasaba olmak değildi, kar elde etmekti, ailelerde buna karşı çıktı. Tartışma boyutunu değiştirmişti herkes birbirini baskılama ya çalışıyordu.
Taraflar ısrar edince tartışmalar kavgaya dönüştü. İki kişi kavgaya tutuşmuştu, İki kişinin kavgası tüm köye bulaştı, herkes birbirine var gücüyle saldırıyordu, daha çok erkekler kavgaya tutuşmuştu, kadınlar çocukları ile birlikte evlerine saklanmışlardı. En sonunda birleşmeyi istemeyen taraf galip geldi,
Birleşme isteyenler ise diğer köylere gitmişlerdi eşya ve çocuklarını alıp.
1 hafta sonra köye saldırı düzenlediler güpe gündüz saldırmışlardı. Çocuk kadın demeden katlettiler annem ve babamda ölmüştü, ben ve ikizim köyden kaçmak zorunda kaldık. uzaklara gitmiştik bilmediğimiz yerlere. Artık kaçmayı durdurduk çevremizde ne ev vardı nede insan, yiyecek ve içecek de yoktu herşeyin bitti dediğimiz anda ustamız bize yardım etti."

"Vay be başına kötü olaylar gelmiş annen ve babana üzüldüm, ama senin uzulmeni istemem benim hiç annem babam olmadı."
Meri, jean'ı dinlemişti ve başına gelenlere üzülmüştü. Meri'de başından geçenleri anlattı, bu zamana kadar neler yaptığını. Jean da onu teselli etti, ikiside zor durumlardan geçmişti ve birbirine yakınlık duyuyordu. Jean, meri'ye evin kurallarını söyledikten sonra odadan çıktı.

Meri odaya göz gezdirdi giyisi dolabında temiz kıyafetler vardı, onun dikkatini çeken siyah takımdı. Buraya ilk geldiği zaman herkesin üzerinde ninja kıyafetine benzer siyah renkli kıyafetler vardı. Meri odayı incelerken kapı tıklatıldı.
"Hey meri müsaitmisin" bunu diyen zohandı.

Meri daha önce hiç odası olmadığı için şaşırmıştı, biraz afalladı ama ustasını bekletmemek için evet diye seslendi.

Zohan odaya girdi ve kapıyı kapattı,
giyinme dolabının önündeki meri'ye baktı ve yatağa geçip oturdu.
" Sana bahsettiğim evim burası ve daha yeni gördüğün gençlerde benim öğrencilerim. Hepsinin hayat hikâyesi seninki ile aynı, hepsi zor yaşamlardan geçtiler ve artık buradalar sende öyle."

Meri sandalyeye oturdu. " Peki ben burda ne yapacağım?"

"Burada eğitim alacaksın diğer öğrenciler ile birlikte ve günlük avlanmaya gidiceksiniz. Hem geçim sıkıntısı çekmemek için, hemde gelişmek için. Zamanla herşeye alışırsın ama önce sana mühürü kırman için enerjiye odaklanmayı öğreteceğim. Birazdan akşam yemeği hazırlanacak duş al ve istediğin elbisesi giy aşağıya in. Yemekte konuşuruz siyah elbiseleri sadece görevlerde giyiyorsunuz haberin olsun." Zohan meri'ye bunlardan bahsettikten sonra duş alması için odadan çıktı.

Meri'de sıcak bir duşa girmişti. Herkesin kendi banyosu olması çok güzel birşeydi. Duşu bitince elbise dolabından kahverengi tonunda kıyafet giymişti. Kendi kıyafetleri kirden gözükmüyordu, şimdilik durması için banyoda bıraktı onları.

ÖLÜMÜN SESİ 'MERİ'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin